Son dakika... Trump resmen dünyayla dalga geçti! Çıldırtan sözler...

George Floyd'un polis şiddetiyle ölmesinin ardından ABD'de tansiyon düşmüyor. ABD Başkanı Donald Trump, ülkedeki polis şiddetine yönelik tartışmalara ilişkin, Polis teşkilatımızı dağıtmıyoruz, mali kaynaklarını da kesmiyoruz. Polislerimizi terhis etmiyoruz. açıklamasında bulundu. Siyahi George Floyd'un polis şiddetiyle ölmesinin ardından ülkedeki polisin kaynaklarını kesin ve polis teşkilatlarını dağıtın çağrılarına tepki gösteren Trump, Güvenlik güçlerimiz sayesinde artık ülkemizde daha az suç işleniyor. Ben bununla gurur duyuyorum. Polis teşkilatımızı dağıtmıyoruz, mali kaynaklarını da kesmiyoruz. Polislerimizi terhis etmiyoruz ifadesini kullandı. Ülkedeki huzur içinde yaşamın polis sayesinde olduğunu vurgulayan Trump, Polis teşkilatında kötü aktörler olmadığından emin olmak istiyoruz. (Floyd'un öldürülmesi) Son dönemde şahit olduğumuz gibi, çok korkunç şeyler gördüğümüz zamanlar oluyor. Ancak polislerin yüzde 99'unun çok iyi insanlar olduğunu söyleyebilirim değerlendirmesinde bulundu. Trump, polis teşkilatındaki sıkıntıların giderilmesi için de çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, Floyd'a olanlar ve öncesinde yaşananlar gibi şeylerin bir daha olmaması için, daha kibar bir tarzın nasıl sağlanacağı konusunda tartışıyoruz. Ancak, dünyadaki en iyi güvenlik güçlerinden vazgeçemeyiz görüşünü paylaştı. Toplantıda ABD Adalet Bakanı William Barr da, Güvenlik güçlerinin, Afrika kökenli Amerikalıların, ceza adaleti sistemine ilişkin güvensizliğini tamamıyla anladığını düşünüyorum diye konuştu. Ülkede son 50 yılda eşitliğin sağlanması adına birçok adım atıldığına işaret eden Barr, şöyle devam etti: Bugün beni iyimser yapan şey şu ki, bugüne kadar hiçbir başkan ceza adaleti sistemini reforme etmeye Trump kadar kararlı olmamıştı. Günümüzde, başa çıkmak zorunda kaldığımız konularla ilgili bir komisyon kurduk. Polis teşkilatlarına katılan kişilerin daha eğitimli ve işine sadık olduğundan emin olmak adına standartları değiştirmeyi de değerlendirdiklerini kaydeden Barr, Artık durup, bekleme zamanı geçti. Kötünün içinden iyiyi çıkarmak artık bize düşüyor. Biz bunu başarabiliriz dedi. Hukuk ve nizamın, medeniyetin temeli olduğunu kaydeden Barr, Ülkemizin şiddetle değil, hukukla yönetildiğinden emin olmak hepimizin sorumluluğu. ifadelerini kullandı. Barr ayrıca, Fox News'dan Bret Baier'a verdiği röportajda, bazı polis memurlarının hareketlerinini tüm teşkilata mal edilmesinin ve polisin şeytan gibi gösterilmesinin yanlış olduğunu söyleyerek bunun daha fazla ölüm getireceğini ileri sürdü. ABD Kongresinin Demokrat üyeleri, polis tarafından boğularak öldürülen siyahi George Floyd'un nefessiz kaldığı 8 dakika 46 saniyeye gönderme yapmak için aynı süre boyunca diz çökerek saygı duruşunda bulundu. Temsilciler Meclisinin Demokrat Başkanı Nancy Pelosi, Senato Çoğunluk lideri Chuck Schumer ve ABD'deki başkanlık yarışından aralık ayında çekilen California Senatörü Kamala Harris'in de aralarında olduğu bir grup Demokrat Parti üyesi, kongrede bir araya geldi. Demokrat üyelerin, ayrıca Siyahileri temsil eden eşarp ve atkılar kullanması dikkati çekti. ABD’nin Minneapolis kentinde George Floyd'u gözaltına alırken boynuna dizini basarak ölümüne sebep olmakla suçlanan eski polis memuru Derek Chauvin (44), ilk kez hakim karşısına çıktı. Chauvin, tutulduğu Minnesota Oak Park Heights eyalet hapisanesinden turuncu elbise içinde kelepçeli olarak video bağlantısıyla duruşmaya katıldı. Savcı Matthew Frank, suçlamaların ciddiyeti ve kamuoyunda kendisine karşı kuvvetli bir algı olması nedeniyle Chauvin’in kaçma ihtimali bulunduğunu belirterek kefalet bedelinin yükseltilmesini talep etti. Hakim Jeannice M. Reding, ilk gözaltına alındığında 1 milyon dolar olarak belirlenen Chauvin’in kefalet bedelini 1 milyon 250 bin dolara çıkardı. Hakim Jeannice M. Reding, ilk gözaltına alındığında 1 milyon dolar olarak belirlenen Chauvin’in kefalet bedelini 1 milyon 250 bin dolara çıkardı. Karara Chauvin ve avukatı itiraz etmezken yaklaşık 15 dakika süren ilk duruşmada bir sonraki mahkeme tarihi 29 Haziran olarak belirlendi. 25 Mayıs'ta Minneapolis şehrindeki gözaltı işlemi sırasında boynuna dizini basarak siyahi George Floyd’un ölümüne neden olmakla suçlanan Derek Chauvin, olaydan 4 gün sonra gözaltına alınmıştı. Chauvin hakkında 2. dereceden cinayet suçuyla dava açılırken, olaya karışan diğer 3 polis Tou Thao, Thomas Lane ve Alexander Kueng de suça yardım ve yataklık etmekten gözaltına alınmıştı. Her birine 750 bin dolarlık kefalet konan ve Hennepin County Bölgesi hapisanesinde tutulan 3 polisin duruşmasına 29 Haziran'da devam edilecek. ABD'li senatör Mitt Romney ülkede siyahi Amerikalı George Floyd'un polis tarafından öldürülmesi sonrası ülke genelinde süren eylemlere Cumhuriyetçi Parti'den katılan ilk senatör oldu. Utah senatörü Romney pazar günü başkent Washington'da Siyahilerin Hayatı Önemlidir (Black Lives Matter) eylemcileriyle birlikte yürüdü. Yaklaşık 1500 kişilik Evanjelik Hıristiyan bir grupla birlikte yürüyen Romney, Twitter hesabından fotoğraflar paylaşarak Siyahilerin Hayatı Önemlidir sloganını yazdı. NBC kanalına açıklamalarda bulunan Romney Irkçılığa karşı ses çıkarmamız lazım. Irkçılığa ve gaddarlığa kaşı çok sayıda sese ihtiyaç var dedi. 2012'de Başkanlık yarışına da katılan Romney'nin aksine Cumhuriyetçi Parti'den Kongre üyeleri çoğunlukla Başkan Donald Trump'ın eylemcilere karşı orduyu kullanma kararına destek vermişti. Romney azil soruşturmasında Başkan Donald Trump'a karşı oy kullanan tek Cumhuriyetçi senatördü. Ancak bazı sosyal medya kullanıcıları Romney'nin geçmişte Floyd'un öldürülmesine yol açan koşulları yaratan ırkçı politikaları desteklediğini savunarak eyleme katılımını bir reklam kampanyası olarak niteledi. Bir Twitter kullanıcısı Romney'nin Utah'da idam cezasının geri getirilmesini desteklediğini hatırlattı. Floyd'un öldürülmesi sonrası Başkan Trump'ın kararlarına karşı Cumhuriyetçi Parti'den bazı üst düzey isimlerden de tepkiler yükselmişti. Cumhuriyetçi Alaska Senatörü Lisa Murkowski Kasım'daki Başkanlık seçiminde Trump'ı destekleme konusunda zorlandığını söylemişti. Cumhuriyetçi Parti'den Maine Senatörü Susan Collins, South Carolina Senatörü Tim Scott ve Nebraska Senatörü Ben Sasse de Trump'ın Beyaz Saray yakınlarındaki kiliseye ziyareti sırasında Lafayette Meydanı'ndaki eylemcilerin polislerce zorla dağıtılmasını eleştirmişti. Eski Savunma Bakanı Jim Mattis, Trump'ın eylemcilere karşı askerleri kullanma tehdidine Bizi bölmeye çalışıyor yorumu yapmış, aralarında eski savunma bakanları Leon Panetta, Chuck Hagel ve Ash Carter'ın da olduğu 84 eski Pentagon yetkilisi ortak bir yazı kaleme alarak Trump'ın bu tehdidinden endişe duyduklarını açıklamıştı.