Aykaç’ın raporuna göre, İstanbul açısından Kovid-19 pandemi yaygınlığı yaş dinamiğinden önemli ölçüde bağımsız ilerledi. Milliyet’in ulaştığı raporda, riskin 65 yaş ve üzeri nüfusun yoğun olduğu yerlerin aksine, mavi yakalıların ikamet ettiği bölgelerde oluştuğu ortaya kondu.
Mavi yakalılar, bedensel gücüyle maaş veya süreli ücret karşılığı çalışan işçilerden oluşuyor. Mart ayı boyunca İstanbul’da yaşanan ulaşımsal hareketliliğin asıl nedeninin mavi yakalıların Kovid-19 açısından yüksek risk grubunu oluşturduğunu ortaya koyan raporda, şu saptamalara yer verildi:
“Mavi yakalıların ikamet ettiği Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Esenyurt Ümraniye, Çekmeköy, D-100 hattı ve Küçükçekmece hastalık açısından en riskli yerler olduğu anlaşılmıştır.
Kurtköy, Pendik, Samandıra, Ümraniye ve Tuzla ise Anadolu Yakası’nın en riskli bölgeleri olmuştur. Mavi yakalılar, ağırlıkla Beylikdüzü, Birlik, Dudullu, İkitelli, İstanbul Anadolu Yakası, İstanbul Deri Sanayi, Tuzla ve Tuzla Kimya Sanayicileri organize sanayi bölgelerinde çalıştıkları için...
ikametleriyle, iş yerleri arasındaki mesafeyi her gün katetmek zorunda kaldılar. Bu hareketlilik, İstanbul’da Kovid-19 salgınında artışa neden olmuştur.”
Raporda, sokağa çıkma kısıtlaması sırasında birçok vatandaşın market ve eczaneye erişiminde zaman kaybı yaşadığına dikkat çekilerek, Dünya Sağlık Örgütü’nün kriterlerine göre, bir yayanın 5 veya 10 dakika yürüme mesafesindeki bir noktadan market ve eczane gibi temel ihtiyaç malzemelerini almasının önerildiği aktarıldı. Raporda şu tespitlere yer verildi:
“Eczane erişim sorunu ise daha büyüktür. İstanbul genelinde toplam 6 244 eczane bulunmakta. İstanbul’da 10 bin kişi başına 4.1 adet eczane düşmekte. 4 milyon 596 bin kişi ve 65 üzeri yaş grubunda 309 bin 397 kişi, 5 dakika mesafesinde eczaneye erişememiştir.
10 dakikalık yaya erişim alanı dikkate alındığında eczaneye erişemeyen nüfus 1 milyon 235 bin 684 olurken, 65 üzeri yaş grubunda bu rakam 93 bin 169’dur.”
Öte yandan Sabah gazetesinden Didem Seymen'in haberine göre, isteğe bağlı olarak özel hastanelerde koronavirüs testi yaptırmak isteyenler, sabit fiyat uygulanmamasından şikayetçi.
Koronavirüs salgınında kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte ikinci dalga endişesi büyürken, Türkiye'de vaka sayıları binin üstüne çıktı. Artan vaka sayıları ardından endişeye kapılan vatandaşlar koronavirüs testi yaptırmak için hastanelere akın etti.
Özel hastaneler test için 150 TL ile 600 TL arasında fiyat veriyor. Özellikle yurtdışma çıkış için test yaptırmak zorunda olanlardan iki katı ücret istendiğine dair iddialar sosyal medyada ve şikayet sitelerinde giderek artıyor.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, "Özel hastanelerde vatandaşlardan pandemi tanısı ve tedavisinde alınan ücretler Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı genelgeye uygun değildir. Özel hastanelerin aldığı ücret yasal değildir ve iade edilmesi gerekir. Vatandaşlar özel hastaneye tanıya gittiğinde testi pozitif çıkmışsa bu durum acil hal kapsamına girer.
Özel hastaneler testten hiçbir ücret alamaz. Ama test negatif çıkmışsa onun parasını alabilir. Vatandaş kendisinden alınan ücreti SGK'da tespit ettirdikten sonra illerdeki hakem heyetlerine başvursun. Vatandaşlar bu yolu izlerlerse ücretlerini geri alabilirler" dedi.
Bu arada Türkiye genelinde, koronavirüs denetimleri devam ediyor. İçişleri Bakanlığı, 6-13 Kasım tarihleri arasında yapılan kapsamlı denetimlerde 42 bin 407 personel ve 12 bin 927 denetim ekibinin görev yaptığını açıkladı.
Bakanlık açıklamasına göre, 67 bin 689 şehirler arası toplu ulaşım aracı, 152 bin 261 şehir içi toplu ulaşım aracı, 73 bin 847 ticari taksi, 12 bin 627 pazar yeri, 500 bin 863 kalabalık cadde, bulvar ve sokaklar üzerinde bulunan iş yeri kontrol edildi.
Yapılan kontrollerde; alınan tedbirlere aykırı hareket eden 991 şehir içi ve şehirler arası toplu ulaşım aracı ile ticari taksi seferden men edildi, 36 bin 873 iş yeri tedbirlere uymadığı için uyarıldı.
107 iş yeri faaliyetten men edildi, 40 bin 857 kişinin maske zorunluluğuna uymadığı, 389 kişinin ise HES kodu olmadan seyahat ettiği tespit edildi. Tedbirlere aykırı hareket edenlere idari para cezası uygulandı. 4 bin 922 kişi ve işletme hakkında da suç duyurusunda bulunuldu.
