Son Güncellenme:
Urban Land Institute (ULI) ve PricewaterhouseCoopers (PwC)’ın iş ortaklığıyla hazırlanan Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa raporunda, 2018 yılına dair tahminler oldukça iyimser. Araştırmaya katılanların yarıya yakını, karların ve çalışan sayısının artacağını öngörürken, diğer yarısı da ticari güvende yükselme olacağını dile getiriyor. Rapor aynı zamanda yatırımcıların risk almak yerine, temkinli yatırımlara yönelme eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor.Gelişen Trendler Raporu’na, Türkiye’den girmeye hak kazanan tek il olan ve 10 yıldır yeralan İstanbul, yabancı yatırımcının gözündeki cazibesini ve 2009 - 2015 yılları arasında 30 şehir içinde ilk üçteki yerini korumuş, zaman zaman da birinci sıraya oturmuştu. 2015 yılından itibarense bir düşüş trendine girerek gerilemeye başladı. Bunda şu an bölgedeki ekonomik, politik dalgalanmaların etkisinin olduğu düşünülebilir.
Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2018 raporunda da benzer şartlar ekseninde eğilim gösteren Türkiye’ye, yabancı yatırımcının ilgisinin aşındığı görülüyor.2018 raporunda, Münih, Berlin, Frankfurt, Kopenhag ve Hamburg gibi Alman kentlerinin öne çıktığı ve iki şehrin aynı sırayı paylaştığı raporda, ilk dörtte yerini aldığı gözleniyor. Madrid ise geçtiğimiz yılların ardından oldukça yükselerek, beşinci sıraya yerleşti. İstanbul gibi, Londra da Brexit’in yarattığı sorunlu iklim nedeniyle, gerileme trendini yaşayan şehirlerden. Moskova ve Atina da siyasal iklim ve sınırlardaki hareketlilik nedeniyle aynı gerileme trendindeki şehirlerden.
Dünyanın en görülmeye değer şehirlerinden, turistler kadar yatırımcıların da ilgisinin odağında olan İstanbul’un, eski konumuna tekrar dönebilmesi için, Gelişen Trendler Avrupa 2018 raporunu yorumlayan Zafer Baysal’a göre; siyasi ve ekonomik istikrarın yanısıra, yatırımcıların ilgisini artırmak üzere düzenlemelere de ihtiyacı var.Zafer Baysal bu noktada; imar uygulamalarında müktesep hakların korunması, imar süreçlerinde standartlaşma, şeffaflık ve yerli yatırımcılar ile haksız rekabet algısının ortadan kaldırılması gerekliliğine dikkat çekti. Raporda yine, İstanbul’un sahip olduğu çalışan genç nüfus, kaliteli konut ve kentsel dönüşüm ihtiyacının yoğunluğu nedeniyle, yabancı yatırımcılar için önemli bir fırsat olarak görüldüğünün de altı çiziliyor.Mevcut gelişmeler ışığında, dönemsel olarak yaşanan bu gerileme, İstanbul’un yabancı yatırımcılar için barındırdığı ciddi fırsatların doğru değerlendirimlesi için oluşturulacak zemin ile aşılacak. Gayrimenkulde Gelişen Trendler çalışmasının, küresel bağlamda göze çarpan bir sonucu da, katılımcıların %80 oranında yüksek çoğunluğunun, kentleşmenin öneminin devam etttiği düşünmesi. Geçtiğimiz yıllarda bu kriterin etkisinin hafifleyeceği fikri de dengeleri çok değiştirmişti. Bu yılki trend raporunda bu kriterin güçlenmesi, gelecekle ilgili daha umut vaadeden bir tablo çiziyor.