15.03.2019 - 16:53 | Son Güncellenme:
Dublin Avrupa'nın batısında Britanya adalarından İrlanda'nın doğusunda bulunan bir kenttir. Liffey nehrinin ortasından geçtiği kent, Avrupa'nın kuzeyinde olması itibariyle kasvetli bir havaya sahiptir. 921 kilometrekarelik bir yüzölçümüne sahip olan Dublin'in nüfusu bir milyondur.
Dublin'e İstanbul Atatürk Havaalanı'ndan aktarmasız uçuşlar gerçekleştirilmektedir. Yaklaşık dört buçuk saatlik bir uçuşun ardından İrlanda'nın başkenti Dublin'e varmak mümkün. Kent merkezine 12 kilometre uzaklıktaki Dublin Uluslararası Havaalanı'na otobüslerle ulaşmak mümkün. Dublin'in kuzeyindeki Swords bölgesinde bulunan havaalanından merkeze ulaşmak 25 dakika sürüyor.
Dublin ile Türkiye arasında kış aylarında üç saatlik bir zaman farkı bulunuyor. Avrupa Birliği üyesi olmasına rağmen Schengen Bölgesi ülkelerinden biri olmayan İrlanda'ya gidecek olanların bu ülkenin vizesi için başvurması gerekiyor. Resmi para birimi Avro olan İrlanda bu konuda Avrupa ile ortak hareket etmektedir.
Dublin'in Avrupa'daki en pahalı kentlerden biri olduğunu hatırlatmakta fayda var. Geziprogramınızı bu doğrultuda planlamanız istenmeyen sürprizlerden korunmanız açısından önemli. Resmi dil olması nedeniyle kentte herkes İngilizce bilmektedir. Ancak İrlandalıların kendi dilleri, Anglo-sakson dil ailesinden epey farklıdır.
Kasvetli bir havaya sahip olsa da deniz kıyısında konumlanması nedeniyle ılıman bir iklime sahiptir. Yazın aşırı sıcaklar, kışın aşırı soğuklar yaşanmaz. Yine de yılın önemli bir bölümünü serin bir havada geçiren Dublin'de Temmuz sıcaklık ortalaması 20 derecedir.
Dublin şehri İrlanda'nın tam bağımsızlığına kavuştuğu 1922 yılından bu yana ülkenin başkenti konumunda. Adını İrlanda dilinde karanlık havuz anlamına gelen Dubh Linn kelimesinden almaktadır. Anglo-Normanların bölgeye gelişiyle birlikte kentin adı günümüzde de kullanılan şekliyle Dublin'e dönüştü.
Kentin İrlandaca adı Baile Atha Cliath'tır. Günümüze kadar ulaşan kaynaklara göre ilk olarak Batlamyus'un haritasında bahsi geçen Dublin, 9 yüzyılda kalıcı olarak bir kasaba halini aldı.
Norman istilasından sonra başkent olan Dublin, uzun yıllar savaşlarla boğuştu. Britanya yönetimine girdikten sonra da önemi koruyan kent, 17. yüzyıldan itibaren hızla büyüdü. 19. yüzyılda Londra'dan sonra Britanya'nın en önemli ikinci kenti olan Dublin, sanat ve kültür açısından oldukça önemli bir yere sahip oldu. Dublin, kültür ve sanat konusunda bu önemini günümüzde de korumaktadır.
Dublin denince akla gelen ilk şeylerden biri kuşkusuz edebiyattır. Dünyaca ünlü pek çok edebiyatçının doğduğu, yaşadığı kent olan Dublin'de bu isimlere ait anılar çok özenli bir şekilde korunmakta. James Joyce, George Bernard Shaw, Samuel Beckett, Oscar Wilde, Bram Stoker, Maeve Bincy, Jonathan Swift, William Butler Yeats gibi edebiyatta iz bırakmış isimler Dublinlidir.
Özellikle James Joyce için Dublin en büyük ilham kaynağıdır. Romanları bu kentte geçmektedir. Günümüzde de James Joyce'un adını taşıyan bir merkez edebiyat konusunda çalışmalar yürütmektedir. Yine Dublin'de bulunan James Joyce Kulesi ve Müzesi, kente gelen turistler tarafından mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasındadır. James Joyce Tower'da yazara ait pek çok eşya da sergilenmektedir.
Sanatla iç içe bir kent olan Dublin, canlı bir gece hayatına da sahiptir. Müziğin de önemli bir yere sahip olduğu Dublin, milyonlarca hayranı bulunan U2 grubunun da doğduğu kenttir. Kentte her akşam bir konsere rastlamanız mümkündür. Irıish Pub olarak anılan ve dünyanın pek çok yerine yayılmış olan barlar Dublin gece hayatının merkezi konumundadır.
Grafton ve Georges caddelerinin ile birlikte Wexford ile Camden sokakları boyunca uzanan barlar kentin gece hayatının kalbini attığı yerlerdir. Kentteki sosyalleşme açısından en önemli alanlar olan bu bölgelerde bulunan barlarda geceleri genellikle yerel sanatçıların konser performansları da izlenebilmektedir.
Edebiyat ve müzikle olduğu kadar eğitimdeki başarısıyla da tanınan Dublin, dünyanın en önemli eğitim kurumlarından biri olan Trinity College'a ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle eşsiz kütüphanesiyle ünlenen Trinity College, 1592'den beri eğitim vermektedir. Dublin kentinin merkezinde bulunan Trinity College başlarda dini ağırlıklı eğitimin verildiği bir yerken özellikle 19. yüzyıldan itibaren fen ve sosyal bilimler alanında da adından söz ettirmeye başlamıştır.
Dublin tarih kokan kasvetli sokaklarının yanı sıra pek çok müzeye ve anıtsal yapıya da ev sahipliği yapmaktadır. Tarihi Leinster Sarayı, Belediye Sarayı, Kilmainham tarihi bölgesi, Little Museum of Dublin, Irish Whiskey Museum, Dublin Yazarlar Müzesi kentte turistlerin ilgisini çeken noktalardır. St. Patrick Katedrali, Chirst Church Katedrali gibi dini yapılar da kuzeyin gotik sanatına iyi birer örnektir. Glasnevin Mezarlığı ve Müzesi kentte görülmeye değer bir diğer yerdir. İrlandalı pek çok önemli ismin mezarının bulunduğu bölge açıkhava müzesi konumundadır.Hazırlayan: İhsan Dindar