22.07.2018 - 12:19 | Son Güncellenme:
AA
İstanbul Zirve Yapı Denetim ve Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Cumhur Akpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye genelinde 13 milyona yakın yapıda ruhsat sıkıntısı bulunduğunu ve bu nedenle İmar Barışı'nın yürürlüğe girdiğini söyledi.
Burada, imara aykırı veya mülkiyet sorunu çözülememiş, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılmış yapıların kayıt altına alınması için getirilen bir yasal düzenlemenin söz konusu olduğunu aktaran Akpınar, bu düzenleme ile istisna tutulan alanlar hariç imar ve mülkiyet sorunu olan tüm yapılara yasallık kazandırılmasının amaçlandığını anlattı.
Akpınar, Yapı Kayıt Belgesi alan vatandaşın bu süreçten sonra isterse kat mülkiyetli tapuya geçiş yapabileceğini kaydederek, bunun için mevcut binanın projesinin çizilmesi gerektiğini, bundan dolayı da mühendislik, yapı denetim büroları ile iş birliği yapılmasının lazım geldiğini bildirdi.
Binanın projesi çizildikten ve onay aldıktan sonra kat mülkiyeti tapusunu vatandaşların alabileceğini aktaran Akpınar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu süreçte vatandaşın başvuru esnasında verdiği bilgiler, binanın proje-ölçüm çalışmaları ile örtüşmediği takdirde tapu hakkını kaybedebilir. Alınan yapı kayıt belgesi iptal edilebilir ve yanlış beyandan dolayı devletle barışmayı beklerken bir de davalık olunabilir. Bundan dolayı bizim vatandaşlarımıza tavsiyemiz, ilk olarak alanında uzman mühendislik büroları veya yapı denetim kuruluşları ile çalışmalarıdır. Arazi çalışmaları yapılarak yapı ölçümlerinin tespiti yapıldıktan sonra vatandaşlarımızın Yapı Kayıt Belgesi başvurusunda bulunmalarını öneriyoruz. Ayrıca bu kanunla beraber, iş yeri ruhsatıyla yaşanan yapının imarla ilgili sorunları da ortadan kalkmış olacak."
"Maliklerden herhangi birisi veya vekili başvurmalı"
Akpınar, İmar Barışı'nın 31 Aralık 2017'ye kadar inşa edilen binaları kapsadığını anımsatarak, başvuruların 31 Ekim'e kadar devam edeceğini hatırlattı.
İmar Barışı'ndan yararlanmak için yapı maliklerinden herhangi birisinin veya vekilinin başvurması gerektiğini dile getiren Akpınar, e-Devlet ve bakanlığın açtığı irtibat büroları üzerinden Yapı Kayıt Belgesi Formu'nun doldurulmasıyla başvuru yapabileceğini aktardı.
Akpınar, İstanbul'da her ilçede bakanlığın irtibat bürosunun bulunduğunu, bu bürolara yapılan başvuruların tamamen e-Devlet şifresi üzerinden yürütüldüğünü anlattı.
"Arsa emlak değeri belediyelerden öğrenilebiliyor"
Cumhur Akpınar, İmar Barışı'na Türkiye'nin her yerindeki yapıların dahil olmadığını kaydederek, İstanbul Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi ile Tarihi Yarımada içindeki bazı alanların ve Gelibolu Yarımadası Tarihi Alanı'nın kapsam dışında olduğunun altını çizdi.
Akpınar, "Ayrıca yeşil alan, okullara ayrılmış alanlarda yapılmış olan yapılar ve başkasının parselleri üzerinde yapılmış olan yapılar İmar Barışı kapsamına girmiyor. Bu gibi alanlar için başvuru yapanların başvuruları iptal olacaktır." diye konuştu.
Yapı Kayıt Belgesi bedelinin, arsa emlak değeri ile yapı yaklaşık maliyeti toplamı üzerinden konutlarda yüzde 3, ticari yapılarda yüzde 5 olarak hesaplanacağını dile getiren Akpınar, şu bilgileri verdi:
"Arsa emlak değeri belediyelerden öğrenilebilecek. Yapıların maliyetini hesaplamak için de tarımsal amaçlı basit binalar için metrekareye 200 lira, 1-2 katlı binalar ve basit sanayi yapıları için metrekareye 600 lira, 3-7 katlı binalar ve entegre sanayi yapıları için metrekareye bin lira, 8 ve daha yüksek katlı binalar için metrekareye bin 600 lira, lüks binalar, villa, alışveriş kompleksi, hastane gibi yapılar için de metrekare başına 2 bin lira, güneş enerjisi santrallerinde (GES) megavat başına 100 bin lira değer alınacaktır."
"Yanlış beyana suç duyurusunda bulunulabilir"
Akpınar, müracaatta yapıya ilişkin bilgilerin doğru girilmesi gerektiğini belirterek, tapuda işlem yapılırken yapının mevcut durumunu gösteren proje isteneceğini ve bu projenin Yapı Kayıt Belgesindeki bilgilerle uyumlu olmasının aranacağını vurguladı.
"Yapının depreme dayanıklılığı, fen ve sanat norm ve standartlarına aykırılığı hususu yapı malikinin sorumluluğundadır." diyen Akpınar, şu ifadeleri kullandı:
"Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında e-Devlet sistemi üzerinden veya kurum ve kuruluşlara yapılan müracaatta yalan ve yanlış beyanda bulunanlar hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" başlıklı 206'ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.
Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan müracaat sahibi hakkında 10. maddenin ikinci fıkrası uyarınca suç duyurusunda bulunulur."
Akpınar, Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan husus nedeniyle bedelin düşük hesaplanması durumunda eksik alınan bedelin ilgili kişiden alınacağını vurguladı.
Cumhur Akpınar, eksik meblağın ödenmemesi halinde verilen Yapı Kayıt Belgesi'nin iptal edileceğini ve daha önce yatırılan bedelin iade edilmeyeceğini de sözlerine ekledi.