29.01.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’ın geçen hafta TÜSİAD’ın 44. Olağan Genel Kurulu’ndaki “Yargı mekanizması AB normlarında çalışmayan bir ülkeye yabancı sermayenin gelmesi mümkün değil” değerlendirmesine tepkisi sürüyor. Erdoğan, “Yabancı sermaye bundan sonra da Türkiye’ye gelmeye devam edecek” dedi.
Partisinin dünkü grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Yılmaz’ın değerlendirmesine atıfta bulunarak “İstikrar ve güven ortamı sayesinde, Türkiye uluslararası yatırımlar için cazip ülke haline geldi. Yabancı sermaye ülkeye gelmeye devam edecek. Ama öyle görünüyor ki TÜSİAD gibi kuruluşlar, kendi ülkelerine yabancı kalmaya devam edecekler” ifadesini kullandı. Erdoğan, “Türkiye’de artık kazanan elitler, seçkinler, belli sermaye çevreleri değil, Türkiye’de bundan sonra kazanan her zaman 76 milyon olacak” dedi.
‘Yapılanın adı ihanet’
“Bir takım işveren örgütlerinin, uluslararası sermayeye yaptıkları çağrıları, kendi ülkelerine yaptıkları tehditleri, uluslararası finans çevreleri dikkate almıyor” diyen Başbakan Erdoğan, “Kendi ülkesini karalayan bir işveren örgütünü dünyada bulamazsınız. Dünyanın her yerinde de bu yapılanan adı ihanettir” ifadesini kullandı.
Uluslararası yatırımcılara Türkiye’deki yatırımlarını geri çekme çağrısında bulunan ve uluslararası medyayı kullanarak Türkiye’deki yatırımları olduğundan farklı göstermek isteyenler olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, “Adeta 76 milyonun bir arada yolculuk ettiği geminin tabanına delik açılmak istendi. Son derece basit ama aynı derecede ihanet boyutunda bir planı devreye sokmak istediler, halen istiyorlar” dedi. Erdoğan, “Güneş balçıkla sıvanamaz ve sıvanamadı. İhanet boyutundaki tüm çabalara rağmen Türk ekonomisi istikrarla büyüdü, büyümeye de devam edecek” dedi.
Bir haftada ikinci eleştiri
TÜSİAD Başkanı, genel kurulda “Hukukun üstünlüğüne riayet edilmeyen, yargı mekanizması AB normlarında çalışmayan, düzenleyici kurumlarının bağımsızlığına gölge düşen, vergi cezaları veya başka türlü cezalarla şirketlerinin üzerinde baskı kurulan, ihale yasası onlarca kez değiştirilen böyle bir ülkeye yabancı sermayenin gelmesi mümkün değildir” demişti.
Başbakan Erdoğan, bu sözlere ağır tepki göstermiş, “Kalkıp da TÜSİAD’ın Başkanı küresel sermaye gelmez ifadesi kullanamaz. Bu cümleyi kullanıyorsa, bu vatana ihanettir” ifadesini kullanmıştı. Yılmaz da, “Vatanseverliği sorgulanan bir kişi olarak hatırlanmak istemem. Çok üzüldüm. Vatan hainliği iddiasını reddediyorum” demişti.
Uluslararası sermaye frene mi bastı?
Türkiye’ye “uluslararası doğrudan yatırım” tutarı 1994-2004 döneminde yıllık ortalama 1.4 milyar dolardı. 2005’te özelleştirmeler ve piyasalardaki düzenlemelerle birlikte bu alanda ciddi sıçrama yaşandı.
Bir anda 10 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım alan Türkiye, 2006’ya gelindiğinde 20.2 milyar dolarla bu alandaki büyüklüğü ikiye katladı. Türkiye, 2007 yılındaysa uluslararası doğrudan yatırım girişlerinde tarihi rekor kırdı ve 22 milyar dolar oldu. 2008, bu alanda 19.8 milyar dolarla iyi bir yıl olarak değerlendirilirken, 2009 ve 2010’da uluslararası doğrudan yatırımlarda ciddi düşüşler görüldü. Her iki yılda da 10 milyar doların üzerine çıkılamadı.
Türkiye 2011 ve 2012 yıllarında bu konuda yeniden atağa kalkarak, sırasıyla 16 ve 12.4 milyar dolara rakama imza attı.
Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin değerlendirmesine göre 2012’de makroekonomik kırılganlık ve Euro krizi, doğrudan yatırım girişlerine olumsuz etki yaptı ve yüzde 23’lük düşüş yaşandı. 2013’te düşüş trendi sürüyor.
Gerileme trendi sürüyor
Ekonomi Bakanlığı verilerine göre uluslararası doğrudan yatırım girişlerinde 2013’ün Ocak-Kasım döneminde 10.4 milyar dolarlık hacime ulaşıldı. Bu, 2012’nin aynı dönemine göre yüzde 13.4 düşüşe işaret ediyor. Piyasalarda olumsuz havanın estiği aralık ayı verisinin yıllık düşüşü daha da aşağı çekmesi bekleniyor. Doğrudan yatırımlarda sanayi sektörü başı çekiyor.