29.11.2021 - 12:34 | Son Güncellenme:
CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulunan Prof.Dr. Sefer Şener şu ifadeleri kullandı:
Yeni bir tür ortaya çıktığı anda tedirginlik piyasada hat safhaya çıkıyor. Aslında bu yeni tür çıkmasa dahi 1.5 yıllık dönemde tedarik ile ilgili noktalarda ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. Petrolde 86 dolarlar görüldü ve ABD müdahalesi ile gevşemişti. Bu tür dalgalanmalar henüz bitmemişti zaten.
"FİYATLARDA BÜYÜK DEĞİŞİM GÖRDÜK"
Yeniden bu tereddütlerin hat safhaya çıktığını gördük cuma günü. Yeniden tedarik ile ilgili sıkıntılar baş göstermeye başladı ve yeniden enerji fiyatları gündeme gelmeye başladı. Bu beraberinde şunu da getirecek. Kuzey yarım kürede kış olması sebebiyle Avrupa’da kapanmalar başlamıştı. Bir de üzerine yeni varyant gelince bunun etkisi hızlı oldu.
Dow Jones’un korku endeksi dahi çarşambadan cumaya ciddi oranda artış gösterdi. Her yeni gelen vaka piyasalarda tedirginliğe yol açıyor. Şimdi bunun getiri şu olur: Almanya ve Hollanda da kapanmalar başlanıyordu. Hizmet, turizm ve havacılık sektöründe öncelikli olarak endişeler geldi.
Bizim 22 milyar dolarlık turizm gelirine ulaşacağımız hesaplandığında Türkiye için de çok önemli yeni varyantın açıklanması. Tedarik ve arz kısmında sıkıntılar görüyoruz ancak bunun arkasını havacılık ve enerji sektörü izliyor.
Doğal olarak enerji fiyatlarında bir değişim gördük havacılık sektöründe ve Avrupa borsalarında cuma günü yüzde 5 değer kaybı görüldü.
"PARA BİRİMLERİNİN DEĞERİ ARTIYOR"
Kapanma olması demek hizmet sektörünü de etkileyecek. Böyle bir durum oluştuğunda tüm sektörleri derinden etkileyen bir unsur haline geliyor.
Varyant tehlikesinin yeni çıktığı ortamlarda dolar ve İşviçre frangı gibi para birimlerinin değeri artıyor. Güvenli liman altının da değeri artıyor ancak dolar endeksinin 96 seviyesinin üzerinde tutunmasından ilerleyen dönemde kapanmalar gelirse endeksin daha da güçleneceğini göreceğiz.
ABD’de varlık alımlarında azaltımın hızlandırılmasına denk gelmesi faizlerin haziran ayına çekilmesi doların güçlenmesini etkiliyordu. Piyasalarında da dikkat etmesi gerekiyor. İlk etapta bunun yansıması arz kısmına ve tedariğe oluyor. İhracatın da bu kadar hızlı arttığı dönemde dünyada tedirginliğin artıyor olması küresel çapta bütün piyasaların yeniden fiyatlandırılmasını beraberinde getirdi.
Bunun önümüzdeki dönemde reel sektöre etkisinin olacağını düşünüyorum. Aslında 2019’da Covid 19’un ilk çıktığı duruma benziyor aslında. İnsanların kapalı ortamlarda tutulduğu uçuşların iptal olduğu dönemi hatırlatıyor. Onun için piyasa bunu çok hızlı fiyatladı.
Şunu da unutmamak lazım tüm bunlar ortadayken dünya bu krizi yönetmeye alıştı. Ekonomideki davranış türleri yeni normal haline geldi.
DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ!
Türkiye dış ticaret açısından krizi fırsata çevirebilen ülkeler arasında görülüyor. 10 aylık dönemde 180 milyar dolar aşılmış durumda bu yıl sonunu 220 milyar doların üzerinde tamamlanacağını gösteriyor.
İhracat verilerine baktığımızda hep birim fiyatlarından bahsediyorduk ve birim fiyatlarının düştüğünü söylüyorduk. İhracatta kg birim fiyatı 1.39’a yükseldi. Hem ihracatımız artıyor hem de ihracatımızın biri değeri artıyor. Yani katma değerli ürünlerin değeri arttı. Yüzde 90’lık kısım imalat sanayinden geliyor ve bu çok önemli bir değer. Küresel çapta bir sorun var ancak Türkiye bunu ihracat açısından fırsata çevirmiş durumdadır. Büyük badirelerin atlatıldığı dönemde tüm dünya ülkelerinin mal tedarikinde sıkıntılar yaşandı. Türkiye’nin yurt dışı kaynaklı sorunlardan bazıları yaşanması bu rakamların çok daha üzerini görebileceğiz. İhracattaki büyümeye yansıyor ancak gene de diyoruz ki krizin en önemli ayağı Türkiye’de ihracatın artıyor olması ve cari açığın düşüyor olmasıdır. 2 milyar dolardan 1 milyar 400 milyon dolar seviyesine geldi.
2022’de beklenen 220 milyar dolar seviyesi 2021’de aşılmış olacaktır. İhracat yapan firmaların yoğun gayretlerini ve üretimlerini sekteye uğratmamasını tebrik etmemiz lazım.
YENİDEN DEĞERLEME ORANI!
Gelecek yıl için yani 2022 yılı için vergiler resimler harçlar ne kadar artıyor? Örneğin MTV ne kadar artacak? Veriler bunu gösteriyor. Son dönemde yoğun olarak gündeme geldi. Son 10 aylık dönemde Üretici Fiyat Endeksi’ne göre ortalama rakamı gösteriyor ve devlette buna göre vergilere zam yapmış oluyor.
Her ne kadar bu böyle gerçekleşse de geçen sene Cumhurbaşkanı MTV’de vergiyi öne çekti. Aslında 2021 ve 2022’de bu gündeme geliyor. Bunun ana sebebi şu tüm dünyada ÜFE ve TÜFE fiyatları yüzde 19.89 seviyesinde olan manşet enflasyon ile ÜFE arasında makasın açılmasıdır.
Bu şöyle bir şeye yol açıyor. Siz vergilerde yüzde 36’lık bir artışı getirirseniz bu enflasyondaki beklentiler doğal olarak yukarı çıkarıyor. Bunu sayın Cumhurbaşkanı değerlendirecektir. MTV’de geçen yılda olduğu gibi yüz de 50’lik bir geri çekilme olabilecektir.
Diğer vergi resim ve harçlarda da bu oranın alt seviyelere çekilebileceğini düşünüyorum. Ücretlilere TÜFE oranında zam veriyoruz. Ama diğer taraftan ortaya koyacağımız vergilere yüzde 36 yani ÜFE oranında zam yapmış oluyoruz. Bu devletin yüksek enflasyon beklendiği algısını da doğruluyor.
Hem devlet olarak enflasyondaki yükseliş beklentisinin önüne geçmek için hem de diğer taraftan toplumdaki beklentinin önüne geçmek için ben sayın Cumhurbaşkanı tarafından bunun dikkate alınacağını düşünüyorum. Çünkü bu enflasyon algısıyla örtüşmelidir.
ALTIN FİYATLARINDA REKOR GELİR Mİ?
Altın her zaman kriz dönemlerinde güvenli limandır. Krizde mutlak suretle yatırımcılar altını tercih ediyor. Covit-19 ilk çıktığında altının 1800’lü dolarlara çıktığında bunu gördük. Yeni varyant altın fiyatlarına yansıyacaktır. Ancak Fed’in aldığı kararlar ve varlık alımlarının hızlı artırılacağının beklentisi altının yükselmesini sınırlıyor aslında. Dolarla ilgili beklentisini aşağı çekmiş olsa altın çok daha hızlı hareket edecek. Her zaman ve her durumda kriz dönemlerinin olmazsa olmazı altındır.
Altın Türkiye’de iki farklı şekilde değerlendiriliyor. Ons altın ve gram altın meselesi var Türkiye’de gram altın fiyatı, dolardaki volatilite ile alakalı bir durumdur. Bizdeki gram altının yükselmesinin ana nedeni döviz kurlarının yükseliyor olmasıdır. Enflasyon dönemlerinde bizim toplumun tasarruf anlayışı altın ve dövize dönüktür.
Biraz önce de söyledim ABD varlık alımlarını azaltmayı daha da hızlandıracaktır. Fed’den gelen veriler bunu gösteriyor. Yani temmuza kadar sürer dediğimi azaltımlar nisan mayıs gibi bitirilecek gibi gözüküyor. Küresel çapta endeks yukarıya doğru gidiyor.
ABD’de faiz artışları beklentisi haziran ayına çekilmişken şunu görebiliyoruz. Dolar endeksi kuvvetleniyor. Dalgalanmada bunun payı var. Türkiye’deki kurların dalgalanmasının daha iç etmenlere dayalı olduğunu görüyoruz. Yüzde 40-50-60’lık oynaklık iç piyasadaki gelişmelerle alakalıdır. Kurdaki oynaklık yurt dışı kaynaklı olan kısım var ancak yurt içi kaynaklı kısım daha ağırlıklıdır bizde. Önümüzdeki aylarda volatilitenin azalacağını düşünüyorum. Merkez Bankası’nın gideceği alan da sınırlı olmaya başladı tüm bunları birleştirince bu oynaklığın daha az olacağını görebileceğiz.