04.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Ekonomi Servisi
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kur ve ithalat fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle kısa vadede enflasyonda geçici artışların normal olduğunu belirterek, gelinen seviyelerin enflasyonla topyekûn mücadele gerektirdiğini söyledi.
Bakan Albayrak, dün yayınlanan Reuters söyleşisinde enflasyonla mücadeleye verdikleri önemi vurguladı. Albayrak, maliye politikasında ciddi tasarruf tedbirleri aldıklarını ve güçlü mali politikalarla Merkez Bankası’nı bu alanda destekleyeceklerini söyledi.
Bu ay açıklanacak Orta Vadeli Program’da (OVP) kamu harcamalarında verimliliği artırmayı ve kayda değer tasarruf gerçekleştirmeyi hedefleyen kapsamlı bir paket ortaya koyacaklarını kaydeden Albayrak, “Bu tedbirlerin de desteğiyle cari dengenin hızla iyileştiğini ve kur üzerindeki baskının azaldığını göreceksiniz. Özetle, önümüzdeki dönemde enflasyonla her zamankinden daha güçlü bir şekilde mücadele edilecek” dedi.
Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte kur ve ithalat fiyatlarının etkisine işaret eden Albayrak, şöyle devam etti:
“Enflasyon görünümünü etkileyen bütün parametreler değerlendirilerek para politikası çerçevesinde gereken tedbirlerin alınacağından eminiz. Para politikasının hareket alanını genişletecek mali ve yapısal düzenlemeler bu sürece destek verecek.”
OVP ile yeni önlem
Albayrak, fiyat istikrarının kalıcı biçimde sağlanması, dezenflasyonun hızlanması için mali ve yapısal alandan güçlü destekler geleceğini belirtirken, “Bu kararlı ve kapsamlı politika bileşimi ile enflasyonu en kısa sürede önce tek haneye geriletmek, ardından kalıcı düşük seviyelere ulaşmak ana hedeflerimizdendir” diye konuştu.
Merkez Bankası’nın piyasaya farklı araçlarla müdahale etme imkanına sahip olduğunu hatırlatan Albayrak, TL’deki kaybı durdurmak için Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) adımlar attığını belirtti.
Albayrak, “Hükümet olarak hem kendi politika alanımıza giren konularda gerekli adımları atmaya hem de kurumlarımıza gereken desteği vermeye devam edeceğiz. Bu kapsamda öncelikli olarak kamuda tasarruf planımızı açıklamıştık, OVP ile birlikte yeni önlemlerimizi de açıklamış olacağız. Bundan sonraki dönemde de para ve maliye politikası uyumunun artarak devam ettiğini göreceksiniz” dedi.
Reel sektöre takip
Berat Albayrak, reel sektörün kısa vadede yabancı para pozisyon fazlasına sahip olduğunu, kur kanalından oluşabilecek bilanço etkilerini de dikkatle takip ettiklerini söyledi. Albayrak ekonomide dengelenme süreci ve finansal piyasalarda istikrarın sağlanmasıyla reel sektör açısından olası risklerin daha kolay yönetilir hale geleceğini kaydetti.
‘Piyasa dışına hiç çıkmayız’
Berat Albayrak, örtülü sermaye kontrolü gibi piyasa dışı uygulamaları geçmişte olduğu gibi bugün de düşünmediklerini ve düşünmeyeceklerini vurgulayarak, “Kriz dönemlerinde bile böyle bir uygulamaya başvurmayan bir ülke olarak küresel sermaye piyasalarında yer almaya devam edeceğiz” dedi.
IMF planı yok, Çin’e ihraç var
Berat Albayrak, Türkiye’nin Uluslararası Para Fonu’na (IMF) başvurmak gibi bir planının olmadığını, doğrudan yabancı yatırımı çekmeye odaklandıklarını kaydetti. Türkiye’nin küresel sermayeye erişiminde sıkıntı olmadığını vurgulayan Bakan Berat Albayrak sözlerine şöyle devam etti:
“Uluslararası tahvil piyasasında yer almaya devam edeceğiz. Doğrudan yatırımların teşviki için gerekli reformları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Türkiye yatırımcılar için cazip bir gelişen piyasa olmaya devam edecek. Kaynak çeşitlendirmesine gidiyoruz.
Ancak temel borçlanma ve kaynak piyasamız Avrupa ve ABD olmaya devam edecek. Piyasa çeşitlendirmesi kapsamında bu sene ayrıca, Çin tahvil piyasasında bir işlem gerçekleştirmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu ihraç Çin tahvil piyasasında ülke olarak ilk ihracımız olacak.”
Dengelenme başladı...
Berat Albayrak, bu yıl ikinci çeyrekle birlikte ekonomik aktivitede yavaşlama görüldüğünü belirterek, bu yavaşlamanın aslında ekonominin dengelenme sürecinin de başladığına işaret ettiğini söyledi.
Turizm gelirlerinin üçüncü çeyrekle birlikte hızla artış gösterdiğine işaret eden Albayrak, “Yılın geri kalanında ihracat ve turizm gelirlerindeki olumlu görünüm ve iç talepteki zayıflamayla gerileyen ithalata bağlı olarak net dış talebin büyümeye pozitif katkı sağlamasını beklemekteyiz” dedi. Albayrak, cari açığın, gayri safi yurt içi hasılaya oranının yıl sonunda yüzde 5’in altında olmasını beklediklerini söyledi.
Albayrak, “Son aylarda döviz kurunda görülen yükseliş enflasyon görünümünün kötüleşmesine önemli ölçüde etki etmiştir. Bu etkinin eylül - ekim aylarından sonra azalmaya başlayacağını tahmin ediyoruz” dedi.
Avrupa’yla yakınlaşma
Berat Albayrak, İngiltere ziyaretine de değinerek ilişkilere ivme kazandırılması kararlılığını vurgulayacaklarını belirterek, Fransa ve Almanya’dan Türkiye’ye gelen desteğin ise Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde yeni bir döneme vesile olabileceğini söyledi. Albayrak, dünkü İngiltere ziyaretinde Maliye Bakanı Philip Hammond ve AB ile ilişkilerden sorumlu Bakan Alan Duncan ile görüştü.
Fransa ve Almanya ziyaretlerinin ise yaklaşık 2 yıldır ivme kaybeden Türkiye - AB ilişkilerinde yeni bir dönemin açılmasına vesile olabileceğini belirten Albayrak, “Somut bir adım olarak gümrük birliğinin güncellenmesi gündemimizde” dedi. Albayrak, mal ticaretini kapsayan gümrük birliğini, hizmetler, tarım ve kamu alımlarına genişletilmesinin öngörüldüğünü belirtti.
Notta düşüş terse döner
Kredi derecelendirme kuruluşlarının son dönemde yaptığı değerlendirmelerde subjektiflik olmasına rağmen bu durumun uluslararası yatırımcı açısından öneminin tamamen göz ardı edilmeyeceğini belirten Albayrak, önümüzdeki dönemde politikaların sonuç vermesiyle düşüş trendinin tersine döneceğini söyledi.
ABD ile normalleşme için temaslar sürüyor
Berat Albayrak, ABD ile Türkiye arasındaki stratejik ortaklığın devam ettiğini, askeri ve terörle mücadele alanında işbirliğinin sürdüğünü belirterek, iki ülke ilişkilerinin normalleşmesi için üst düzey temasların sürdüğünü söyledi.
Albayrak, “İlk günden beri ABD’nin attığı adımların, en çok kendisine zarar verdiğini söylüyoruz. Biz dostane uyarılarda bulunuyoruz. Müttefikleri ABD’nin bu kararlarına tepki gösteriyor ve alternatif arayışlarına giriyor” dedi.
Albayrak, önünde sonunda, rasyonel düşüncenin hakim olacağını ve iki ülke arasındaki ilişkilerin makul bir çerçeveye oturacağını ümit ettiklerini dile getirerek, “Bu süreci AB ile ilişkilerin iyileştirilmesi yönünde kullanabilirsek, bu durumun ekonomimize önemli olumlu etkisi olacaktır” ifadesini kullandı.
Gazda arz güvenliği...
Türkiye’nin ABD’nin İran yaptırımlarında nasıl bir yol izleyeceği sorusuna Albayrak, “Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülke. Özellikle doğalgazda arz güvenliğimiz için önemli ülkelerden birisi de İran. İran ile çok eski yıllara ve başta petrol ve doğalgaz ithalatına dayanan bir ticaret ilişkimiz var. Doğalgazda uzun dönemli, süresi 2026 yılında dolacak kontratlarımız var. Yıllık yaklaşık 10 milyar metreküp civarında doğalgaz alıyoruz. Arz güvenliğimiz ve kontrat hükümlerine dayalı olarak bu ticaretimiz sürecek” karşılığını verdi.
Dün sabah Reuters’la söyleşisi yayınlanan Albayrak, öğleden sonra ise Londra temaslarına başladı.
HALKBANK İÇİN CEZA BEKLEMEYİZ
Berat Albayrak, Halkbank’ın ABD’den para cezası almasını beklemediklerini ifade etti. Türkiye’den İran ile yapılan dış ticaret işlemlerinin Halkbank üzerinden yürütüldüğünü ve bu aracılık faaliyetlerinin başta ABD’nin uluslararası yaptırım kararları olmak üzere uluslararası hukuka uygun olduğunu hatırlatan Albayrak bankanın şeffaf ödeme sistemleri kullandığını ifade etti.
Albayrak, “Halkbank ile ilgili bir ceza beklemiyoruz. Zira böyle bir şey ABD’de artık hukuk sisteminin farklı saiklerle hareket ettiğini düşündürür. Halkbank burada tertemiz bir şekilde bu süreçten çıkacak. Aksi tamamen siyasi bir karar olur” diye konuştu.
Bağımsız inceleme
Albayrak, bankanın İran ile ilgili tüm işlemlerinin hukuk şirketi King&Spalding tarafından incelendiği ve veri analiz şirketi Exiger’in de bunda rol aldığını ifade ederek, inceleme sonucunda şeffaf olmayan uygulama ve yöntemlerin bulunmadığının tespit edildiğini de kaydetti.
‘Merkez bağımsız’ vurgusu
Bakan Albayrak, Merkez Bankası’nın Türkiye’de birçok ükede olmadığı kadar bağımsız olduğunu ve bu bağımsızlıkla ilgili adımları atma konusunda süreci devam ettireceğini söyledi.
Albayrak ayrıca, bankacılık sektörünün sağlam ve güçlü duruşunu sürdürdüğünü belirterek, kriz deneyime sahip olan sektörün sıkı şekilde denetlendiğini ve endişeye kapılmak için bir sebep bulunmadığını belirtti.
Bankacılık sektörünün Türkiye ekonomisinin en güçlü taraflarından biri olduğunu belirten Albayrak, “Bankacılık ve finans sektörü 2018 yılında da sağlam ve güçlü duruşunu sürdürüyor” dedi.
Bankaların arkasındayız
Bankalar iyi olursa ülke ekonomisinin, ülke ekonomisi iyi olursa bankaların da iyi olacağını hatırlatan Albayrak, “Bankacılık sisteminde bir sorun beklemiyoruz ama olması durumunda da altını çizerek söylüyorum piyasa kuralları içinde ve milli bir duruşla her türlü desteği veririz” diye konuştu.
Tasarruflar daha artacak
Bakan Albayrak, önümüzdeki süreçte kamu harcamalarının azaldığı ve tasarrufun arttığı bir dönem yaşanacağını, tüketime dayalı büyümenin ise olmayacağını söyledi.