31.01.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
SONGÜL HATISARU
Jaklin Güner, mühendis, 15 yıl YKM’de Genel Müdürlük görevinin ardında 9 ay önce Ziylan Grubu’na transfer oldu. Bu yıl 1 milyar TL ciroyu geçecek olan Ziylan Grubu’nun başına da bir kadın CEO geçmiş oldu. Ziylan Grubu’nun bünyesinde Türkiye’nin ilk ayakkabı mağaza zinciri FLO bulunuyor. FLO mağazalarında Polaris, Kinetix, Dockers gibi markaların yanı sıra çizgi karakterlerin lisanslı ayakkabıları da yer alıyor. Grup geçen yıl da İtalyan Lumberjack’i satın aldı.
Bir dünya markasını satın alan grup, çıtasını yükseltti ve 2023’te Türkiye’den çıkmış 10 global markadan biri olma hedefini koydu. Bu hedefe ulaşmada atılacak adımların başında da kurumsallaşma geliyordu ki Jaklin Güner bu noktada devreye girdi. Ziylan Grubu Başkanı Mehmet Ziylan, dünya markası olma yolundaki grupta dördü kendi ailesinden olmak üzere yedi kişinin yer aldığı yönetim kurulu masasında tek kadın olarak Jaklin Güner’i seçti. Yalnız Jaklin Güner’in bir şartı vardı: Ayda bir kez Mehmet Ziylan’la karşılıklı oturup eşit koşullarda konuşmak. Elbette bu şart da kabul edildi. Güner sorularımı yanıtladı.
Tutkularının peşinde...
* Uzun yıllar çalıştığınız YKM’den geçtiniz? YKM’nin Boyner grubuna satılması öncesinde orada kadın patronlarla çalıştınız. Şimdi patronunuz erkek. Baktığınızda ne tür farklar görüyorsunuz?
YKM’de de kurumsallaşma sürecinde bünyeye katılmıştım. 15 yıllık bir süreçten sonra Mehmet Bey’in (Ziylan) gelecek hedefleri beni çok heyecanlandırdı. Uzun konuşmalardan sonra, grubun Lumberjack’i alması, başka markalar alma iştahı, büyüme tutkusu ve çıtanın çok yukarı konulması beni etkiledi. İş yaparken tutkularımın peşinden gidiyorum. Değişim, hız beni çok heyecanlandırır. Mehmet Bey’in Ziylan Grup için koyduğu gelecek hedefleriyle benim gelecek planlarımın çok örtüştüğünü gördük. Karar almam kolay oldu. YKM’de de çok güzel günlerimiz oldu. Her birisinin artıları eksileri var. YKM’deki patronlarım Lale Hanım’ın da, Gülay Hanım’ın da kendimi bir kadın olarak geliştirmem noktasında çok ciddi katkıları olduğunu düşünüyorum. Trendler, giyim, stil sahibi olmak, kadının iş hayatında bakımlı olması. Bu konularda çok sohbet ettik, daha sofistike bakış geliştirdim. Erkek patronla olan iletişimde ise ilişki daha matematik, daha rakamlarla akıyor. Ama ben ikisinin de artıları olduğunu düşünüyorum. Ziylan’da 7 kişilik yönetim kurulunda tek kadın üyeyim. İş hayatına Arçelik’te başladım. Çimento sektöründe de Fransızlarla çalıştım.
* Bu kadar farklı sektörlerde yöneticilik nasıl olabiliyor?
Endüstri Mühendisliği mezunuyum. Bizler çok yönlü oluyoruz galiba. Analitik olmayı getiriyor mühendislik. Esasında iş yönetirken yaptığınız şey hep aynı. Her CEO’nun bir yol haritası olmalı.
Kârlılığı, pazar payını, üretim tarafını da dikkate almanız lazım. Çok boyutlu bakmalısınız. İnsanlarla çok iyi iletişim kurabildiğimi düşünüyorum. Empati kurabilmek önemli. Bunun da bana çok şey kazandırdığını düşünüyorum. Bazen bir toplantı masasında çok inandığınız bir şeyi hararetle savunurken birinin beden diliyle geride kalması, inanılmaz tehlikeli bir şeyin habercisi olabiliyor.
Ben mesela o insanın mutlaka konuşmasını sağlarım. Niçin katılmıyor, herkes inanırken, o niye inanmıyor. Bunları duymak, her sesi duyabilmek önemli. Her karakteri kucaklayabilmek. Bu biraz kadın olmanın da getirdiği artı bir unsur. Her şeyi duymaya hazır olmak. Kadının daha pratik. Aynı zamanda hem evimizi yönetiyoruz, hem işi idare ediyoruz. Çocuğumuzu yönetiyoruz. Kadınsanız hep minimum kaynakla maksimum çıktıyı üretmeniz gerekiyor.
Dört yöneticiden biri kadın
* Kadın çalışan oranınız nedir?
Kategori ürün direktörlerimizin hepsi kadın. 5 binin üzerinde çalışanı bulunan Ziylan grubunda kadın çalışan oranı yüzde 36. Tüm yöneticiler içindeki kadın yönetici oranı ise yüzde 22-25. Yılda 20 milyon çift ayakkabı satıyoruz. 2014’te mağaza sayısını 300’e çıkarmayı planlıyoruz. İstihdamımıza 600 kişi daha eklenebilir...
* İş hayatında kadın yönetici oranının artması için yapılması gereken uygulamalar sizce neler?
Evli kadınlar için eşin desteği çok önemli. Ben konuda çok şanslıydım, eşim hep yüreklendirdi, Şerif’le sınıf arkadaşıydık.
Kadınlar öyle formatlanmışlar ki; çok pratikler, empati kurabiliyorlar. İyi bir eğitimle bütün engellerin aşılabileceğine inanıyorum. Kadınlar yaptığı işin sorumluluğunu taşıyor. Yanlış buluyorsa söylüyor, bunun sorumluluğunu yöneticiye pas etmiyor hemen. İşi biraz fazla yaşıyor, biraz fazla içselleştiriyor. Bu bazen bir yönetici için antipatik de olabiliyor.
Yani kötü şeyleri duymaya hazır değilse bu rahatsızlık verici gibi algılanabiliyor. Ancak kadının bu kadar sofistike bakması, öngörülerinin bu kadar yüksek olması her zaman hayat kurtarıyor. Güçlü sezileriyle tehlikeyi çok daha hızlı algılayabiliyor.
Bunun iletişimini yaparken kullandığı dili iyi seçemezse, yöneticileri tarafından bu farklı okunabiliyor. Açıklık, dik durmak, tutkulu olma ama iletişimi doğru kurmak çok önemli. Bu nedenle belki kadın istihdamını artırıcı çabaları sadece işyeriyle sınırlı tutmamak, eğitim sisteminden, müfredattan başlamak gerekiyor.
‘Ayakkabı giyimin starı’
* Çoğu kadın için ayakkabı yalnızca ayakkabı değil, bir tutkudur. Siz bir ayakkabı grubunun başındaki kadın olarak bu durumu işinize nasıl yansıtıyorsunuz? Sizin ayakkabı tutkunuz var mı ya da yakın çevrenizde gözlediğiniz bu tutkuyu yeni model oluşturmada da yahut ayakkabının ergonomisinin gelişmesinde kullanıyor musunuz?
Ayakkabı çok önemli bir aksesuar. Bu sezon mor renkli ayakkabıları seviyorum. Son dönemde hayat tarzlarıyla ilgili olarak tasarımcılarla çok vakit geçiriyorum. Şunu söylüyor tasarımcılar: Her zaman üzerinizde bir star olsun. Son dönemde giyimde ayakkabının star olarak öne çıktığını görüyorum. Ayakkabı çok ayırıcı bir şey ve kadın ayakkabıyı çok güzel taşıyabiliyor. Bütün kadınlar için çok önemli bir aksesuar. Yapılan koleksiyonlara müşteri gözüyle de katkıda bulunabileceğimi düşünüyorum.
Hayatı kolaylaştırdık
Ziylan’ın ayakkabı üretiminde yarım asırlık bir deneyimi var. Ayak sağlığı ve rahatlığı konusunda Ziylan’da inanılmaz bir deneyim var. 5 nokta Polaris’le başladı. Bu deneyimi trendlerle birleştirdiğinizde hem rahat bir ayakkabı elde etmiş hem de günümüz modasına uygun ayakkabıyı üretmiş oluyorsunuz.
Tabii ki kurumsallaşma sürecine katkıda bulunmak için gruba geldim ama üretim tarafından, koleksiyonların oluşturulması aşamasında kadın gözüyle ciddi bir katkı sağlayabileceğime inanıyorum. Modayı erişebilir fiyatlarla sunuyoruz. Grup olarak kadınların son dönemde hayatını kolaylaştırdığımıza inanıyorum.
Erkek markası Lumberjack’in artık bir ailesi var
* Bir kadın CEO olarak yönettiğiniz büyüklüğü anlamamız açısından cironuzu öğrenebilir miyim?
Ziylan, 60 ilde 264 mağaza ile faaliyet gösteriyor. Yılda 50 milyon kişi bu mağazaları ziyaret ediyor. Ülkemizin 2023 vizyonu doğrultusunda, dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma ve global markalar çıkarma hedefi var. Ziylan Grup olarak 2023’te hedefimiz Türkiye’den çıkacak 10 global markadan biri olmak. Yeniden yapılanma kapsamında değişimi logomuzdan başlattık,
Geçen yıl 850 milyon TL ciro yaptık. 2013’te Lumberjack markamız hariç 1 milyar TL’yi aşmayı planlıyoruz. 2015’e kadar ciroları ikiye katlama hedefindeyiz. Perakendede üründen ziyade hayat tarzı öne çıkıyor. Her ürünün bir hikayesi, arkasında bir felsefesi var. Lumberjack böyle bir ürün. Kökleri olan bir marka.
Ziylan tarafından satın alındığından beri özellikle kadın modelleri çok gelişti. Ve gerçekten full bir aile koleksiyonu haline dönüştü. Eskiden daha erkek ağırlıklıydı. Lumberjack, Türkiye’de çok uzun yıllardır bilinen bir marka bunu Ziylan dokunuşu ile daha dikkat çekici bir hale getirdik. Sofistike tasarım ürünlerini alınabilir fiyatlarda sunduğumuz bir koleksiyon çıktı ortaya. Lumberjack’e yepyeni bir hikaye yazıyoruz, kadınıyla, çocuğuyla ailenin her bireyinin markası olmasını istiyoruz. Artık insanlar yaşlarıyla, demografileriyle alışveriş etmiyorlar. Hayat tarzlarıyla alışveriş ediyorlar. Lumberjack, bugün yüzlerce modeliyle bütün dünyada milyonlarca kişinin vazgeçemediği bir marka konumunda.
Lumberjack, Ziylan’ı global arenada temsil ediyor. Hayat tarzlarına uygun koleksiyonlar geliştirmeye özen gösteriyoruz. Lumberjack koleksiyonunu inşallah çeşitli tekstil ürünleri ve aksesuarlarla tamamlamayı düşünüyoruz. Çünkü bir hayat tarzı markası bu...
‘Sosyalleşme çok önemli sektörel etkinliklere katılın’
* Yöneticilerinize koçluk eğitimi verdirmeyi düşünüyor musunuz?
Özellikle üniversiteden yeni gelen arkadaşları yüreklendirmek için mentorluk programları çok gerekli. Genç kadınlara hep şunu söylüyorum. Bizler gerçekten bütün bunları yönetecek deneyim, yetenek setine sahibiz. Öyle formatlanmışız zaten. Pratiğiz, empati kurabiliyoruz, daha sofistike bakabiliyoruz. Dolayısıyla bu avantajları kullanmalıyız.
Gözün korkacağı bir şey yok. Kadın mutfağını da çok güzel planlar, çocuğu, evliliği hepsini birlikte yürütebilir. Gerçekten de yapabiliyoruz, bu büyük bir keyif ve bizi ayrıcalıklı da kılıyor aynı zamanda. Sosyalleşme çok önemli. O konuda gerçekten erkekler daha iyi. Derneklerin, kulüplerin sektörel oluşumların mutlaka parçası olunmalı. O sektörün etkinliklerine mutlaka katılmalıyız. Her zaman gardırobumda uygun kıyafetim vardır. En yoğun günümde bile hemen üstümü değiştiririm, sektörün bir etkinliği varsa mutlaka uğrarım. Hiç olmazsa sektörün önemli günlerini kaçırmamaları gerekir. Sektörün kanaat önderleri hangi parametrelere bakıyor, başarı kriterleri ne, bu ortamlarda gözlemleme şansı oluyor.
Öfke yönetimi de çok önemli. Ben öfkemi hiçbir zaman biriktirmedim. Grupta başlarken Mehmet Bey ile bir kural koyduk. Mutlaka ayda bir kere eşit şartlarda sohbet edeceğiz. İstediğimizi söyleyebileceğiz. Öfkeyi biriktirmemeli. Biriktiği zaman önyargılar da gelişiyor. Ben hiçbir zaman öfkemi hayatımın hiçbir alanında biriktirmem. Her zaman, şimdi konuşalım ve şu an burada halledelim, odadan öyle çıkalım, derim. 25 yaşında direktör oldum. Çok hızlı tırmandım. Hedefleri hep yukarı koydum. Ona doğru tutkulu bir şekilde hareket ettim.
Kaptan köşkünde 7 mürettebattan biri
Türk şirketlerinde tepeye tırmanan ender kadınlardansınız... Yönetim kurulunda durum nasıl?
Bu Ziylan grubunun vizyonunu da gösteriyor. Bunun sohbetini çok yaptık. Dördü aileden olmak üzere yedi kişilik yönetim kurulunda tek kadın benim. Bir kadın olarak çok keyif alıyorum yönetim kurulunda. Dünya şirketi olma yolunda bir yolculuğa çıkıldı. Hepimizden beklenen bu yolculuğa eşlik edecek donanıma sahip olmak. Toplantı bitimlerinde maç sohbetleri oluyor tabii ki ama bazen yemek, moda, trendleri konuşuyoruz.
YARIN: Casper CEO’su Charlotte Lamprecht