16.05.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Kadife Şahin / Çanakkale
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, üretim ekonomisinin Türkiye’nin gündemine oturması gerektiğini söyledi. ‘Sanayiciler ileriye bakar. Ekonomi gündeminin nasıl şekilleneceği bizim için çok önemli” Bahçıvan, bu vizyonda kararlılık olması halinde üniversite- sanayi işbirliği ve bunu sağlayacak desteklerin varlığının çok önemli olduğunu söyledi.
Bahçıvan, şöyle konuştu: “Üretim reform paketinin de simgesel anlamda bir değeri var. Ar-Ge Yasası, Patent Yasası, üretimin temel sorunlarını çözme noktasında öneriler getiriyor. Bu konuda güzel görüşmeler var. Reel sektör mantığıyla düşünen bir Maliye Bakanlığı var. Sanayi, kendi ana işlevinin dışında, farklı birçok alana kaynak sağlayan bir sektör. KDV, tüketim değil üretim vergisi gibi. Geçici vergi sistemi var, sanayici ödüyor. Damga, TRT gibi vergileri ödemeyi, mahallenin mahcup çocuğu gibi kabullenmişiz. Zaten kıt kanaat çalışan bir sanayi, başka damarı besleyen bir yapıda. Şimdi Üretim Reform Paketi’yle Maliye Bakanlığı’nda “Yıllardır size bunları boşuna yaptırdık” diyen bir mantığın hakim olması çok güzel. Paradigma değişikliğini gösteriyor. Sanayinin pek çok sorununun sona ermesine yardım edebilir. Ar-Ge devrimsel bir kanun.”
Kabinede değişiklik...
Kale Grubu ev sahipliğinde Çanakkale’de gerçekleşen toplantıların bitiminde İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay ve Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Osman Okyay gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bahçıvan ekonomi politikaları üstünde fikir birliği sağlanması gerektiğini kaydederek, Ak Parti kongresinden sonra olası bir kabine reformuyla buna dönük ilk adımın atılabileceğine işaret etti.
‘Enerji kaybı oluyor’
Bahçıvan, “Kabine değişikliği olduğunda ekonomiyle ilgili sistemsel anlamda da bazı değişikliklere gidileceğine dair duyumlarımız var. 9-10 tane farklı bakanlıkla muhatap olduğumuz gerçeği var. Bu ister istemez Ankara’nın kendi içinde zaman kaybı yaratıyor. Bizler için de konsantrasyon kaybı yaratıyor. Orta vadede ekonomi yönetimi adına daha farklı bir organizasyon ve yönetim yapısının oluşacağınız düşünüyoruz” dedi.
İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay da, bu talebin geçmişten beri geldiğini hatırlatarak, şunları söyledi: “Bir konunun birden fazla başının olması bir kaos yaratıyor. Bazen karar çıkabilmesi için farklı bakanlıkların birlikte hareket etmesi gerekiyor. Süreç uzuyor. Yatırım iştahını öldürüyor. Birçok noktayı bilip de aradaki ilişkiyi kurabildiğinde bir bakanlık o zaman kararı da daha doğru veriyor. O nedenle böyle olması daha doğru. Bu işi minimum diyelim tek mi olur iki mi olur bilemem ama birbiriyle ilintili süreç mantığıyla bakıp onun tamamına bakabilecek bir yapıda bu işlerin çözülmesi en mantıklısı.”
‘Özel şirketlere reyting verilsin’
Erdal Bahçıvan sanayicilerin devlet tarafından rating sistemine tabi tutulması ve buna göre teşvik alması gerektiğini söyledi. Geçmişinde devlete hiç bir şekilde sorun çıkarmamış şirketlerin bürokrasinin daha pozitif yaklaşması gerektiğini belirten Bahçıvan, reyting modelinin Türkiye’nin önünü açabileceğini kaydetti. Bahçıvan, köklü sağlam kuruluş ile aynı istikrar ve performansa sahip olmayan şirketlerin yatırım teşviklerinde farklı olmasının ekonominin önünü açacağını vurguladı.
Sanayicilerin gayrimenkul tapusu olmaması gerektiğini de belirten Bahçıvan, “Uzun yıllara yayılmış bir kiralama mekanizması olması lazım. Böylece sanayi yıllar içinde rantsal, kendisini sanayi dışına itecek deyim yerindeyse şeytana uyma noktasına girmesin. Zira kimin arsası değerlense, topraktan mı para kazanalım tartışması başlıyor. Sanayici mülkiyeti olmazsa, toprak rantını düşünmez. Bugün sanayiyi farklı noktalar taşındıran değer nedir? Arsanın değer kazanması. Aileler içinde sanayi- toprak rantı ikilemi nedeniyle kavgalar çıkıyor” diye konuştu. Öte yandan her taşınmanın, efor kaybettirdiğini de söyleyen Bahçıvan, 10-15 yıldır İstanbul’da taşınan bir sanayi olduğunu söyledi.