13.02.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Hanife BAŞ - Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerde sosyal medya kullanımı yardım ve koordinasyon faaliyetlerinde öne çıktı. 10 ili vuran felaket sonrası uzmanlar sosyal medyayı kullanırken dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu vurguluyor. Emin olmadan her bilginin yayınlanmaması ve provokasyona dikkat edilmesi gerektiği belirtiliyor.
Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi (SODİMER) Prof. Dr. Levent Eraslan, emin olunmayan ham verinin paylaşılmaması gerektiğine işaret ederek, “Depremin ilk gününden itibaren yardımlaşma seferberliği başlatıldı. Twitter kullanımı bu döneme damgasını vurdu. İnsanlar buradan koordine oldu. Türkiye’de Twitter’ın 13 milyon kullanıcısı var. Panik ve infial yaratan mesajların atılmamasına dikkat etmek gerekiyor. Teyit etmediğiniz bilgileri paylaşmayın. Çok fazla bilgi kirliliği var” dedi.
Her şeyi paylaşmayın
Eraslan, sahte görüntüler, yanlış videoların yayınlanarak insanlarda infial yaratılmaya çalışıldığını da dile getirerek, “Kaynağından emin olmadığınız video ve görüntüleri kesinlikle paylaşmayın. Emin olmadığınız konumları yardım için kimseye göndermeyin. Ekipler yanlış yere gidince zaman kaybediyor. TikTok bu dönemde tepki çekti. Yayınlanan videoların editoryal süreçten geçirilmesi şart. Yardımlaşma faaliyetlerinde Discord ve Twitch de kullanıldı. Bu iki mecra gençler üzerinde çok etkili” açıklamasını yaptı.
Depremde sosyal medyanın mesaj yayma ve koordine olmak amacıyla kullanıldığını ifade eden Eraslan, şunları söyledi:
“İnfiale neden olan, korku yayan mesajlara dikkat etmek gerekiyor. Yalan yanlış haberler de yayılabiliyor. Kötü kareleri mümkünse paylaşmayalım. Paylaşmak isteyen de mutlaka mozaikleyerek yayınlasın. Sosyal medyada her yayınlanana inanmayın, devletin ve televizyonun bilgilerini önemseyelim. Ham ve kaynağı belirsiz bilgiler çok hızlı ve yoğun yayılıyor. Dezenformasyonun en sevdiği kaotik ortamdır. Çok fazla mesaj yayınlamayalım. Ayrıca kamu görevlileri de acil şekilde dijital iletişim ve kriz yönetimi dersi almalı.”
Levent Eraslan, sosyal medyada yardım kampanyası adı altında dolandırıcılığın da had safhada olduğunu vurgulayarak, maalesef dolandırıcıların bu dönemde de kendilerini gösterdikleri, insanların tanımadıkları kişilere para göndermemesi gerektiği konusunda da uyarıda bulundu.
SAHTE İÇERİĞİ YAYMAYIN
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bahar Muratoğlu Pehlivan, yeni iletişim teknolojileri ve sosyal medyanın deprem gibi afetlerde önemine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Hassas içerikler barındıran görüntüler, özellikle sansürlenmemiş olarak paylaşılmamalı. Sosyal medya üzerinden açıklama yapan hesapların konuyla ilgili uzmanlığa ve bilgiye ulaşabilecek bir konumda olup olmadığına dikkat edilmeli. Güvenilir kurumların, resmi kaynakların hesapları teyit ve doğrulama platformları takip edilmeli. Teyit edilmemiş, kaynağı belli olmayan, somut veriye dayanmayan açıklamaların doğru olmayabileceği her zaman akılda tutulmalı ve bu tür içeriklere şüpheci yaklaşılmalı. Manipülatif, yanıltıcı ve hatalı bilgilerin, sahte haberlerin, halkı paniğe sürükleyecek içeriklerin yayılmasına aracı olmaktan kaçınılmalı.”