26.01.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
ÖNDER YILMAZ Ankara - Ermut, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Varlık Fonu portföyündeki şirketlere yönelik ‘sürdürülebilirlik ve çevre sosyal yönetişim’ çalışması yaptıklarını açıkladı.
Ulusal şampiyonlar
Ermut, sürdürülebilir kalkınmanın günümüzde kazandığı önemin şirketleri de çevresel, sosyal ve yönetişim risklerinin etkin biçimde yönetimine ve bu unsurların iş modellerine entegrasyonu uygulamalarına da yönlendirdiğini kaydetti. Ermut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Finansal kuruluşlar faaliyetleri, ürün ve hizmetleri gereği diğer sektörleri de ciddi bir biçimde etkiliyorlar. Bu sayede finans kurumlarının sürdürülebilir kalkınma yolunda bir kaldıraç etkisi oluşturabilme kapasiteleri de bulunmakta. Biz de Türkiye Varlık Fonu olarak bu farkındalık doğrultusunda bu alanda çalışmalarımıza başladık, tüm dünyadaki global varlık fonlarının bu alanda yaptıkları çalışmaları da inceledik. Sonrasında, portföy şirketlerimizin hepsiyle bir araya geldik ve çevresel, sosyal ve yönetişim alanında da 5 ana başlık belirledik.”
Arda Ermut, geliştirmeye yönelik çalışma yapacakları bu başlıkları ‘çalışan gelişimi ve işgücü uygulamaları, iş etiği, toplumsal ve ekonomik kalkınma, iklim değişikliği ve kurumsal yönetim’ olarak sıraladı.
Fon bünyesindeki 7 farklı sektörden 29 şirketin önemli bölümünü “ulusal şampiyonlar” diye nitelendirdiklerini söyleyen Ermut, bunların kendi alanında sektör lideri, Türkiye’ye de ciddi anlamda katkı, katma değer sağladıklarını belirtti.
Çalışmalar artacak
Ermut, iklim değişikliği gibi sürdürülebilirlik konularının da şirketlerin performansları üzerinde ciddi etkisi olduğunu aktarırken ise, “Bu aynı zamanda, şirketlerin faaliyetlerine ve finansal performanslarına tesir eden ve uzun vadeli değerleri şekillendiren kritik bir öneme sahip. TBMM’nin Ekim 2021’de onayladığı Paris İklim Anlaşması doğrultusunda iklim değişikliklerinin portföy üzerinde yaratabileceği riskleri dikkatle takip etmekteyiz. Bu farkındalıkla düşük karbon ekonomisine geçişi destekleme yönünde çalışmaların da geliştirilmesini hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Sessiz istifa tehlikesi
Arda Ermut, ‘çalışan gelişimi ve işgücü uygulamaları’ çalışmalarına değinirken, Türkiye’deki şirketleri ‘sessiz istifa’ tehlikesinin beklediği uyarısında bulundu. Ermut, şöyle konuştu:
“Pandemi sonrası özellikle iki şeyi çok duyuyoruz. Birincisi ‘büyük istifa’ diye tanımlanan, hâlihazırda çalışanların memnuniyetsizlik ya da başka sebeplerle istifa etmesi. Burada belki yeni çalışanlar kazandırarak istihdam edip bunu telafi etme şansınız bir noktaya kadar var ama bir de şirket için önemli bir risk taşıyan ikinci bir kavram ortaya çıktı, o da sessiz istifa. Bu da çalışanın bulunduğu yerde işine devam etmesi ancak ek sorumluluk almayarak katkısını minimum seviyede tutması olarak tanımlanıyor. Önceliğimiz uygulamamızı geliştirmek ve kapasitemizi artırmak.”