29.01.2024 - 01:00 | Son Güncellenme:
Mat lake ile bütünleşen lineer kapak dokusuna sahip olan koleksiyon, modernliği ve özgünlüğü en üst düzeyde yaşam alanlarına taşıyor. Yaşam alanlarında kullanıcı deneyimine odaklanan tasarımlar geliştiren Themore Concept, Sven Koleksiyonu ile banyo, mutfak ve kapılarda sadeliği ve estetiği bir araya getiriyor. Kulpsuz tasarımı ile banyo ve mutfaklarda zarif bir tasarım oluşturan Sven Koleksiyonu, kapılarda ise sıra dışı bir görünüm sunuyor. Sofistike ve minimalist bir görünüme sahip olan Sven Koleksiyonu; zarif çizgileri ile ön plana çıkıyor. Sade ve kulpsuz tasarımı ile modern bir görünüm yaratan koleksiyon; mimarların önerdiği açık gri, cappuccino, kaşmir, beyaz, sıcak gri ve siyah gibi renklerin yanı sıra 21 farklı renk alternatifi ile her alana kolayca uyum sağlıyor. Themore Concept Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesinde 17.000 m² kapalı alanda, tam otomasyona sahip seri imalat yöntemini kullanarak ve tümüyle CNC makine parkuru ile mutfak-banyo dolapları, kapı, ray dolap, gardırop ve dekorasyon ürünleri üreten bir firma. Ürün çeşitliliği, kalite anlayışı, yüksek üretim kapasitesi ve müşteri memnuniyetini ön planda tutan tavrı ile sektöre yeni bir ses ve nefes getirmeyi başaran Themore Concept’in halihazırda Aydın, İzmir, Bodrum ve Kuşadası’nda 4 büyük fabrika merkez satış mağazası, aynı zamanda İzmir, Bodrum, Manisa, İskenderun, Datça, Gaziantep ve Didim’de bayileri; Fransa, Makedonya, Umman ve Pakistan’da satış noktaları bulunuyor.
themore.com.tr
Egepen Deceuninck’ten Enerji Tasarrufu
Enerji tasarrufu alanında bilinçlenmeyi artırmak üzere ülkemizde, her yıl ocak ayının ikinci haftası Enerji Tasarrufu Haftası olarak kutlanıyor. Her geçen yıl daha da önem kazanan konuyla ilgili açıklamada bulunan Egepen Deceuninck Genel Müdür Yardımcısı Tamer Özen, “Yaşadığımız binalarda enerji tüketimini azaltarak gelecek nesillere yaşam kalitesi daha yüksek şehirler bırakabiliriz” diyerek enerji tasarrufunun evlerden başladığına dikkat çekti: “Enerji, gıda ve su krizi kapımızda. Sürdürülebilir yaşam ve dünyamızın geleceği için enerjiyi verimli şekilde kullanmayı ikinci plana bırakmamız mümkün değil. Tüm dünyada artan nüfus artışı ile beraber enerjiye duyulan ihtiyaç da artıyor. Şu anda, Türkiye’de enerjinin %35’i konutlarda ısınma amacıyla tüketiliyor. Evlerdeki ısı kaybının dörtte biri ise yanlış pencere ve kapı tercihinden kaynaklanıyor. Bu nedenle özellikle evlerimizde ve ofislerde kapı ve pencereleri doğru tercih etmek büyük bir önem taşıyor. Günümüzde geliştirilen PVC kaplı pencere ve kapı sistemleri, son teknoloji ile üretildiği için hem ısı ve ses yalıtımı sağlıyor hem de uzun ömürlü bir kullanım sağlıyor. Özellikle yağmurlu havalarda yağmur alma ve hava geçirme gibi sıkıntı yaşatmayan PVC kapı ve pencereler, enerji tasarrufunda etkili bir rol oynuyor. Ege Profil olarak, r-Ge merkezimizde, enerji tasarrufuna katkı sağlayan yenilikçi ürünleri tasarlayarak kullanıcılarımızla buluşturuyoruz” dedi.
egepen.com.tr
Roca’dan Ödüllü Tasarım
Roca, Brezilyalı ünlü mimar Ruy Ohtake’nin doğadan ilhamla tasarladığı özel lavabo koleksiyonu ile kullanıcılara zarafet dolu bir deneyim sunuyor. Uluslararası Tasarım Ödülü (IDA) ve Red Dot Best of the Best Ödülü’ne layık görülen Ruy Ohtake Koleksiyonu, banyolarda özgün bir atmosfer yaratıyor. Tasarımı günümüzün ihtiyaçlarına göre yeniden yorumlayan Roca, Brezilyalı efsanevi mimar Ruy Ohtake imzasını taşıyan özel lavabo koleksiyonu ile banyolarda fark katıyor. Roca’nın malzemelerin yüzde 40’a kadar daha hafif üretilmesine olanak tanıyan son teknolojisi Fineceramic® ile hazırlanan ve dört farklı modelden oluşan Ruy Ohtake Lavabo Koleksiyonu; dalgaların kıvrımları, ufkun sürekli değişen çizgisi ve tasarımın en saf formu yumurta gibi organik formlardan ilham alıyor. Modern tasarımın estetik bir ahenkle buluştuğu koleksiyon; tezgah üstü lavabo serisinden oluşuyor. İnce ve estetik bir tasarıma ulaşmak için 5 mm kalınlığında, geleneksel malzemelere göre yüzde 40 daha hafif ve yüzde 30 daha dayanıklı olan koleksiyon; beyaz, mat beyaz, inci, onyx, bej ve kahve renkleri ile tüm banyo tasarımlarına uyum sağlıyor. Ayrıca, geleneksel siyahın zarif mat tonuyla banyo alanlarına yeni bir boyut kazandıran koleksiyon, modern bir tasarım oluşturuyor. Ruy Ohtake’nin yumurtanın organik formundan ilham alarak tasarladığı Ruy Ohtake Lavabo Koleksiyonu, Uluslararası Tasarım Ödülü (IDA) ve Prestijli Tasarım Ödülü Red Dot Tasarım Ödüllerinden "Best of the Best" ödülünü almaya hak kazandı. Roca’nın Savana tezgâhları ile tamamlanan Ruy Ohtake lavaboları, bir makyaj ünitesine alternatif olarak kullanıcıya modern ve açık bir saklama alanı sunuyor?
Designist'ten Banyo Mobilyası Tasarımı
İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğinde ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü projelere imza atan Designist, seramik ve banyo ürünleri alanındaki global markalardan biri olan Seranit için banyo mobilyası koleksiyonu tasarladı. İlk kez Unicera 2023 Fuarı’nda yine Designist tarafından tasarlanan Seranit standında lanse edilen koleksiyonda; banyolar, “modern dünya koşullarında yaşamlarının büyük bir kısmını kapalı ortamlar içerisinde geçiren insanlar için doğa ile tekrar bağ kurabileceği alanlardan biri” olarak yorumlanmış ve günümüz teknolojilerinin de tasarıma entegrasyonu ile dingin ve huzurlu banyolar oluşturmak hedeflenmiş. Koleksiyonda yer alan beş adet banyo mobilyasının tasarımında doğa ile insan arasındaki güçlü bağların yarattığı pozitif etkilerden ilham alan ve kullanıcı ihtiyaçlarını gözeterek, estetik ve fonksiyonel ürünler oluşturmayı hedefleyen Designist; “Stone”, “Natur”, “Net”, “Cool” ve “Recta” serisi banyo mobilyalarında doğadan alınan ilham ile organik formları nötr tonlar ile bütünleştirmiş. 6-10 Kasım tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçileri ile buluşan Unicera 2023 fuarındaki 1300 metrekarelik Seranit standı da Designist imzasını taşıyor. Fuar ziyaretçilerinin büyük ilgi gösterdiği Seranit standının tasarımında banyo ve su ilişkisini ele alarak yola çıkan Designist, doğanın eşsiz dengesini, su ile kumun birleştiği anda oluşturdukları ahengi ve dinginliği tasarımına yansıtmış. Bununla birlikte evren ve içinde barındırdığı hayat ile nesneler arasındaki kusursuz denge ve doğadaki mucizevi mühendisliğin saf ve el değmemiş muhteşem güzelliği, tasarımın çıkış noktalarını oluşturmuş. Döngünün bir parçası olarak insanın günlük yaşamında da denge ve ahengi hissedebilmesi için renklerin ve dokuların sadeliği ile amorf formları tasarımlarında kullanan Designist, bu dinginliği kullanıcıya yansıtmayı hedeflemiş.
Yeşim Kozanlı Mimarlık’tan Sofistike Tasarım
Hikayesi Anadolu’nun sıcak ve samimi kültürüne, geleneksel el sanatlarına ve zanaatlerindeki özene dayalı olan Seraf Vadi Restoran, ağırlama ve gastronomi sektörlerinde 25 seneyi aşkın deneyimi ile ulusal ve uluslararası ölçekte mimari ve iç mimari projelere imza atan İç Mimar Yeşim Kozanlı liderliğindeki Yeşim Kozanlı Architecture tarafından tasarlandı. Yeşim Kozanlı Architecture, Türk mutfağının lezzetleri ve birleştirici sofra kültürüyle biçimlenen Seraf Vadi Restoran’ın iç mekanlarında Anadolu’nun kültürel bağlamından ve insan duygularına dokunan inceliklerinden ilham alarak çağdaş ve sofistike bir tasarım ortaya koymuş. Yaşamın köklerini ve birlikteliği simgeleyen “hayat ağacı” formu modernize edilerek, aynı zamanda işlevler de yüklenerek tasarımın referans noktasını oluşturacak şekilde merkezde konumlandırılmış. Renkler, kullanılan malzemeler ve tüm iç mimari öğeler hayat ağacı etrafında genişleyerek kendine yer bulmuş. Seraf Vadi Restoran’da ahşap, doğal taş ve seramik malzemelerin yoğun olarak kullanımı sıcak ve modern bir atmosferin elde edilmesini sağlamış. Mimarlar, toprak tonlarıyla kontrast yaratan mobilyalar ile doğallık vurgusu yaparken mekanın kalite standartlarını da yansıtmayı hedeflemiş. Özel aydınlatma seçimleri ile doğru ambiyansın oluşturulduğu Seraf Vadi Restoran, tasarımın insan duygularına dokunan bir ölçekte deneyime dönüştüğü, misafirlerin keyifli vakit geçirebildiği bir ortam sunuyor.
yesimkozanli.com
Mimar İrem Arıbaş ve İç Mimar Hüseyin Beş önderliğindeki BAB Architects, Türkiye ve dünyanın çeşitli bölgelerinde başarılı mimari, iç mimari ve broadcast design projelerine imza atmış bir ekip olarak, Habertürk TV kanalında yayın hayatına başlayan Beşinci Gece programı için özel bir stüdyo tasarımına imza attı. Eğlence, sohbet, sanat ve müziğin bir aradalığını içinde barındıran Beşinci Gece, Mehmet Akif Ersoy moderatörlüğünde her hafta farklı konuklarla izleyicilere unutulmaz bir deneyim vadediyor. BAB Architects imzalı Beşinci Gece Stüdyosu, tasarımında ahşap malzemenin yoğunluklu kullanımıyla öne çıkıyor. Mimarlar, mekanın atmosferini sıcak ve davetkar kılmak amacıyla ahşap kullanımına odaklanmış. Stüdyonun sol tarafında konukların keyifli sohbetlere dalabileceği bir alan, ortasında etkileyici performans sahnesi ve sağ tarafta ise müzik grubunun konumlandığı bölüm yer alıyor. Mekandaki derinlik hissinin arttırılması amacıyla pencerelerde deniz manzarası görüntüsü tercih edilmiş. Özel tasarlanmış LED + pleksi malzemelerden oluşan renk değiştirebilen ambians ışıkları, mekanın estetik detaylarını zenginleştirmede katkı sağlıyor ve bu sayede izleyicilere görsel bir şölen sunuluyor. Beşinci Gece Stüdyosu’nun tamamı, BAB Architects mimarları tarafından geniş ve parlak siyah bir zemin üzerinde konumlandırılmış. Bu şekilde, çarpıcı dekorun zemine yansıtılmasıyla daha geniş bir mekansal algı oluşturulmuş ve mekanın büyüklüğü daha etkili bir şekilde vurgulanmış. Ayrıca, planlanan tasarım konseptine uygun olarak, yüz ışıkları kontrastlı ve parçalı bir biçimde stüdyonun işleyişine entegre edilmiş; böylelikle zemin ve aydınlatma tasarımında yenilikçi ve modern çözümler elde edilmiş. Beşinci Gece Stüdyosu, mimarların özenle detaylandırdığı dikeyde iki kat hissi veren balkonlar, merdivenler ve ahşap lambri uygulamaları ile sıcak bir atmosfere sahip olmuş. Bu detaylar, stüdyoya gelen konukların rahatça etkileşimde bulunabileceği ve programın samimiyetini artıran bir atmosfer oluşturuyor. Deri koltuklar ve sunucu masası tercihleri, “late-night talk show” program kültürünü modern bir dokunuşla birleştirecek şekilde yapılmış. Tüm bu tasarım unsurları, Beşinci Gece programının özel ve çağdaş bir kimlik kazanmasına katkı sağlamış.