08.12.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ - İlk ciltte, Türkiye’nin iklim şartları, jeolojik yapısı, toprak teşekkülü, tarım alanları, zirai durumu, topraktan faydalanma şekilleri yer aldı. İkinci ciltte ise buğdayların genetik yapı, çeşitleri, morfolojik ve tipolojik özellikleri, tarihsel ve arkeolojik bulgulara göre anavatanı, bölgelere göre sınıflandırılması, yeni çeşitler ve buğday siyasetinin ana hatları inceleniyor. Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Yıldız, “Mirza Gökgöl’ün, Anadolu’nun dört bir yanını karış karış gezerek buğday türlerini kaydetmesi ile Türk tarımına sunduğu katkı, sadece bir bilimsel çalışma değil, aynı zamanda bir neslin mücadele ruhunu ve geleceğe dair umutlarını da yansıtan bir mirastır. İGSAŞ’ın 1937’den bu yana baskısı yapılmayan ve sahaflarda dahi bulunması neredeyse imkansız hale gelen bu önemli eserin gün yüzüne çıkmasına vesile olmasından son derece gururlu ve mutluyuz. Tarımı sürdürülebilir kılabilirsek ülke ve toplum olarak da o kadar ileri gideriz. Bunu çok iyi biliyoruz” dedi.
“Cumhuriyetimizin 100. yılına özel hayata geçirdiğimiz bu proje, tarımın tarihi değerlerini koruma ve geleceğe aktarma misyonumuzu pekiştirmek adına önemli bir adım” diyen İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal ise, “Anadolu’nun kadim buğday türlerini ayrıntılarıyla inceleyen bu eserin, aynı zamanda kaybolan ata tohumlarımızın yeniden gün yüzüne çıkmasına vesile olacak” dedi.
121 bin numune toplandı
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Genel Müdürü Dr. Mustafa Altuğ Atalay, “TAGEM olarak, 49 enstitü, 300 laboratuvar, 32 gen bankamızla faaliyet gösteriyoruz. Enstitülerimizin arasında geçmişi 100 yıla dayananlar da var. Mirza Gökgöl’ün izinde, 80 yıldır Anadolu’yu karış karış gezerek 121 bin numune topladık. Bu dataların özel sektör ve kamu ile paylaşılması bizim için gurur kaynağı” diye konuştu.