01.09.2010 - 15:33 | Son Güncellenme:
Başta baklava olmak üzere tatlı, börek ve diğer hamur işi ürünlerde İstanbul Kâğıthane’de 7 bin metrekarelik tesislerinde üretim yapan Nejat Güllü’nün Güllüoğlu markası, yurt içi yanı sıra ABD başta olmak üzere yurtdışı pazarlarda büyümesini sürdürüyor.
Hollanda’dan sonra Libya ve Kuveyt şubelerini de açmaya hazırlanan Nejat Güllü’nün Güllüoğlu markası ABD’deki şube sayısını bu yıl sonuna kadar 5’e ulaştırmayı hedefliyor. Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Güllü, su anda ağırlıkla İstanbul olmak üzere Türkiye’de 16 şubeleri bulunduğunu, yurt dışında toplam 7 şube ile hizmet verdiklerini belirterek, “ABD’de New York Astoria’da 750 metrekarelik mağazamızın yanı sıra ikinci mağazayı da açmaya hazırlanıyoruz. Kaliforniya’da mağazamız bulunuyor, Queens ve Miami’de de mağaza açacağız. ABD’deki yatırımlarımız şimdiye kadar 2.5 milyon dolara ulaştı. Amerikalılar Türk baklavasını, lokumunu ve diğer tatlılarımızı çok sevdi. 2011 yılında yurt dışı şubelerimizin sayısı 15’e kadar çıkabilir” dedi.
YILSONUNA KADAR ÜÇ FARKLI ÜLKEDE, ÜÇ YENİ ŞUBE
Nejat Güllü, uzun süredir üzerinde çalıştığı ve 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan Güllüoğlu’nun hikâyesinin anlatıldığı “Tepsideki Altın” kitabının tanıtımını yapmak ve şirketin hedeflerini aktarmak amacıyla şirket yöneticileri Merve Güllü Yavuz ve Fatih Güllü’nün de katılımıyla basın mensuplarına bir iftar verdi.
Haziran ayında Bursa Nilüfer’de ikinci Güllüoğlu şubesini açtıklarını ve menü yelpazesini de zenginleştirdiklerini belirten Nejat Güllü, Bursa şubesi ile eş zamanlı olarak Hollanda’da ve hemen ardından da Kuveyt ve Libya’da yeni Güllüoğlu şubelerini açma hazırlıklarını tamamladıklarının bilgisini de verdi. Nejat Güllü, “Yılsonuna kadar yurt içinde 2 şube daha açmayı hedefliyoruz. Yurt dışında Amerika’da New York (Manhattan, Brooklyn) Kaliforniya ve Kuzey Irak’ta Erbil ve Hollanda’da şubemiz var. Kuveyt ve Libya’daki yeni şubelerimiz ile yurt dışı şube sayımız 7’ye ulaştı. Bulgaristan, Libya, Romanya ve Kanada’da da yeni şubeler açmaya hazırlanıyoruz. Yılsonuna kadar 3 farklı ülkede 3 yeni şube daha açmayı hedefliyoruz. Türkiye’de de yeni noktalar için araştırmalarımız sürüyor” açıklamasında bulundu.
“SICAK NEDENİYLE RAMAZAN’DA TATLI SATIŞLARI DÜŞTÜ”
Nejat Güllü, Ramazan ayının sıcak mevsime denk gelmesi nedeniyle baklava ve hamur tatlılarının yurt içi satışlarında yüzde 15’e yakın bir düşüş olduğunu, şirket olarak da bu dönemde üretimlerini yüzde 25 oranında azalttıklarını belirtirken, Şeker Bayramı’nda satışların yeniden canlanacağını söyledi. Nejat Güllü “ Baklava bayramların vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Sıcak mevsim koşullarına karşın biz Bayram’da satışlarda yeniden artış bekliyoruz” dedi.
ŞANLIURFA’YA 2011 YILINDA ÜRETİM TESİSİNejat Güllü, daha etkin hizmet sunmak amacıyla lojistik altyapı yatırımı yaptıklarını belirterek, “Lojistik anlamda yatırımımızı öncelikle Kağıthane merkezimize yapıyoruz. Pasta için makine parkurumuzu genişlettik, soğuk hava depolarımızı yüzde 150 oranında büyüttük” dedi. Nejat Güllü, gelecekteki yatırımlarına ilişkin olarak da şunları söyledi:
“2011 yılında Şanlıurfa’da kendi sütümüzü, peynirimizi ve yağımızı üretebileceğimiz bir tesis açmak için çalışmalara başladık. Proje ile bölgede hayvancılık canlanacak. Yörede hayvancılık iyice geliştikten sonra da biz oradan ayrılacağız. Şanlıurfa’da 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde tesis için hazırlıklara başladık. 20 dönümlük bir arazide üretim yapmayı planlıyoruz.”
Nejat Güllü Şanlıurfa’daki tesis ile süt işleme tesisi hedeflediklerini anlatarak, “Şanlıurfa’da modern ve entegre bir şekilde yağ üretimi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Baklavanın ve diğer ürünlerin imalatında kullandığımız Urfa sadeyağı, beyaz peynir, kaşar, yoğurt ve süt için Şanlıurfa’da Güllüoğlu Süt Entegre İşletme Tesisleri şirketini kurduk. Bu ürünlerin üretimi için günlük 35 ton kapasiteli bir tesis kuracağız” açıklamasında bulundu. 5 milyon dolarlık bu yatırımla toplam 75 kişinin istihdam edileceğini belirten Güllü, “Bu yatırımla 3 bin baş koyun alacağız ve yıllık 2 milyon dolarlık ihracatımızı yüzde 100 artırmayı hedefliyoruz” dedi.
“2010 YILI İHRACAT HEDEFİMİZ 3 MİLYON TL”
Kâğıthane’de bulunan üretim tesislerinin sektördeki ve dünyadaki en büyük baklava üretim tesisi olduğunu hatırlatan Nejat Güllü, 2009 yılında 18 milyon lira ciroya ulaştıklarını söyledi. Şubelerle birlikte 325 kişiye istihdam sağladıklarını belirten Güllü, ihracat ile ilgili olarak şu bilgileri verdi:
“Krize rağmen üretim seviyemiz düşmedi ve yatırımlarımız devam etti. 2008 yılı ihracatımız 2 milyon 245 bin TL, 2009 yılında 2 milyon 450 TL’ye yakın ihracat gerçekleştirdik. Kriz olmasına rağmen bu rakamlarda artışlar oldu. 2010 yılı ciro hedefimizde ise diğer yıllara oranla yüzde 10’luk bir artış öngörüyoruz. 2010 yılı ihracat hedefimiz 3 milyon TL’dir. Üretimimizin yüzde 10’unu yurtdışına gönderiyoruz. Şube sayısı arttıkça bunu yüzde 20-30’a çıkarmayı hedefliyoruz. Yurtdışında açtığımız her şube Türkiye’de imalatta yeni istihdam, yani en az 5 kişiye iş anlamına geliyor.”
“YENİ MAKİNE YATIRIMLARI İLE YÜZDE 30 HIZLANDIK”
Baklavacılıkta geleneksel üretimdeki ustalık, incelik ve özeni koruduklarını özellikle belirtirken bu sektöre kazandırdıkları yenilikleri anlatan Nejat Güllü, usta yetişmesine ve üretim tesislerine yatırım yaptıklarını ifade ederek, “Yatırımımızın önceliğinde ‘insan’ var. Kağıthane merkezimizde baklava ustası yetiştirilmesi yönünde çalışmalar yapıyoruz. Ancak biz el işçiliği kadar üretimde teknolojinin de yer alması gerektiğini düşündük. Bu anlamda üretimde süreçleri kısaltan ve kaliteyi artıran makinelere 2 milyon dolarlık yatırım yaptık. Fıstık-ceviz serpme makinesi, baklava kesme makinesi, su böreği hattı ve baklava hamurunu fitil yapma, yumak kesme, yassılama, pazı açma, büyütme ve tekleme yapmada kullandığımız vargel makinesinin baklavaya uygulanmasını ilk bizim geliştirdiğimiz ve bu sektöre kazandırdığımız yenilikler olarak sayabiliriz. Bugün bu cihazlar yapılan işi yüzde 25-30 oranında hızlandırmış ve zaman kaybını ise büyük ölçüde azaltarak standardizasyonu sağladık” dedi.
“YURT İÇİNE FRANCHİSE VERMİYORUZ”
Güllüoğlu’nun köklü bir firma olduğuna dikkat çeken Nejat Güllü, özellikle kriz döneminde çeşitli sektörlerden; kendi işlerini kapatan girişimcilerden çok sayıda franchise başvurusu aldıklarını belirtti. Güllü; “Yurt içinde franchise ile büyüme stratejisi uygulamıyor, kendi şube yatırımlarımızı yapıyoruz. Bunun nedeni Güllüoğlu ismi aile firması olduğu için yetki sadece bizde değil, diğer Güllü ailesi üyelerinde de bu var. Fakat yurt dışı için kendi geliştirdiğimiz franchising modeli ile büyüme ve gelişmeyi sürdürüyoruz” dedi. Yurt dışında New York’taki Brooklyn ve Manhattan şubelerinin kendi işletmeleri olduğunu belirten Güllü, diğer beş şubenin franchise yatırımı olduğunu kaydetti.
NEJAT GÜLLÜ BİR YILDA TEPSİDEKİ ALTIN KİTABI’NI YAZDI
Dünyanın en büyük baklava üretim tesisine sahip olan Nejat Güllü, uzun süredir üzerinde çalıştığı ve bir yılda yazımını tamamladığı ve Güllü ailesinin hayatını ve Güllüoğlu markasını anlattığı “Tepsideki Altın” kitabının Güllüoğlu’nun tatlı serüveninin ne zaman ve nasıl başladığının öyküsünü içerdiğini belirterek, şöyle dedi:
“Bu özel markanın hikâyesinde, en başından bugüne nelerin değiştiğini paylaşabilmek için uzun zamandır bekliyordum. Kısmet bu zamanaymış. Bu kitap, Güllüoğlu’nun markalaşma sürecini, yaşanan zorlukları, gece gündüz demeden çalışmalarımızı, ustalaşma sürecimizi, çocuklarımızı ve markanın büyümesini anlatmaktadır. Kitapta ayrıca Güllüoğlu’nun özel baklavaları ile Osmanlı mutfağındaki baklava tariflerini de bulacaksınız. Güllüoğlu baklavalarının Kâğıthane üretim tesisindeki yapılma aşamaları ile kendi evinizde baklava yapmanın püf noktaları ise kitabın bir diğer zenginliği. Tepsideki Altın kitabını hazırlarken bir buçuk asırlık bir serüvenin hikayesini anlattık ve baklavanın bir Türk markası haline gelmesinde Güllü ailesinin önemini gösterdik. Dedelerimizden aldığımız bu zanaatımızla yurtdışında Türkiye’nin prestijini arttırdık.”
Günümüze büyük bir değer taşıdıklarını belirten Nejat Güllü, kitabın tarihi belge niteliği taşıdığını ve köklü Güllü ailesinin bir buçuk asırlık bir döneme tanıklık ettiğini hatırlatıp “Tepsideki Altın” bu dönemin belgesidir” diyerek, kitabın Nejat Güllü’nün Güllüoğlu şubelerinde bulunabileceğini sözlerine ekledi. Güllü, kitabın satışından elde edilen gelirin, kurulma aşamasındaki Güllüoğlu Eğitim ve Yardım Vakfı’na bağışlayacağını açıkladı.