10.02.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
Ebru Sungur
Kırıkkale’nin Delice ilçesiyle Çorum’un Sungurlu ilçesi arasındaki tuzlu su kaynağından tuz üreten Gözüyukarı Ailesi, Amerika’dan, Belçika’ya, Danimarka’dan Rusya’ya, Almanya’dan Hollanda ve İngiltere’ye kadar pek çok ülkeye ihracat yapıyor. Uzun yıllar akaryakıt istasyonları işlettiklerini, bu işi halen sürdürdüklerini, ancak mimar olan kızı Sibel Gözüyukarı’nın enerjisiyle artık üretime de yöneldiklerini anlatan Oktay Gözüyukarı, “Biz Kırıkkaleliyiz... Bu kaynağı öteden beri biliyorduk. Memleketimize yatırım yapmak için bu kaynağı devletten kiralık ve tuz üretimine başladık” dedi. Gözüyukarı, Mayi Tuz markasıyla piyasaya sürdükleri tuzun çıktığı kaynağın özelliklerini şöyle anlattı:
“Bu, dünya kurulurken memleketimize verilmiş bir hediye... Dünyanın tektonik gelişimiyle ortaya çıkmış özel bir alan... Bu su yeraltında önce kaya tuzlarının içinden geçiyor, tuzlu su oluyor. Sonra gümüş, altın, iyot, magnezyum ve vanadyum kaynaklarına uğruyor ve yeryüzüne yüzde 28.4 tuzluluk oranıyla çıkıyor. İçeriğinin yüzde 98’i sodyum, yüzde 2’si ise diğer minerallerden oluşuyor. Analiz ettirdik, tuzumuzun içinde vanadyum, altın, gümüş, magnezyum var, bunu kutularımızın üzerine de yazdık.”
İyot oranı yüksek
Mayi Tuz’un iyottan yana çok zengin olduğunu kaydeden Gözüyukarı, “Dünyada en çok iyot 0.8 mg/kg oranıyla deniz tuzunda bulunur. Mayi Tuz’da ise bu oran 1.23 mg/kg. Bazı tuzların üzerinde ‘iyotlu’ yazar. Ama onlar çoğunlukla sentetik iyot eklenmiş olduklarından sağlığa beklendiği gibi fayda etmezler” dedi.
Mineralleri yitirmemek için tuzu rafine etmediklerini, 2 milyon lira yatırımla kurdukları tesiste güneş ışığıyla kurutma yoluyla üretim yaptıklarını belirten Gözüyukarı, “Günlük 10 ton üretim yapıyoruz. Üretime başlayalı bir yıl oldu ancak iç pazarın yanında dünyanın pek çok ülkesine ihracat da gerçekleştiriyoruz. Japonya ve Çin ile görüşmelerimiz sürüyor. İlk yıl 2 milyon dolar ciro elde ettik. Bu yıl hedefimiz 10 milyon dolar” dedi.
Kaplıca kuracak
Mayi Tuz’u ürettikleri Delice civarına kaplıca kurmayı da planladıklarını anlatan Oktay Gözüyukarı şunları söyledi:
“İşletmesini aldığımız suyun içindeki mineraller, banyo yoluyla da insanlara şifa oluyor. Ayrıca yörede jeotermal su da aramak istiyoruz. Hem mevcut suyumuzu hem de sıcak suyu, kaplıcada değerlendirmeyi amaçlıyoruz. Bu yatırım için önümüze iki yıllık bir takvim koyduk.”
Arsenal’e Mayi Tuz
Mayi Tuz’un içerdiği minerallerin sağlığa yararlı olduğunu anlatan Oktay Gözüyukarı şu bilgileri verdi:
“Magnezyum, kas ağrılarını ve krampları önlüyor. Bu nedenle maratoncular ve Arsenal bizden tuz alıyor. Vanadyum, insülin direncine karşı, altın ve gümüş bağışıklık sistemi ve enfeksiyonlarla mücadelede etkili... Kalsiyum ise doğal bir koruyucu, ürünlerin raf ömrünü uzatır.”
Tuzun mutfakta genellikle yanlış kullanıldığını vurgulayan Gözüyukarı, “İçeriğindeki mineralleri yitirmemesi için tuz, yemeğe pişme aşamasında değil piştikten sonra eklenmeli. Kaynayan yemeğe tuz koyarsanız bütün mineralleri uçurursunuz” dedi.
Ağır metal uyarısı
Tüketicilere kullandıkları tuzun ağır metal analizini sorgulamalarını öneren Oktay Gözüyukarı şöyle konuştu:
“Türkiye’de tüketilen tuzun yüzde 95’i Tuz Gölü’nden temin ediliyor. Oysa Tuz Gölü artık çok kirli. Bölgedeki tüm sanayinin atığı buraya akıyor. Buradan hasat edilen tuz, bu atıklardan arındırılmak için rafine ediliyor ve içinde sadece sodyum klorür kalıyor. Rengi beyazlasın ve akışkan olsun diye alüminyum silikat ve ferrosiyanür ekleniyor. Kaya tuzunu ise dinamitle patlatarak çıkarıyorlar.”