27.10.2021 - 16:17 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Dünya her geçen gün adım adım korkunç bir savaşa yaklaşıyor. Batı ülkeleri aralarında yeni ittifaklar kurarken, Rusya ve Çin kanadından hiç olmadığı kadar sık askeri testler gerçekleştirilmeye başlandı. Bu testlerin sonuncusu ise daha önce görülmemiş cinsten bir silah.
Çin, devlet medyasının bir savaş durumunda ABD'ye karşı kullanılmak üzere tasarlandığını söylediği su altı patlayıcılarını kullanarak, ilk kez bir liman yıkımını gerçekleştirdi.
Pekin ordusu testi Cumartesi günü, nerede olduğu açıklanmayan bir yerde kukla bir iskeleyi yok etmek için sualtı ateşlemelerini kullanarak gerçekleştirdi.
Test, Times'ın, uzay enkazını temizlemek için tasarlandığı söylenen yeni uydu Shijian 21'in fırlatıldığını bildirmesinden sadece bir gün sonra geldi. Ancak Washington, robotik bir kol şeklini aldığı düşünülen teknolojinin, diğer uyduları 'tutmak' ve potansiyel olarak onları devre dışı bırakmak için kullanılabileceği konusunda uyarıyor.
Devlete ait Global Times gazetesi, geliştirilen teknolojinin bir çatışma durumunda düşman tedarik hatlarını kesmek için tasarlandığını ve su altı saldırılarını kullanan gizli saldırıların, ABD uçak gemileri gibi büyük gemileri savunmasız hale getireceğini vurguladı.
Geçen hafta analistlerin hipersonik bir nükleer bomba olduğunu düşündüğü füze testi de dahil olmak üzere, Çin son dönem bir dizi askeri test gerçekleştirdi. En son test hakkında Global Times, sualtı yüklemelerinin 'güçlü bir patlama' ile bir iskeleyi 'tamamen yıkmak' için kullanıldığını söyledi.
Times, rıhtıma kurulan sensörlerin, 'gerçek bir savaşta düşman limanlarına' yönelik saldırıları desteklemek için kullanılacak verileri toplama işlevi gördüğünü söyledi.
Gazete, sualtı silahının, ABD'nin Pasifik'teki değişen taktiklerine bir yanıt olduğunu ve Washington'ın saldırılardan kaynaklanan zararı azaltmak için, güçlerini tek bir yerde toplamak yerine daha küçük yerler arasında böldüğünü iddia etti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’nin, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’nın (INF) yasakladığı füze sistemlerini Asya Pasifik bölgesinde konuşlandırma girişimlerinden endişe duyulduğunu belirterek "Bu, stratejik istikrarı ve mevcut dengeyi önemli ölçüde bozacak." dedi.
INF Anlaşması, dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan ve Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov tarafından 1987 yılında imzalanmıştı ancak ABD, 2019 yılının başlarında Washington yönetimi, Rusya'yı yeni tip bir füze geliştirmekle suçlamış ve anlaşmayı askıya aldığını açıklamıştı.
ABD’nin Güney Kore’de orta ve kısa menzilli füzelerin konuşlandırılması ihtimalini değerlendiren Lavrov, Güney Kore yönetiminin buna karşı yönde pozisyon sergilediğine dikkati çekti.
Lavrov, "Diğer ülke ve bölgelere gelince, Amerikalıların, INF'nin yasakladığı füze sistemlerini sadece Avrupa’da değil, Asya Pasifik bölgesinde de konuşlandırma yönündeki girişimleri bizi endişelendiriyor. Bu, stratejik istikrarı ve mevcut dengeyi önemli ölçüde bozacak." diye konuştu.
Bu tür füzelerin dünyanın tüm bölgelerinde konuşlandırılmasına ilişkin "moratoryum" ilan etme teklifini daha önce yaptıklarını anımsatan Lavrov, bu teklifin geçerli olduğunu vurguladı. Lavrov, "Batılı meslektaşlarımız, bu moratoryumu reddediyor ve bu konuda müzakere etmek istemiyor. Bu üzücü." diye konuştu.
NATO’nun Hint-Pasifik Bölgesi'ne doğru misyonunu genişletme yönünde açıklamalar yaptığına dikkati çeken Lavrov, "Bunlar, çok tehlikeli oyun. Buna benzer eğilimlere karşı korumak için elimizden geleni yapacağız." ifadelerini kullandı.
Çin ve Rus savaş gemileri, bu hafta sonu Pasifik Okyanusu'nun batı kesiminde ilk ortak devriyelerini gerçekleştirdi. Japonya'nın burnunun dibinde gezen savaş gemileriyle sular kaynamaya başladı.
Ekim ayının başlarında Japon Denizi'nde deniz işbirliği tatbikatları düzenleyen Moskova ve Pekin, son yıllarda Batı ile ilişkilerinin bozulduğu bir dönemde daha yakın askeri ve diplomatik ilişkiler geliştirdi.
Deniz manevraları, bu hafta başlarında Çin ve Rus donanmalarına ait 10 gemiden oluşan bir grubun Japonya'nın ana adası Honshu ile kuzeyindeki Hokkaido'yu ayıran Tsugaru Boğazı'ndan geçtiğini söyleyen Tokyo yönetimi tarafından yakından izlendi.
Rusya Savunma Bakanlığı, iki küresel süper gücün uluslararası sular olarak kabul edilen Boğaz'da birlikte çalıştığını doğruladı. Rusya Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, "Gemi grubu devriye kapsamında ilk kez Tsugaru Boğazı'ndan geçti" dedi.
Açıklamada, "Devriyelerin görevleri, Rus ve Çin devlet bayraklarının gösterilmesi, Asya-Pasifik bölgesinde barış ve istikrarın korunması ve iki ülkenin denizcilik ekonomik faaliyetlerinin güvence altına alınmasıydı" denildi.
İki süper gücün ortak tatbikatı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen hafta Ukrayna yakınlarında, Karadeniz'de sahnelenen devasa bir 'istila' savaş oyunlarıyla Rusya'nın askeri gücünü dünyaya gösterdiği sırada geldi.
40'tan fazla Rus gemisi ve 30'dan fazla askeri uçak ve 20 helikopter, Kırım'daki tatbikatlara, füze fırlatma, tatbikat bombalamaları ve amfibi kuvvetlerin inişleriyle katıldı.
Uzmanlar, bu güç gösterisinin 'muhtemelen Çin'in bu hafta hipersonik nükleer yetenekli bir füzeyi test ettiği ortaya çıktıktan sonra tansiyonu yükselteceğini' söyledi.
Füze, dünyanın hemen hemen her yerini içinde vurabiliyor ve uzmanlar, Pekin'in cephaneliğinin önceden düşünülenden daha gelişmiş olduğu konusunda uyarılarda bulunuyor.
2021'e girilmesiyle alev topuna dönen Karadeniz'de, ABD ve Rusya bir kez daha kapıştı. Tansiyonun bir gün bile gerilemediği bölgede Rus jetleri, sınırına yaklaşan ABD bombardıman uçaklarıyla yüzleşmek için havalandı. Benzer bir olay Pazar günü uzak doğuda, bir ABD deniz muhribiyle yaşanan olaydan birkaç gün sonra, Japonya Denizi üzerinde de meydana gelmişti.
Ajansların son dakika haberine göre, Karadeniz Filosu Hava Savunma ve Deniz Havacılık Görev Gücü'nden iki Rus Su-30 avcı uçağı, Karadeniz üzerinde iki ABD Hava Kuvvetleri B-1B süpersonik stratejik bombardıman uçağını engellemek için havalandı.
Rus Zvezda'nın haberine göre, askeri uçaklar Rusya'nın devlet sınırına iki KC-135 tanker uçağı eşliğinde yaklaştı. Amerikan B-1B, Rusya Federasyonu sınırlarından çıkarıldıktan sonra, Rus savaşçıları ana havaalanına döndü. Rus uçaklarının uçuşunun, hava sahasının kullanımına ilişkin uluslararası kurallara sıkı sıkıya bağlı olarak gerçekleştirildiği kaydedildi.