03.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:
FEHİM GENÇ - YENİ FIRSATLAR DİYARI ÇİN (3)
Çin, son yıllarda yaptığı sanayileşme ve ihracat hamlesiyle dünya ekonomisinde adından çok söz ettiren bir ülke haline geldi. Ancak Batı’da ve Türkiye’de, Çin’deki günlük yaşam hakkında bilgi sahibi olan insan sayısı az. Çin Halk Cumhuriyeti, Çin Komünist Partisi’nin iktidarıyla yönetildiği için bu ülkede katı devletçi anlayışın hakim olduğu, özel mülkiyetin ise çok sınırlı bir seviyede kaldığı düşünülebilir.
Çin’de mülkiyet
Hatta, Çin’e ziyaretimiz öncesinde, “Orada bakkal, market, mağaza, dükkan, berber var mı, varsa devletin mi, özel şahısların mı” diye soranlar bile oldu. Gidip gödük ki, Türkiye’de özel mülkiyette ne varsa aynısı ve belki daha da fazlası orada da var. Özel mülkiyetin bu kadar yaygın olması, ülkenin kapitalizme çok yakınlaştığı yorumlarına yol açabilir.
Çin Dışişleri Bakanlığı Batı Asya ve Kuzey Afrika Müsteşarı Cui Wei, bu durumu, “Her ülkeye uyan tek bir ekonomik sistem olmaz. Her ülkenin uygulaması farklıdır. Biz ekonomik sistemimizi ‘Çin’e özgü sosyalizm’ olarak adlandırıyoruz” diye açıkladı. Özel mülkiyetin olmadığı, tamamen devletin sahip olduğu alanlardan bir tanesi arazi. Arazilerin, arsaların hepsi devletin. Binaların, ofis, dükkan, mağaza ve evlerin mülkiyeti de devletin.
Ev satın alanlara 70 yıl kullanım hakkı veriliyor. 70 yıl sonra ev devlete geçiyor. Ancak bu sürenin uzatılması gündemde.
Kim alıyor bu evleri?
Çin’de konut inşaatını, TOKİ gibi kurumlar yapıyor. Yetkisi olan özel müteahhitler de konut üretiyor. Hatta büyük caddelerde dev gibi maketler üzerinden konut satışına başlanmış bile.
Eski evler ortalama 30 metrekare civarındaymış. Yeni evlerde 60 metrekareye kadar çıkılmış. Rezidanslarda 100 metrekarelik daireler de var.
Ev fiyatları cep yakıyor; metrekare başına 5-10 bin dolar arasında. Çin’de kişi başı milli gelir çok yüksek değil, kim alıyor bu pahalı evleri diye soracak olursanız şöyle söyleyeyim; Türkiye’deki lüks evleri kim alıyorsa, oradaki pahalı evleri de o kesim alıyor.
‘Yasak Şehir’i günde 80 bin kişi geziyor
Çin’in kendi turisti kendine yetiyor gibi! Ülkenin başkenti Pekin’in ünlü Tiananmen meydanı turist kaynıyor. Meydandaki Yasak Şehir’i günde 10 bin kişi ziyaret ediyor. Bu sayı bayram günlerinde 80 bini aşıyor. Aynı meydanda bulunan Çin Ulusal Müzesi ile Mao’nun mezarı da dolup taşıyor.
Çin’e kadar gitmişken, ‘Ay’dan bile göründüğü söylenen Çin Seddi’ni görmeden olmaz. İnşa edilmesi yüzyıllar süren 21 kilometrelik sedde tırmanmak ise nefes istiyor. Bu arada aşıkların kilit modası Paris’ten Çin Seddi’ne kadar ulaşmış.
Dünyanın 8. harikası denilenTerracota’daki toprak askerlerin arkeolojik kazısı hâlâ sürüyor. İmparatorun mezarı ise tuzaklarla dolu olduğundan açılmıyormuş.
Su kuyusu açarken bu heykelleri bulan ancak içlerinde altın olabileceği düşüncesiyle heykellere zarar vermeyi aklına bile getirmeyen köylünün de bu meydana bir heykelini dikmek lazım.
Çin’de aç kalmazsınız
263 metrede heyecan fırtınası
Şanghay’daki televizyon kulesi de altındaki şehir müzesiyle birlikte turistik bir merkez haline gelmiş. 263 metre yükseklikteki cam zeminde heyecan fırtınası yaşamak isteyen buraya koşuyor. Darısı bizim Çamlıca’daki kulenin başına...
1 TL=2 yuan, ucuzluk ondan
Hep duyarız, Çin şöyle ucuz, böyle ucuz diye. Evet ucuz. Çünkü bizim 1 liramız orada 2 yuan. Yani 1000 lirayı change edince elinize 2000 yuan sayıyorlar. Bütün ithalatçıların Çin’den mal taşıması da bundan.
Büyük markaların hepsinin Çin’de dev mağazaları var. Fiyatları aşağı yukarı Batı’daki fiyatlarla aynı. ‘Çakma’ ürünler istemediğiniz kadar... Sıkı bir pazarlıkla iyi bir fiyata alırsınız.
Gelelim internete...
Çin’de Google, Crome, Whatsapp, Twitter, Youtube çalışmıyor. Bizdeki, Wikipedia ve Booking gibi Çin’de de bu uygulamalar yasak. Çinlilerin Whatsapp’ı Wechat. Gitmeden önce siz ve yakınlarınız Wechat’i yüklerseniz birbirinizden kopmazsınız. Arama motoru olarak da Yahoo ve Yandex çalışıyor.
BİTTİ