16.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Zeynep Aktaş
Talepte gözlenen artış, küresel piyasalarda dolar fırtınasının esmesine neden oluyor. Dolar endeksi (DXY) 98.12’ye tırmanırken dolar/TL kuru yeni bir zirve yaparak 3.1132’ye tırmandı. 3.0720’ye doğru geri çekilme yaşansa da son işlem gününde yeniden 3.0903 test edildi. Kurdaki sıçrama sonrasında cari açığı yüksek ve dış fona ihtiyaç duyan ülkeler gerilim altında. Bu durumdan en fazla etkilenen ise Türk Lirası ve Güney Afrika Rand’ı. Dolarda 15 günde değer artışı yüzde 5’i aştı.
Şimdi gözler merkez bankalarında. 20 Ekim’de Avrupa Merkez Bankası parasal genişleme konusunu ele alınacak. Yine 20 Ekim’de ABD’de başkan adayları Clinton ve Trump son tartışma programını yapacak. Çin’in büyüme rakamları da önem taşıyor. Aynı tarihte TCMB’nin para politikası toplantısı gerçekleşecek. Bankanın faiz kararı ve vereceği mesajlar yurtiçi ve yurtdışındaki yatırımcılar tarafından ilgiyle izlenecek.
Faiz indirimine ara...
Son küresel gelişmeler, Irak’la artan gerilim ve başkanlık tartışmaları nedeniyle tansiyonun artmasından ötürü Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine ara vermesi bekleniyor. Ancak beklentinin aksine indirimin devam etmesi de şaşırtıcı olmaz. Her halükarda Para Politikası Kurulu’ndan çıkacak sonuç piyasalar tarafından fiyatlandırılacak. Ekimin ikinci haftasına merkez bankaları damgasını vuracak. Merkez bankaları küresel aktörler olarak para piyasalarına yön vermeye devam ediyor. Bu güne kadar FED ve Avrupa Merkez Bankası’nın sözlü yönlendirmeleri fiyat hareketleri üzerinde belirleyici ve sakinleştirici etkide bulundu. Piyasalardaki gerilimlere ve kur dalgalanmalarına rağmen merkez bankalarının atacağı adımlarda umut görenlerin sayısı az değil. Saxo Bank Makro Strateji Müdürü Christopher Dembik, “Merkez bankaları asla harakiri yapmayacak. Vergi mükelleflerinin parasına zarar verebilecek önemli zararları asla kabul etmeyecekler. Bu nedenle, faizlerin çok düşük olmasına izin vererek ya da daha fazla varlık alarak, 2020’’ye kadar finansal varlık fiyatlarını desteklemeye eğilimli olacaklar” diyor.
Yıl sonunda dolar ne olur?
Dolarda 3.1132 seviyesinin test edilmesinden sonra kurumlar yılsonu tahminlerini gözden geçirmeye başladı. Tahminlere bakıldığında 3.14-3.20 aralığında bir kur kapanışı bekleniyor. Dolar 3.09’da olduğuna göre daha alınacak yol var. Bu da yüzde 3.5’lik yükseliş demektir. Doların yükseliş nedenlerine bakılırsa yüksek tansiyonun devam edebileceği öngörüsünün arkasında yurtiçi ve yurtdışında güçlü sebepler var. Bu nedenle yılsonu için ortaya konan hedefler hiç de uzak değil.
Yükselişte önceliklerin başında Fed’in faiz artırma süreci geliyor. Avrupa ve Japonya merkez bankaları parasal genişlemeyi sürdürüyor. Petrol fiyatı ekim ayında yüzde 8 arttı. Yurtdışındaki siyasi gelişmeler de etkide bulunuyor. 8 Kasım’daki ABD seçimleri, 4 Aralık’ta İtalya referandumu ve Avrupa’da birçok ülkede seçim var. Brexit sürecini izleyeceğiz. Yurt içerisindeyse hangi yöne bakılacağı şaşırılmış durumda. 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana üç ay geçmiş durumda. Ancak hâlâ FETÖ soruşturmaları çok canlı şekilde sürüyor, OHAL üç ay daha uzatıldı ve Doğu ve Güneydoğu’da artan terör saldırılarının etkileri görülüyor.
Tansiyonun düşmesi zor
Moody’s’in Türkiye’nin notunu düşürmesi ile başlayan para çıkışları da devam ediyor. Suriye’de devam eden Fırat Kalkanı harekatı var. Şimdi bir de Ak Parti’nin Türkiye’yi başkanlık sistemine taşıyacak bir Anayasa değişikliğini meclise getirmesi ihtimali gündeme geldi. Referandum ya da sandık ihtimali gelişmekte olan ülkeler içerisinde Türkiye’nin kırılganlığını artırıyor. Fitch’in not indirme ihtimali masada dururken ve TCMB’nin faiz indirimine devamı tahmin edilirken kurun tansiyonunun düşmesi zor görünüyor.
Borsa dolara göre ucuz kaldı
Dolar kurundaki yükseliş ile direnç seviyelerinde zorlanan BİST 100 Endeksi haftayı 77.554 seviyesinden tamamladı. Endeks halihazırda 20, 50 ve 100 günlük hareketli ortalamalarının üzerinde. Ancak dolar bazında ortalamaların altına kayıldı. Dolar bazında endeks 25.080 seviyesinde bulunuyor. 15 Temmuz sonrasındaysa en düşük 23.228 seviyesini görmüştü. Yabancı payları ise 62.56 seviyesinde bulunuyor. Kurdaki harekete bağlı olarak gerek hisse senetlerinde gerekse BİST 100 Endeksi’nde yatay hareket ve taban oluşumları gözlenmekte. İstanbul Borsası, gelişmekte olan ülke borsalarına göre yüzde 30 iskontolu. Endeks, 2013 yılında test ettiği 93 binli zirvesine göre ise yüzde 16 aşağıda bulunuyor. Dolar bazındaysa kayıp 2013 zirvesine göre yüzde 50’lerde. Mevcut seviyeler göz önüne alındığında koşullar uzun vadede pozisyon almaya müsait görülüyor.
Halka arzlar dip yaptı
Küresel piyasalarda her geçen gün zorlaşan finansal gelişmeler ve son bir yıl içerisinde Türkiye’de yaşanan olağanüstü gelişmeler Borsa İstanbul’da halka arzların dip yapmasına neden oldu. Yılbaşından bu yana sadece bir şirket halka arz edildi. Halka arzlarda 1998 ve 2001 krizlerinde görülen dip seviyeler bir kez daha test ediliyor. Yatırımcılar yeni yatırım yapmadan önce ‘bekle, gör’ stratejisini daha uygun görüyor. Borsa İstanbul’da halka arzların en fazla gerçekleştiği dönem ise 1990-2000 arası. 10 yılda 262 şirketin halka arzı gerçekleşti. 2000-2016 dönemindeyse bu rakam 141’e geriledi. 2003, 2006, 2009, 2010, 2011, 2012 yılları yine halka arzların arttığı dönemler. Daha ziyade büyük finansal krizlerin yaşandığı dönemlerde dip yapan halka arzlar, 2016 yılında da benzer bir yönelim sergiliyor.