EkonomiYerli tohumculuk ihracat atağında

Yerli tohumculuk ihracat atağında

28.08.2008 - 11:37 | Son Güncellenme:

.

Yerli tohumculuk ihracat atağında

Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Açıkgöz, Türkiye’nin önemli ithalat kalemlerinden tohumculukta ihracatçı ülke olma yolunda ilerlediğini belirterek, “2002 yılında toplam tohum ihracatında sıfırlarda olan pay, 6 yıl içinde yüzde 16’yı bulmuş ve 8 milyon dolara ulaşmıştır” dedi.
Prof. Dr. Açıkgöz, yaptığı yazılı açıklamada, Türk tarımında, tohumun genel olarak “dış alımla” bağdaştırıldığını, bunun da pek gurur duyulabilecek bir durum olmadığını ifade etti.
Türkiye’de tarımsal üretim için yıllık 100 milyon dolar civarında olan tohum ithalatı yapıldığına işaret eden Prof. Dr. Açıkgöz, son yıllarda 10 milyar doları aşan tarımsal üretim ihracatında kullanılan ithal tohumların kalitesinin belirli bir payı olsa da bu durumun tohumculukta yakalanacak başarıyla düzeltilmesi gerektiğini dile getirdi.
Prof. Dr. Açıkgöz, son yıllarda özellikle sebze tohumculuğunda yerli tohum üretiminin bir ivme içinde olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“2002–2007 yılları toplam tohum dış alımına bakıldığında, ödenen yıllık döviz toplamının bu dönemde 55 milyon dolardan 131 milyon dolara çıkmıştır. Ancak bu dönemde yıllık ithalatta sebze tohumu payı da yüzde 72’lerden yüzde 57’lere doğru indi. Ayrıca, 2002 yılında toplam tohum ihracatında sıfırlarda olan pay, 6 yıl içinde yüzde 16’yı bulmuş ve 8 milyon dolara ulaşmıştır. Bu değerler toplandığında Türkiye’nin sebze tohumculuğunun adeta bir atağa kalktığı anlaşılmaktadır. Türk tohumculuğunun bugün Arjantin’e kadar uzanan pazarlara ulaştığı da göz önünde tutulursa, bu alt sektörün ülkemize çok şeyler kazandıracağı beklenmelidir.”

“İŞBİRLİĞİYLE ÇALIŞILMALI”
Bitki ıslahı ve tohumculuğun uzun soluklu, masraflı, geri dönüşü geç, ancak başarıyla birlikte çok karlı bir alan olduğunu dile getiren Prof.
Dr. Açıkgöz, şu görüşleri ifade etti:
“Geliştirilecek bir çeşitten en fazla o ürünün üreticisi, fabrikatörü, pazarlayıcısı, tüccarı, ihracatçısı yararlanacaktır. İşte bu paydaşların ellerini taşın altına sokmalarının organizasyonu planlanmalıdır. Tarımsal ürün birlikleri ile ilgili yasal düzenlemelerin yapıldığı şu günlerde, bitki veya bitki grubuna dayalı çatı organizasyonlarda yer alacakların bu doğrultuda bilinçlendirilmesi gerekecektir. Bu da bilimsel danışmanla çalışmanın, söz konusu örgütlenme sistemine monte edilmesiyle olasıdır.”