09.06.2020 - 13:24 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
ABD'yi alt üst eden protestoların bir benzerinin gerçekleştiği ülkeden dünyayı dehşete düşüren görüntüler geliyor.
Kadın kartel üyeleri, aracıyla işe giden Mexico City'deki bir banka yöneticisinin önünü bir minibüsle kestiler. Başına silah dayanan kadın yöneticinin beline sahte bomba düzeneği bağlandı.
İsmi Karina olan kadın bankacıya bir cep telefonu veren kartel üyeleri, ofisine vardığında video konferans yöntemiyle kendilerini aramasını istediler.
460 bin doları alarak buluşma noktasına getirmesi istenen bankacı, belinde sahte bomba düzeneğiyle birlikte parayı teslim etti. Bomba düzeneğini çıkarıp bir kanala atan kartel üyeleri, daha sonra 460 bin dolarla kayıplara karıştı.
Jalisco eyaletine bağlı Cedros kentindeki Colima kasabasında ise terk edilmiş bir minibüsün içerisinde yedi polisin cesedi bulundu. Cesetler siyah poşetlerin içine konulmuştu.
Eyalette bir hafta öncesinde 10 polis karteller tarafından kaçırılmıştı. Minibüsün bulunduğu nokta ise, birkaç gün önce iki sivilin kaçırıldığı yerdi.
Kartel üyeleri üç polisin ise silahsız bir şekilde serbest kalmasına izin verdi. Yerel medya, polislerin bir grup madenci işinsanına koruma sağlarken kaçırıldığını bildiriyor.
Pazar günü Guadalupe eyaletine bağlı Zacatecas kentinde öğleden sonra saatleri. El ele tutuşan bir kadın ve bir erkek, sıradan bir çift gibi kırmızı ışığı geçiyor.
Ancak ikili caddenin ortasına ulaştığında birden çantalarından silahlarını çıkarıyor, kırmızı ışıkta bekleyen polis aracına güpegündüz arka arkaya ateş açmaya başlıyor.
En az 20 silah sesinin duyulduğu saldırının ardından kadın ve erkek olay yerinden yaya olarak kaçarken, araçlarından inen kadın polislerden birinin telsizden yardım istediği görülüyor.
Devriye gezen iki kadın polis şans eseri saldırıyı ölmeden atlatıyor. Güvenlik kameraları, saldırganların yanı sıra bir başka kadın ve erkeğin de güzellik merkezi olan bir dükkanın köşesinde beklediğini gösteriyor.
Tamaulipas eyaletine bağlı Nuevo Laredo'da ise genç bir iş kadını kartel tarafından kaçırıldı ve iki gün sonra bir minibüsün içerisinde başından vurulmuş halde bulundu.
Meksika medyası, hemen hastane yakınına terk edilen minibüsteki kadının isminin Janeth 'N' olduğunu, kocasının Northeast Cartel için para akladığını aktarıyor.
Son birkaç günde rapor edilen bir başka olay ise, Puebla'daki Amozoc şehrinde bir dükkanı soymakla suçlanan genç bir erkek önce dövüldü, ardından çırılçıplak bir halde gözaltına alındı.
Tüm bu olaylar, yalnızca son iki haftada kayıtlara geçen vakalardan bazıları. Meksika, artık sıradan hale gelen şiddetin yanı sıra ABD'deki George Floyd protestolarına benzer gösterilerle sarsılıyor.
Protestoların fitilini ateşleyen olay ise, ülkenin ikinci en büyük kenti olan Guadalajara'da, Giovanni Lopez adlı gencin 4 Mayıs'ta 'maske takmadığı gerekçesiyle' polisler tarafından gözaltına alınması oldu.
Lopez'in ailesi günlerce çocuklarından haber alamadı, en sonunda gencin polisler tarafından katledildiği ortaya çıktı.
Bunun üzerine binlerce Meksikalı sokaklara döküldü.
ABD'deki George Floyd protestolarıyla aynı dönemde gerçekleşen gösteriler, başkent Mexico City'ye sıçradı.
Geçen haftadan bu yana gösteriler sürerken, polislerden birinin yerdeki protestocunun başını tekmelediği görüntüler infial yarattı.
Pazartesi günü başkent Mexico City sokaklarına çıkan maskeli göstericilerin elinde çekiçler, dev metal silahlar vardı.
Dükkanları, güvenlik kameralarını, duvarları... Her şeyi yakıp yıktılar, polisle saatlerce çatıştılar.
Göstericilerin hedefinde Mexico City Başsavcılığı da vardı, bina taşlandı.
Bazı göstericilerin kırılan pencerelerden başsavcılık binasına girdiği görüldü.
Reuters haber ajansı, yaklaşık 9 milyon insanın yaşadığı şehri savaş alanına çeviren çatışmaların fotoğraflarını dünyaya geçti.
Güpegündüz dükkanlar ve işyerlerine saldıran göstericiler.
Maskeli protestocular, Mexico City sokaklarındaki güvenlik kameralarını da kırdı.
Göstericiler, hafta sonu da Jalisco eyaletinin başkenti Guadalajara'da Eyalet Meclisi binasına girerek duvarları sprey boyalarla boyamış, polis araçlarını ateşe vermişti.
Guadalajara'da asıl kan dondurucu olay ise, bir polisin kameralar önünde yakılması oldu. Protesto sırasında bir kişi motosikletli polisin üzerine benzin dökerek polisi ateşe verdi.
Corona virüs salgınıyla kavrulan ve yalnızca son bir haftada Covid-19'un 4 bin can aldığı Meksika, aynı zamanda dünyanın en tehlikeli ülkesi.
Öyle ki, 2019 verilerine göre, dünyadanın en tehlikeli ilk beş şehri Meksika'da. ABD California sınırındaki Tijuana ise, yeryüzünün en korkunç şehri. Öyle ki, şehirde yaşayan her 100 bin kişiden 134'ü 2019'da öldürüldü.
Teksas El Paso sınırındaki Ciudad Juarez ise en tehlikeli ikinci kent, 100 bin kişiden 104'ü cinayete kurban gitti. Uruapan, Irapuato ve Obregón ise listenin ilk beş sırasındaki diğer Meksika şehirleri.
Geçen yıl yaklaşık 35 bin insanın öldürüldüğü Meksika'da, işlenen cinayetlerin sayısı son 20 yılın en yüksek düzeyine ulaştı. Resmi verilere göre, 130 milyon nüfuslu ülkede 2018'de işlenen cinayet sayısı 33 bin 743 olmuştu.
Meksika'da cinayet sayısı beş yıldır sürekli artış gösteriyor. Ancak 2019'daki artış oranı yüzde 2,5 oldu. Bu oran, önceki yıllarda yüzde 17 ve 28 olmuştu. Cinayetlerin büyük çoğunluğu uyuşturucu kartellerinin faaliyetleri ile bağlantılı.
Seçim kampanyasındaki baş vaatlerinden biri ülkedeki şiddet olaylarını azaltmak olan Meksika lideri Andres Manuel Lopez Obrador, hükümetinin başarısız olduğunu kabul ediyor: "Çözemediğimiz ve uğraşmakta olduğumuz bir sorun bu. Güvenlik ve şiddet sorunu arttı, bunların kaynaklarına yönelik pek bir şey yapılamadı."
Obrador, şiddeti azaltmak üzere, uyuşturucu kartelleriyle askeri yöntemlerle mücadele etmeye öncelik veren eski hükümetlerden farklı bir strateji izleyeceğini açıklamış, ordu, donanma ve polis memurlarından oluşan bir Ulusal Muhafız Birliği kurmuştu.
Uzmanlar, cinayet sayısındaki artışın geçmiş yıllardan farklı olarak sadece uyuşturucu kaçakçılığından kaynaklanmadığına dikkat çekiyor. Yetkililer, Guanajuato gibi eyaletlerde ana nedenlerden birinin benzin hırsızlığı olduğunu söylüyor.
Geçen yıl ayrıca kadın cinayetleri, insan kaçırma, insan kaçakçılığı ve gasp olaylarında da artış görüldü. Ülkede geçen yıl kadın cinayeti sayısı yüzde 10,3'lük bir artışla 1006'ya ulaştı. 8500'ü aşkın gasp olayı ise önceki yıla göre yüzde 29 artışa işaret ediyor.
Pozitif sonuç veren corona virüs test sayısının 120 bine ulaştığı Meksika'da, salgın sırasında ünlü Sinaloa kartelinin dağıttığı yardımlar uluslararası haber ajansları tarafından fotoğraflanmıştı.
Yardım kolilerinin üzerinde ise ABD'de ömür boyu hapis cezasını çeken El Chapo Guzman'ın fotoğrafları vardı. Kolileri dağıtan ise, 'Bücür-El Chapo' lakaplı Joaquin Guzman’ın kızı Alejandrina Gisselle Guzman'dan başkası değildi.
Reuters haber ajansı, Jalisco Yeni Nesil Karteli (CJNG) ve Körfez Karteli gibi diğer örgütlerin de halka yardım ederken çekilmiş görüntülerini sosyal medyada paylaşıp propaganda yaptığını duyurdu.