Küçük mandıradan peynir krallığına

Küçük bir mandırada kuruldu. Bugün İSO ikinci 500’de, 96’ıncı sıraya kadar yükselirken, günlük 400 ton süt işleme kapasitesine ulaştı. Peynir denince akla gelen ilk beş markadan biri haline gelmeyi de başardı... Ekici’den bahsediyoruz. ‘Peynirdir işi’ sloganıyla pek çok evde kahvaltı sofralarını süslüyor.
Onların ki peynirden çıkan bir başarı hikayesi. Firma, 1950’de dede Şahabettin Ekici tarafından kurulmuş. Konya’da küçük mandırada günde sadece birkaç ton süt işleyerek işe başlamış. Zamanla ikinci kuşağın büyüme kararı vermesiyle Antalya Varsak’da büyük Ekici Peynir işletmesi açılmış. Şu anda üretim yaptıkları tesisleri ise 1997’de hizmete aldılar. 2000’li yıllarda ise markalaşma çalışmalarını başlattılar.

Üçüncü kuşak temsilcileri
Ekici’de ikinci kuşak temsilcisi iki kardeş Mustafa Ekici ve Mansur Ekici. Üçüncü kuşaktan Elçin Ekici Öztürk pazarlama müdürü, ağabeyi Burçin Ekici ise satış direktörü olarak şirkette çalışıyor.
Elçin Ekici Öztürk, Marmara Üniversitesi mezunu. Kanada’da satış eğitimi almış. Türkiye’ye dönünce doğrudan aile şirketleri Ekiciler A.Ş.’de işe başlamış. 2014’de pazarlama müdürlüğü görevine getirildi. Çocukluğundan itibaren peynirle iç içe büyüdüğünü anlatan Öztürk, başka hiçbir mesleğe özenmediğini eğitimini tamamlar tamamlamaz da hemen şirkette çalışmaya başladığını söylüyor.
Öztürk, peynirin uzmanlık ve özel ilgi istediğini belirterek, “Biz tüketiciye doğru peyniri vermeyi hedefliyoruz. Peynirde bugün süt ve süt ürünleri markaları önde olabilir ama gelecekte sadece peynir üretenler lider olacak. Bütün çalışmalarımız bu yönde. Kurumsallaşma çalışmalarımız devam ediyor. En çok tavsiye edilen ikinci peynir markasıyız, birinci olmak istiyoruz. Stratejimizi buna göre belirledik” diyor.

Tam otomasyona geçecek
Yeni ürünleri portföylerine eklemeye devam ettiklerini de aktaran Öztürk, son olarak süzme peynir üretimine başladıklarını aktarıyor. Yatırımlarını sürdüreceklerini de kaydeden Elçin Ekici Öztürk, şunları kaydediyor: “Büyüme hedeflerimize bağlı olarak ihracat oranlarımızı da arttırmak istiyoruz. Yeni pazar arayışlarımız da sürüyor. Ancak süt ve süt ürünlerinin ihracatı ile ilgili sorunlar tam olarak çözülmüş olmadığından ihracatı olumsuz etkiliyor.
Şu anda ikinci 500 büyük listesinde 96’ncı sıradayız. Hedefimiz bu yıl üretimden satışlarda yüzde 20’lik bir artış gerçekleştirerek ilk 500 arasına girmek. Yıl sonuna kadar tüm beyaz peynir üretim sürecinde tam otomasyona geçeceğiz. Bunun için toplam 20 milyon TL’lik yatırım yapıyoruz. Bundan sonraki hedefimiz kaşar peynirinde de tam otomasyona geçmek. 2013’de 200 milyon TL ciro elde ettik. 2014’de de en az yüzde 20 büyümeyi hedefliyoruz.”

Markalı ürüne talepler arttı
Elçin Ekici Öztürk, Türkiye’deki peynir sektörüyle ilgili de şunları söylüyor:
“- Küçük oyuncuların oranı oldukça fazla. Fakat bunların pazardaki ağırlıkları son yıllarda hızlı düşüyor. Bunda yoğun rekabet etkili oldu. Peynir pazarında bir büyüme veya küçülme yok.
- Sadece sektörde pazar paylarının değiştiğini gözlemliyoruz. Bunun da temel nedeni tüketici tercihlerinin markalı ürünlere doğru kayması. Tüketici peynirde ekonomik ve markalı ürünleri tercih ediyor.
- Bu durum pazardaki tüm oyuncuları marka yatırımı yapmaya zorluyor. Bu yatırımı doğru bir şekilde gerçekleştiren ve tüketici ile kesintisiz iletişimi başarıyla sağlayabilen üreticiler pazardan pay alarak büyüyor.
- Küçük firmalar pay kaybediyor, küçülüyor ya da kepenk kapatıyor.”

‘İstanbul ve Anadolu’da tüketim alışkanlığı farklı’
Türklerin peynir tüketim alışkanlıklarına da değinen Öztürk, “İstanbul ile Anadolu’da tüketimalışkanlıklarında belirgin farklılıklar var. Anadolu kültürlü beyaz peynir tüketimine alışkın ve daha çok bu ürünü talep ederken, İstanbul’da tüketiciler kültürlü beyaz peynirden daha çok en az 6 ay olgunlaştırılmış klasik beyaz peyniri tercih ediyor. Bölgesel farklılık da var. Ege Bölgesi’nde, İzmir tulum peyniri tüketilirken, doğu bölgelerde yöresel peynirlere olan ilgi yoğun. İstanbul’da paketli küçük gramajlı peynirlere talep daha fazla” diyor.

Yaz okuluyla uygulama ve girişimcilik eğitimi
Microsoft Türkiye, bilişim yaz okulunu başlatıyor. Microsoft Açık Akademi Yaz Okulu’na, bu yıl Türkiye’nin her yanından katılan 108 üniversite ve 2 lise öğrencisi, bir ay boyunca uygulama geliştirme ve girişimciliğe dair deneyimler edinecek. Ayrıca bu yıl ilk kez internet üzerinden yayınlanacak olan Microsoft Açık Akademi Yaz Okulu, dileyen herkesin internet üzerinden katılımına açık olacak.
Microsoft Açık Akademi Yaz Okulu, 4-30 Ağustos tarihleri arasında Microsoft Türkiye ofisinde gerçekleştirilecek. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, “Türkiye’de toplumun ve gençlerin teknoloji tüketen bireylerden teknoloji üreten bireylere dönüşmesini arzu ediyoruz. Türkiye toplumunun sahip olduğu dinamik ve girişimci ruhu beslemek istiyoruz. Bunun için bugüne kadar gençlere ve girişimcilere destek olacak birçok proje ve programa imza attık” dedi.

Kadın girişimci Türkiye’yi ABD’de temsil edecek
23 ülkeden farklı ve yenilikçi girişimlerin bir araya geldiği Endeavor Uluslararası Seçim Paneli’nde, Türkiye’yi temsil edecek isimlerden birisi Armut.com’un kurucusu Başak Taşpınar Değim oldu. 2013 yılında toplam 248 milyon TL değerindeki hizmet alım talebini tekliflerle buluşturan ve Türkiye’nin popüler alışveriş siteleri arasında gösterilen Armut.com dünya çapındaki girişimlerle yarışacak.
2011 yılında, ‘Hizmet piş, ağzıma düş’ sloganıyla yola çıkan Armut.com’a çeşitli dallarda uzman 25 bin profesyonel üye bulunuyor. Armut.com’la KOBİ’ler internetle tanışıyor. Endeavor, her yıl kendi sektörlerinde ve toplumlarında değişim öncülüğü yapan yüzlerce etkin girişimci adayı ile seçim sürecinde görüşmeler yapıyor. Her aşamasında girişimciye değer katmak üzere tasarlanan Endeavor girişimci seçim süreci dört adımdan oluşuyor.

Soğutma teknolojilerinde 40 ülkeye ihracat yapıyor
Sivaslı genç girişimci Adem Tünel tarafından kurulan Karpanel, soğuk depo, soğutma makine ve sistemleri sektöründe gerçekleştirdiği atılımlarla 40 ülkeye ihracat yapıyor. Ürettiği soğutma cihazları ve izolasyon ürünlerinde, dünyanın önde gelen kompresör ekipman ve hammaddelerini, enerji verimliliği yüksek makine, ekipman ve izolasyon cihazlarına dönüştürüyor.
Firma alanında dünyada liderler arasında yer alabilmek için de Ar-Ge ve tasarıma önem veriyor. Adem Tünel, kaliteli ve yeni ürün fikrini benimsediklerini belirterek, “Karpanel olarak kaliteli üretim ve yeni ürün geliştirmeyi ulusal bir görev olarak görüyoruz. Bu konuda üzerimize düşen görevleri yapmaya devam edeceğiz. Bölgesel ve global alanda sektörün ana tedarikçilerinden biri olabilmek için de sürekli yatırım yapıyoruz” diye konuştu.