26.09.2022 - 00:00 | Son Güncellenme:
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 2007–2036 Bienal Sponsoru Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 17. İstanbul Bienali’nin açılışı yapıldı. 1987 yılından bu yana düzenlenen İstanbul Bienali, bir kez daha İstanbul’u güncel sanatın buluşma noktası haline getiriyor. 20 Kasım tarihine kadar devam edecek olan 17. İstanbul Bienali ücretsiz olarak gezilebiliyor. Küratörlüğünü Ute Meta Bauer, Amar Kanwar ve David Teh’in üstlendiği 17. İstanbul Bienali’nde, 500’ün üzerinde katılımcının 50’yi aşkın projesi yer alıyor. 17. İstanbul Bienali’nin Beyoğlu, Fatih, Kadıköy ve Zeytinburnu ilçelerinde yoğunlaşan sergi alanları, sadece birer mekan olarak değil bulundukları mahalleler ve o mahallelerle kurdukları ilişki üzerinden de öne çıkıyor. Beyoğlu’nda, bienalin film ve kamusal programlarına da ev sahipliği yapacak Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’yle birlikte uluslararası performans sanatı platformu Performistanbul Canlı Sanat Araştırma Alanı (PCSAA), 1999’dan bu yana kapalı olan İstanbul’un en eski Rum okullarından Merkez Rum Kız Lisesi, SAHA’nın sanatçı, küratör ve yazarları desteklemek amacıyla başlattığı SAHA Studio, farklı disiplinlerden güncel sanatçıların sergilerine, seminerlere ve atölyelere ev sahipliği yapan Büyükdere35 ile Taksim Gezi Parkı’nın altında yer alan, 257 metre uzunluğundaki Metro İstanbul Yaklaşım Tüneli Taksim bir yürüyüş rotası oluşturacak. Tarihi Fatih ilçesinde, bu yıl ilk kez bienal ziyaretçilerine açılacak sergi mekanları yer alıyor. Uzun yıllar boyunca hat ve cilt sanatçısı Emin Barın’ın stüdyosu olan Barın Han’ın yanı sıra Mimar Sinan tarafından 16’ncı yüzyılda Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa için yaptırılan, 2023 yılında faaliyete geçmeden önce ilk kez bienal izleyicisine açılacak The Çinili Hamam bienal mekanlarına katılıyor. 15’inci yüzyılda, Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edilen en eski hamamlardan Küçük Mustafa Paşa Hamamı da bu rotadaki diğer sergi mekanı.
Sağlık İçin Tasarım Yılı
Dünya Mimarlık Günü, 1985 yılından bu yana her sene Ekim ayının ilk Pazartesi günü kutlanıyor. Bu yılın teması 2022’nin UIA tarafından Sağlık için Tasarım Yılı olarak belirlenmesine paralel olarak binalarda ve şehirlerde sağlığı teşvik etmek amacıyla “Architecture for Well-being” olarak belirlendi. Dünya Sağlık Örgütü sağlık kavramını “yalnızca hastalık veya sakatlığın olmayışı değil; fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik hali ve ulaşılabilir en yüksek sağlık standardına sahip olma durumu” olarak tanımlıyor. 2021 yılında yaşanan sağlık krizleri ve Covid-19 pandemisinin ardından International Union of Architects 2022 yılını “Sağlık İçin Tasarım Yılı” olarak belirledi. Yapılı çevrenin insanların sağlığı üzerinde bir etkisi olduğu akılda tutularak, sağlık ve esenlik için tasarımın her projede, her uygulamada ve her ölçekte temel bir bileşen olduğunda hemfikir olan UIA, mimarları ve kullanıcıları binalarda ve şehirlerde sağlığı geliştirmeleri için teşvik ediyor.
Deka+2 Türkiye’de Tasarımın 12 Yılı
“Deka+2 / Türkiye’de Tasarımın 12 Yılı” sergisi, on ve artı iki yıllık bir dönemi kapsayan çağdaş ürün tasarımlarını 6 Kasım tarihine dek izleyici ile buluşturuyor. 2022 yılından geriye doğru, yani 2010 yılından itibaren üretilmiş tüm ürün tasarımları taranarak oluşturulan bu sergide +2 yıl, küresel salgın etkisinde kalmış bir iki yılı temsil ediyor. Serginin fikrini oluşturan ve kuratörlüğünü üstlenen Özlem Yalım kavramsal çerçeveyi şöyle tanımlıyor: “Zaman gibi oldukça tartışmalı bir kavramda belirli dönemleri, anlamak, yorumlamak ve değerlendirmek için on yıllar olarak böleriz. DEKA+2 sergisi, Antik Yunan kültüründe “on” anlamındaki ismi ile, Türkiyeli tasarımın 2010-2022 yılları arasındaki durumuna göz atacak. Özellikle vurgulanan +2, küresel salgın koşulları ile yaşamlarımızın her anında yaşanan değişimlerle paralel olarak tasarımın gündemine gönderme yapıyor.” Tasarım ürünlerine, bu ürünleri üreten kuruluşlara ve tasarımcılara alan açan Deka+2, ilgilendiği dönemin üretimlerini gözler önüne serecek. Bunlar adına bir tartışma ortamı yaratırken, Türkiye’de 50 yıllık geçmişi bulunan ürün tasarımı alanına tarihsel bir katkı sunmuş olacak. Özlem Yalım’ın ilk kez kuratörlük üstleneceği bu sergide katılımcılar arasında Autoban, Oya Akman, Erdem Akan, Melike Altınışık, Sezgin Aksu, Zeynep Arolat, Başak Bakkaloğlu, Halit Berker, Cem Cemal Çobanoğlu, Çiğdem Eren Demirel, Hakan Diniz, Emre Evrenos, Umut Erkin Güngör, Gülay Gamze Güven, Hakan Helvacıoğlu, Orhan Irmak, Defne Koz, Nilüfer Kozikoğlu, Jale Kulin, Atilla Kuzu, Koray Malhan, Mete Mordağ, Tamer Nakışçı, Alper Nakri, Gülnur Özdağlar, Arif Özden, Güvenç Özel, Tanju Özelgin, Eylem Pala, Nazar Şigaher, Sinan Tansal, Uniqka, Can Yalman, Zoom TPU gibi isimler bulunuyor.