Turizmde hedefimiz ilk 3'e girmek

Bakanı Nabi Avcı Eskişehir'deki Simit Dünyası'nda 1'inci Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı'nda çalışan bir grup işçiyle bir araya geldi. Avcı, Hava İkmal Bakım Merkezi'nin de yeni yapılanma sürecinde olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

"Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü'ne bağlı bütün birimler yeniden yapılandırılıyor. Bir sivilleşme sürecine girdi. Tabii burada özelikle sizlerin teklif, öneri, değerlendirmeleri, işin içinde, sahada olan, sahayı bilen, bu işlerin yıllardan biri nasıl yürüdüğünü veya nasıl yürümediğini bilen arkadaşlar olarak sizlerin bu konudaki uyarıları, ikazları bizim için çok önemli. Onun için ben arkadaşlarımızdan rica ettim, bize bunları lütfen yazılı olarak verin. Nasıl bir yönetim biçimi? nasıl bir mevzuat? arkadaşlarımızın özlük haklarıyla ilgili, fabrika modellemesiyle ilgili olarak neler düşünüyorsanız lütfen bunları bir an önce yazılı olarak verin biz de ilgili arkadaşlarımıza bunları paylaşalım ki hep söylenir ceket, gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklersen aşağıya kadar hepsi yanlış gidiyor. Onun için ilk düğmeyi doğru iliklememiz lazım. O da bu tür bir ikazla ancak mümkün olabilir. Çünkü bu yapılan yeni düzenlemenin bir sebebi de neydi? Bu işler Ankara'da göründüğü gibi olmayabilir. Veya Ankara'da masa başında uzaktan Eskişehir'de Hava İkmal var, orada şu şöyle olsun, böyle olsun demenin bir mantığı yok. Bizzat yerinde, o işin içinde olan, sahada olan, yıllardır bu işin çilesini çeken, nerede doğru yapıldığını, nerede yanlış yapıldığını bizzat uygulamadan bilen arkadaşların fikirleri çok önemli. İnşallah bu sivilleşme süreci geçmişte bu tür yanlışlarımız varsa onları düzeltmenin vesilesi olur."

Türkiye'nin birikimleriyle çok daha ileri noktalarda olabileceğini söyleyen Avcı konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ama biz genellikle patinaj yapan müesseseler kurmuşuz. Çok basit örneği yıllar öncesinden, bundan 15-20 sene öncesinde Üsküdar'da 5 katlı bir otopark yapılmıştı. Otopark yapıldığı tarihten itibaren çok ciddi zarar ediyordu. Sonra belediyeyi biz aldık. 1.5-2 ay sonra belediye başkanı dedi ki 'Gelirlerimiz 3'e katlandı'. 'Ne yaptınız?' dedim. 'Sadece bekçiyi değiştirdik' dedi. Sadece bekçiyi değiştirmekle bir müessesenin 3 kat daha verimli hale geldiği örnekleri biliyoruz. Şimdi Hava İkmal gibi büyük bir organizasyonun yönetimi değişiyorsa burada artık ciddi bir üretim artışı, bir vizyon değişikliği gelecek. Dolayısıyla inşallah bu yeni yapılanma süreci Hava İkmal'in de diğer bütün benzer kuruluşlarımızın da, fabrikalarımızın da bugünkü durumdan üç-dört kat ileriye geçmelerine vesile olacak diye ümit ediyorum."

Bakan Avcı, 16 Nisan'dan sonra daha etkili çalışma imkanı bulacaklarını söyleyerek, "Biz 15 senede engelli koşularla Türkiye'yi ikiye, üçe katladık. Engelli koşularla. Dolayısıyla 16 Nisan'dan sonra inşallah bu koşu biraz daha engelsiz hale geldiği zaman çok daha hızlı ve daha etkili çalışma imkanımız olacak" dedi.

TÜRKİYE, KAYAK PİSTİNDE AVRUPA'DAN DAHA İYİ

Turizmin sadece deniz, kum, güneş olmadığını ifade eden bakan Avcı diğer turizm alanlarına da yöneleceklerini söyledi. Hedeflerinin turizmde ilk 3 olduğunu açıklayan Avcı şöyle devam etti:

"Turizmde şu anda bile ilk 6'dayız. Sadece deniz, kum, güneşle. İşte vizyon değişikliğiyle neler olabileceğinin bir örneği de oradadır. Şuanda deniz, kum, güneş. Bunun pazarı belli. Rusya, Almanya, İngiltere. Bunlarla bile dünyanın 6'ncı büyük turizm ülkesi olmuşuz, Avrupa'nın 4'üncü büyük ülkesi. Türkiye'nin turizm potansiyeli sadece deniz kum güneş değil ki. Kış turizmine bakın müthiş bir potansiyelimiz var. Şimdi Kayak Federasyonuyla bir çalışma yapıyoruz. Türkiye'deki pist potansiyeli, kayak pisti potansiyelini araştırıyoruz. Emin olun Türkiye tek başına bütün Avrupa'nın toplamından daha iyi durumda, pist potansiyeli bakımından. Ama değerlendirilmemiş. Turizmde hedefimiz ilk üçe girmek. Çünkü kış turizmi, kayak turizmi, gastronomi, kongre turizmi, sağlık turizmi, kaplıcalarımızı, termal turizmi işin içine kattığınız zaman denizi de katlayacak bir potansiyelimizin olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye'nin önü çok açık. Yeter ki bir kendi ayağımıza kendi ellerimizle pranga takmayalım. Önümüzü açalım, bu koşuyu engelsiz hale getirelim bakın o zaman Türkiye dünyada layık olduğu yere ne kadar kısa zamanda gelecek göreceğiz."