26.01.2021 - 15:49 | Son Güncellenme:
Yerleşimi nehir odağında olan diğer Avrupa kentlerinin aksine, Zagreb’in kentsel yapılanması tarihsel olarak Sava’dan uzaklaşma eğilimi ile şekillenmiş. Tuna Nehri’nin en şiddetli kolu olan Sava Nehri, farklı dönemlerde sel felaketleri ile şehri tahrip etmiş; her ne kadar su setlerinin inşası ile yükselen su seviyesi kontrol altına alınmış olsa da nehrin kent belleğindeki güçlü ürkütücü imgesi kent hayatının bir parçası olmasına engel olmuş.
Buradan hareketle, proje Sava kıyılarını kentlilerle tekrar tanıştırmayı ve kente dahil olma potansiyellerini deneyimlemeyi amaçlıyor. 7 km uzunluğundaki sel basma bölgesine yayılan proje, kıyı alanını hafif müdahalelerle dönüştürerek, su yükselmesi durumunda sökülme kabiliyetine sahip, farklı programlar ve farklı kombinasyonlar ile kullanıcılar tarafından manipüle edilebilecek 9 aktivatör strüktürü, bu kentsel müzakerenin vasıtası olarak kurgulamış. Farklı program ve aktivitelere uyarlanacak şekilde tasarlanmış, çelik iskelelerden oluşan dokuz aktivatör strüktür, nehir kıyısındaki proje sahaları arasında yer değiştirerek sahalar arası etkileşimi sağlıyor.
Her bir strüktür, küçük değişikliklerle çok sayıda aktiviteye ev sahipliği yapabilmekle birlikte, farklı kümeler şeklinde kombinasyonları ile de sınırsız sayıda etkinlik ve kullanım olanağı yaratıyor. Bu bağlamda proje, dinamik öbekler şeklinde tekrar tekrar kurgulanan; nispeten küçük ölçekli, değişken ve uyarlanabilir müdahalelerin, XL kentsel ölçekli senaryolar dahilinde kalıcı kamusal alan üretim etkisini test ediyor. 2019 Mayıs-Ekim ayları arasında ilk etabının uygulaması tamamlanan proje, Sava kıyısında kentliler tarafından sıklıkla kullanılan köprüler etrafındaki 3 alanda yaz dönemi boyunca çeşitli sportif ve sanatsal kamusal etkinlikler ile kullanıma açıldı. Projenin 2024 yılına kadar diğer etapların da uygulamaya geçmesiyle, Sava Nehri kıyısının kentin doğu-batı aksında etkin bir kamusal koridora dönüşmesi amaçlanıyor.