28.07.2021 - 07:30 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
ABD'li basın kuruluşu Forbes'un haberine göre, Bayraktar drone'larının girdiği her savaşın seyrini değiştirmesi, tüm dünyanın Türkiye'ye kilitlenmesine neden oldu. Forbes'un haberinde şu ifadeler kullanıldı:
Geçen yıl savaş alanlarında kazandığı sayısız başarıyla adını zaferlerle duyurmasından sonra, Türkiye'nin yerli üretimi Bayraktar TB2 silahlı insansız hava araçları 2021'de birkaç yeni müşteri kazandı ve Ankara, dronlarını ilk kez Avrupa'ya ihraç etti.
Polonya, Türk dronları için sipariş veren ilk NATO üyesi ülke oldu ve tanksavar füzeleri ile donatılmış 24 adet TB2 sipariş etti. Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak, bu insansız hava araçlarının "savaşta kendilerini kanıtladıklarını" söyledi.
Ukrayna ayrıca donanmasının Karadeniz'de devriye gezmesi için TB2 satın aldı. TB2, Kiev'in 30 yıl içinde satın aldığı 'tek büyük yeni savaş uçağı' ve bu da satışın her iki ülke için önemini vurguluyor.
Diğer Avrupa ülkeleri, potansiyel olarak drone'u veya Türkiye'de üretilecek diğer drone'ları satın alma konusundaki ilgilerini artan bir şekilde dile getirmeye başladı.
Polonya'nın hemen ardından NATO'nun bir başka üyesi Letonya da Türk insansız hava araçlarını tedarik etmekle ilgilendiğini açıkladı. Arnavutluk da Türk insansız hava araçlarını satın almak için yaklaşık 9,7 milyon dolar ayırdı.
TB2'ler çatıştığı savaşlarda kayıplar yaşasa da, drone'ların piyasadaki benzerlerine kıyasla ucuz maliyeti göz önüne alındığında bu kayıplar oldukça önemsiz görünüyor.
Bu kritik nokta, İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace tarafından dile getirildi. Wallace, "TB2 ve beraberindeki mühimmat, teknik yetenekleri cazip fiyatıyla birleştiriyor, bu da komutanlarının düşmana gerçek zorluklar çıkarırken bir miktar yıpranmayı tolere edebileceği anlamına geliyor" dedi.
Maliyet, şüphesiz Türk drone'ları için daha fazla müşteri çekecek önemli bir faktör. Türkiye Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) Başkanı İsmail Demir, TB2'nin düşük maliyetine vurgu yaptı: “Başka bir ülkeden bir sistem bizimkiyle aynı kapasiteye sahip olsaydı, fiyatı iki katına çıkar.”
Demir hiç de abartmıyor. Guardian gazetesinin Aralık ayında belirttiği gibi, bir TB2'nin maliyeti birim başına ortalama 1-2 milyon dolar arasında, bu da "İngiliz ordusunun ABD'li General Atomics tarafından üretilen koruyucu drone filosu için ödediği drone başına yaklaşık 20 milyon dolardan çok daha az.
Türkiye, drone'larının muharebedeki 'yüksek profilli başarılarının' ve düşük maliyetlerinin, kendisini bu tür silahların 'bir numaralı ihracatçısı' yapacağını umuyor ve bu unvanı elde etmek için şansı oldukça yüksek.
Yakın zamana kadar ABD, silahlı insansız hava araçlarını bazı yakın müttefikleri dışında çoğu ülkeye satmadı. Bu durum değişmeye başladı. Trump yönetimi altında Washington, silahlı insansız hava araçlarının yayılmasını sınırlamayı amaçlayan Füze Teknolojisi Kontrol Rejimini (MTCR) yeniden yorumladı.
Kısmen hayal kırıklığından dolayı, Çin gibi rakip silah ihracatçıları, silahlı insansız hava araçları için büyük bir ihracat pazarı oluşturmayı başardı, hatta Birleşik Arap Emirlikleri gibi ABD müttefiklerine satış yapmayı başardı.
Bununla birlikte, Türkiye modern savaşlarda bu silah sistemlerinin artan önemini artık fark eden ülkeler için, satın alınabilirlik ve mücadele başarılarını sürekli olarak kanıtlayan drone'larına büyük bir ihracat pazarı oluşturabileceğini gösteriyor.
ABD'li ünlü Wall Street Journal gazetesi, "Türkiye Yapımı Düşük Maliyetli SİHA'lar, Jeopolitiği ve Savaş Alanlarını Yeniden Şekillendiriyor" başlıklı yazısında, Bayraktar dronelarını şu ifadelerle anlattı:
Türk Bayraktar droneları, altı hafta boyunca Azerbaycan ulusunun 20 yıldan fazla bir süredir Rusya destekli Ermenistan kuvvetleri tarafından kontrol edilen Dağlık Karabağ bölgesinde toprakları yeniden kazanmasına yardımcı oldu.
Videolar tanklara, kamyonlara, komuta noktalarına, havan mevzilerine ve radar tesislerine yapılan saldırıları gösteriyor. Dünyanın dört bir yanındaki ordular, zırhlı düşmanlara karşı maliyeti düşük füze donanımlı insansız hava araçları kullanmaya başladı.
Bu, geçen yıl bölgesel çatışmalarda başarılı olduğunu kanıtlayan ve Türkiye ve Rusya çevresindeki stratejik dengeyi değiştiren yeni bir savaş alanı taktiği. Azerbaycan ve Ermenistan yaklaşık 6 hafta çatıştıktan sonra her iki hükümete de yakın olan Kremlin, kasım ayında bir ateşkese aracılık etti. Azerbaycan kaybettiği toprakların çoğunu geri kazandı.
Türkiye'de uygun fiyatlı dijital teknolojiyle üretilen insansız hava araçları, Suriye, Libya ve Azerbaycan'da verilen savaşlarda Rus himayesindeki tankların ve diğer zırhlı araçların yanı sıra hava savunma sistemlerini de darmadağın etti. Bu insansız hava araçları, geleceğin savaşlarının en ileri teknolojiye sahip pahalı araçlar kadar etkili ama bir yandan da uygun fiyatlı savaş araçlarıyla da şekilleneceğine işaret ediyor.
ABD'li medya kuruluşu Wall Street Journal'ın ardından Alman medyası da Türk SİHA'larını haberleştirdi. Haberde, gittikçe daha fazla ordunun, NATO ülkesi Polonya'nın bile Bayraktar TB2 satın aldığına yer verildi.
Türk SİHA'larının ABD ekipmanından daha ucuz olduğunun ve giderek daha fazla savaş alanında kullanıldığının altını çizen haberde, sadece askeri çatışmalarda değil, ülkeler arasındaki stratejik denge üzerinde de doğrudan bir etkiye sahip olacağı ifade edildi.
Haberde ayrıca Türk SİHA'larının Suriye ve Libya gibi ülkelerde tank ve uçaksavar mevzilerini imha ettiği yazıldı. Bayraktar TB2'nin Dağlık Karabağ'da ise Ermeni silahlı kuvvetlerinin aleyhine olacak şekilde kesin olarak değiştirdiği ifade edildi.
Haberde, Polonya'nın Türkiye'den 24 adet SİHA aldığı hatırlatılırken, ABD gazetesi Wall Street Journal'dan alıntı yapılarak birkaç NATO ülkesinin daha Türk SİHA'larıyla ilgilendiği ifade edildi.
Haberde ayrıca "Drone, yaklaşık bir gün boyunca havada kalabiliyor ve standart olarak lazer güdümlü füzelerle donatılıyor." denildi. Türk Bayraktar TB2'nin küçük ama yine de “etkili” olduğuna değinen haberde, gelecekteki çatışmalarda giderek daha önemli bir rol oynayacağının altı çizildi.
Alman medyasındaki haberde, Bayraktar TB2'nin teknik özelliklerine de değinildi. "Bayraktar TB2 adı verilen insansız, silahlı uçak 6,5 metre uzunluğunda, 400 kilogramın üzerinde ağırlığa ve on iki metre kanat açıklığına sahip." ifadeleri kullanıldı.
Tek başına ya da grup halinde uçabilen bu hava araçlarının, daha önce oldukça pahalı savaş uçaklarının görevini üstlendiğine işaret edilen haberde, "Bu SİHA'lar 24 saat havada kalarak hava savunma sistemlerindeki açıkları bulabiliyor, hem savaş uçaklarının hedef almasına yardım ediyor hem de kendileri füze fırlatabiliyor." bilgileri yer aldı.
Daha önce İsrail ve ABD'nin SİHA sektöründe öncü olduğuna işaret edilen haberde, "Teknolojik gelişmeler ve küresel rakipler pahalı olmayan alternatifler üretti. SİHA devrinin en son standart taşıyıcısı geçen yıl Türkiye çevresinde ortaya çıktı ve bunun adı Bayraktar TB2 idi.
Amerikan MQ-9'a kıyasla TB2 4 lazer güdümlü füzesiyle daha hafif silahlı TB2'nin uzaktan kontrollü teçhizat limiti 200 mile kadar çıkıyor." değerlendirmesine yer verildi. Haberde, "İHA'ların başarısı Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok sayıda asker ya da pahalı ekipmanı riske atmadan bölgesel etkisini artırmasına yardımcı oldu." görüşü paylaşıldı.
Rusya'nın Kırım işgali ile karşılaşan Ukrayna'nın da Ocak 2019'da TB2 için anlaşma imzaladığına işaret edilen haberde, "TB2 Türkiye'nin mevcut ABD ve İsrail modellerinden memnun olmaması ve Türkiye'nin PKK ile mücadelesini kendi kontrolündeki bir sistemle vermek istemesinden doğdu." ifadeleri kullanıldı.
Baykar TB2'nin, geçen yıl Bahar Kalkanı Operasyonu'nda uluslararası arenada dikkat çekmeye başladığının ve İdlib'deki Rusya destekli Suriye rejimi hedeflerini vurduğu ifade edilen haberde, "Geçen baharda TB2'ler Libya iç savaşında, BM destekli Trablus merkezli hükümet için işleri değiştirdi." görüşüne yer verildi.