06.01.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Erden, hem Türkiye hem de dünya için oldukça zorlu geçen 2023 yılının, şebekeye kazandırılan yeni rüzgâr kurulu gücü açısından istenileni veremese de Türkiye rüzgâr enerjisi sektörünün yakın ve orta vade geleceği adına son derece olumlu gelişmelerle dolu olduğunu belirtti. Erden, “Yatırım yılı olarak adlandırdığımız 2023’te sektörde daha fazla ve hızlı yatırım yapılmasını sağlayacak faaliyetlere yoğunlaştık. 2024 ise rüzgârda izinler, finansman ve rüzgâr sanayisinin sürdürülebilir büyümesi’ alanlarında ‘seferberlik yılı’ olacak” dedi.
Toplantı kapsamında yapılan ‘Küresel Ekonomik ve Jeopolitik Gelişmelerin Uluslararası İlişkiler ve Uluslararası Enerji Politikalarımıza Etkileri’ başlıklı oturumda konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay, Türkiye’nin etrafındaki savaşlara rağmen böyle bir coğrafyada rüzgâr enerjisinin konuşulabiliyor olmasının Türkiye’nin gücü ve istikrarının bir göstergesi olduğunu söyledi.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin enerji düzenlemelerine katkısı bu kadar yüksekken rüzgâr da dahil olmak üzere ortaya çıkacak yeni şebekelerin neler olabileceğini konuşmak istediklerini kaydetti. Bozay, “AB’nin buradaki çıkarlarını görüp anlamlı bir diyalog başlatması gerekiyor. Romanya, Bulgaristan gibi ülkelerle neler yapılabileceğine ve Karadeniz’den offshore rüzgârda nasıl faydalanabileceğimize de bakıyoruz. TÜREB’in bundan sonraki dönemde Orta Asya, Orta Doğu, Kafkasya ve Afrika ülkeleriyle rüzgârda iş birliği sürecine gireceğine de inanıyorum” diye konuştu.