Sovyetler Birliği hüküm sürerken 1971 yılında sondaj çalışması yapan jeologlar, Türkmenistan'daki Karakum Çölü'nde yanlışlıkla doğalgaz yatağı üstündeki bir yeraltı mağarasını deldi. Ortaya çıkan zehirli gazın yayılmasını durdurmak için ise dahiyane bir fikir bulundu! 69 metre çapındaki çukur ateşe verildi. Ve tam 50 yıldır aralıksız yanan Cehennem Kapısı kapatılıyor. Türkmenistan lideri Gurbangulu Berdimuhammedov, iki yıl önce etrafında ralli yaptığı yanan kraterin söndürülmesi için talimat verdiğini devlet televizyonundan açıkladı. Buna göre, bilim insanları Cehennem Kapısı'nı söndürmek için çalışma başlatacak. Türkmen lider, alevlerin artık bitmesi için gerekirse yabancı uzmanlardan da destek alınmasını istedi. Resmi adı Derveze gaz kraterideki alevlerin etrafında yaşayan insanların sağlıklarını da olumsuz etkilediğini belirten Berdimuhamedov, önemli bir gelir kaynağının heba olduğunu da ekledi. 30 metre derinliğindeki Cehennem kapısındaki ateşin, doğalgazın bitmesiyle söneceği tahmin ediliyordu. Alevleri söndürmek için bir kaç girişim yapıldı ancak başarısız olundu. Kuzey Kore gibi sınırları içinde koronavirüs vakası görülmediğini söyleyen az sayıda ülkeden biri olan Türkmenistan'da, Gurbangulu Bedimuhammedov'un 2019 yılında öldüğü iddiaları ortalıkta dolaşmaya başladı. Bunun üzerine devlet televizyonu Vatan Haberleri, Berdimuhammedov'un hayatta olduğunu kanıtlamak için 25 dakikalık bir bülten yayınladı. Dünya çapında ses getiren söz konusu bültende, gözden kaçmayacak bir detay vardı. Görüntülerde Berdimuhammedov bisiklet sürüyor, ata biniyor, spor salonunda ağırlık kaldırıyor, stüdyoda beste yapıyor, eşofmanlı devlet görevlilerinin alkışları eşliğinde bowling oynuyor ve Cehennem Kapısı'nın etrafında ralli yapıyordu. Orta Asya’nın en fakir ülkelerinden Türkmenistan, oldukça büyük doğalgaz ve petrol rezervlerine sahip. Güney Yolöten-Osman gaz yatağı, dünyanın en büyük ikinci doğalgaz yatağı olarak biliniyor. Karakum Çölü'ndeki Derzeve gaz kraterinin hikayesi ise, 1971 yılında başlıyor. Sovyetler Birliği, uzmanlarına uçsuz bucaksız ülkenin en uzak köşelerinde hidrokarbon yatakları aramaları için emir verdi. Sovyet uzmanlar, 350 bin kilmometrekarelik bir alanı kaplayan Karakum Çölü'nde 1960'lı yılların sonundan itibaren petrol ve doğalgaz bulmak amacıyla bir dizi programlı patlama gerçekleştirdi. Uzmanlar, analizlerine göre küçük bir doğal gaz rezervuarına erişim sağlayan sığ mağaraları dinamitlediler. Ancak patlama jeolojik yapıyı tahrip etti ve teknisyenler tarafından yerleştirilen ekipmanla birlikte zeminde çökmeye neden oldu. Herhangi bir can kaybı olmamasına rağmen, patlama 70 metre çapında ve yaklaşık 30 metre derinliğinde bir çukura neden oldu ve jeologları endişelendiren bir soruyu gündeme getirdi: İnsanlığı riske atabilecek büyük bir gaz sızıntısı için uygun bir alan mı oluşturuldu? Çalışmayı gerçekleştiren araştırmacılar, hatalarının olası sonuçlarından korktular ve bir hata daha yaptılar. Tehlikeli bir gaz sızıntısından korktuklarından, alevlerin birkaç gün içinde söneceğine inanarak, yeri ateşe vermeye karar verdiler. Yine yanıldılar. Sonuç olarak, 400 santigrat dereceye yakın sıcaklıklarda bugün de yanmaya devam eden devasa bir ateş olan 'Cehennem Kapısı'nı açtılar. Önceleri korkuya yol açan Cehennem Kapısı etrafındaki köyler tahliye edildi. 2000'li yıllarda ise sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla Cehennem Kapısı önemli bir turizm noktası haline geldi, Karakum Çölü'ne giden turistler alev çukurunun önünde fotoğraflar çektirip paylaştı.