‘Dünya’nın Cargo’sunu hazırladı kamyon işine dört elle sarıldı

Yönetim Kurulu’nu ikna ederek Ford Motor Company’nin küresel anlamda ağır kamyon üretim ve satışına geri döndürmeyi başaran Ford Otosan, küresel pazarlar için geliştirdiği yeni Cargo çekicisinin seri üretimine yakında başlıyor. Latin Amerika pazarları için Brezilya’da da üretilecek yeni Cargo, “One Ford” (Tek Ford) stratejisinin ağır kamyondaki ilk ürünü oldu.
Üç aşamalı planın ikinci aşaması olan ve “Küresel Cargo” olarak nitelenen yeni Cargo 1846T, tamamen Ford Otosan Ar-Ge bölümünde ve 75 milyon dolarlık bir harcamayla geliştirildi. Latin Amerika pazarları için gerekli düzenlemeler ise, Ford Otosan’a gelen 7 kişilik Brezilyalı mühendis ekibin yardımıyla gerçekleşti. Yaklaşık 10 adetlik deneme üretimi yapılan yeni Cargo, kasım ayında seri üretime alınacak ve yılbaşının ardından da Türkiye’de satılmaya başlanacak. İnönü fabrikasında üretilecek olan Cargo 1846T, Latin Amerika pazarları için birkaç ay sonra Brezilya’da da üretime alınacak.

İlk küresel ürün
1980’lerde markanın dünyadaki ürün yelpazesinden çıkan ancak Türkiye’de geliştirilen 1846T ile yeniden dönüş yapan Cargo, aynı zamanda Ford’un, Avrupa hariç dünyanın pek çok ülkesinde ağır kamyon işine yeni baştan girmesinin de ilk adımını oluşturuyor.
Üç ayaktan oluşan Cargo projesinin ikinci aşaması durumundaki Cargo 1846T’nin, “küresel ürün” anlamında ilk model olduğunu belirten Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, “Bu araç, Ford’un dünyada ağır kamyon işine geri döndüğü ilk ürün oldu. 3 kıta ve 65 ülkede İnönü’de üretilen Cargo’lar satılacak. Geliştirdiğimiz ürün, Latin Amerika pazarı içinse Brezilya’da üretilecek” dedi. Ürünün geliştirilmesi için 75 milyon dolar harcadıklarını, sadece bu araçta 201 kişilik bir Ar-Ge ekibinin çalıştığını hatırlatan Yenigün, “Bu Cargo, tamamen Türkiye’de yaratıldı. İnönü’deki üretim başladıktan sonra arkadaşlarımız Brezilya’ya gidecek ve oradaki üretimin başlangıcına da yardımcı olacak” diye konuştu.

Üretim daha da artabilir
Üretime başladığı 1960 yılından günümüze toplam 180 bin adet kamyon üreten Ford Otosan, yeni küresel Cargo ile önümüzdeki yıllarda üretim kapasitesini 10 binden 15 bine çıkartmayı hedefliyor.
Yenigün, mevcut Cargo’nun üretiminin süreceğini, gelecek yıl yeni Cargo’dan 3 bin adet üretmeyi planladıklarını kaydederken, “Yıllık toplam kapasitemiz de 15 bine çıkacak. Ancak talebe bağlı olarak 20 bine de çıkabilecek gücümüz var” dedi. Küresel Cargo ile Ford Otosan’ın kamyon ihracatı gelirinin 2016’da yıllık 300 milyon doları aşacağını anlatan Yenigün, “Ancak Brezilya’da halen üretilen ve üretimine başlanacak Cargo modelleri için yedek parça ihracatımız da var. Bununla birlikte ihracatımız 350 milyon doları aşabilir” diye konuştu.

Kale, Bill Ford’la fethedilmişti
Herşey, Ford Motor Company Yönetim Kurulu Başkanı Bill Ford’un, 2010 yılında Ford Otosan’ın 50. yıl kutlamaları dolayısıyla İstanbul’a gelmesiyle başladı. Başta Bill Ford olmak üzere, tüm yönetim kurulu üyelerini bu konuda ikna etmeyi başaran merhum Nuri Otay liderliğindeki Ford Otosan yönetimi, Cargo’yu Ford’un global ürün yelpazesine ve “One Ford” stratejisine sokmayı başarmıştı. Global Cargo projesi, üç aşamadan oluşuyor:
* İlk ayağı ortak parça kullanımı oluşturuyor. Bu kapsamda Brezilya’da tanıtılarak piyasaya sunulan yeni Cargo serisinin sürücü mahalli Türkiye’den alındı. Halen bu aracın sürücü mahalli üretimde kullanılmak üzere Türkiye’den ihraç ediliyor. Geçen yıl bu miktar 35 milyon doları bulmuştu.
* İkinci aşamada tamamen yeni global ürün var. Yeni tanıtılan Cargo 1846T, ilk küresel ürün konumunda.
* Üçüncü kademede yeni Cargo’nun farklı versiyonları geliştirilip üretilmeye başlanacak. Bunlar arasında daha lüks bir çekici de bulunuyor. Türkiye ve Brezilya toplamında “küresel Cargo” üretiminin 50 bin adedi bulması bekleniyor.

30 yıl sonra aynı ödüle aday!
Ford Otosan’ın yeni Cargo’su, 35 yıldır düzenlenen prestijli “Yılın Kamyonu” (Truck of the Year) ödülüne de aday oldu. Atası olan ve Ford Motor Company’nin geliştirdiği ilk nesil Cargo, bu ödülü 1982’de kazanmıştı.
Jüri üyelerinin İnönü fabrikasına gelip aracı test ettiğini belirten Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, “Çok iyi tepkiler aldık. Binek otomobil özellikleri taşıyan gösterge paneline övgü yağdı” dedi. Kamyon İş Birimi’nin başında bulunan Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kınay da, aracın 1 milyon km yol ve 10 yıllık yapısal dayanıklılık süresi testlerinin ABD, Brezilya, Türkiye, İngiltere, İspanya, Almanya, İsveç ve Suudi Arabistan gibi farklı koşullara sahip ülkelerde gerçekleştirildiğini söyledi. Her bir aşamada farklı ülkelerden kamyon sürücülerinin fikrini aldıklarını hatırlatan Kınay, “Böylece her pazara özel donanımlar hazırladık. Ayrıca farklı ülke regülasyonlarına aracımızı uygun hale getirdik” diye konuştu.
Yakın zamanda satışa sunulacak yeni Cargo Çekici, mevcut Cargo’dan bir sınıf üstte ve daha lüks olacak. Yeni ve daha az tüketen 10.3 lt’lik (460 HP) motora sahip araçta, otomatik vites seçeneği, hatta camlı ve elektrikli açılır tavan bile olacak.

‘Bu henüz başlangıç’
Küresel kamyon projesi kapsamında tamamen yeni bir yapılanmaya gittiklerini ve ağır kamyon ile ilgili tüm süreçleri bağımsız bir birime bıraktıklarını hatırlatan Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, “Bugüne kadar kamyon işini neredeyse elimizin ucuyla yapıyorduk. Kendiliğinden devam eden ve merkezi kararlarla yürütülen bir süreçti. Şimdi ciddi bir yapı haline getirdik. Bu işe dört elle sarıldık” ifadesini kullandı.
Üç kıtada 65 ülkede satış ve satış sonrası teşkilatının kurulması görevini de kendilerinin üstlendiğini anlatan Yenigün, “Latin Amerika dışında kamyonların satılacağı ve satın alan nakliyecilerin geçebileceği ülkelerdeki tüm teşkilatlanmayı, bizim arkadaşlarımız organize edecek. Ford Motor Company’nin bu konuda desteği olacak, ama tüm işi biz tamamlayacağız” dedi. Türkiye içinde de bir yeniden yapılanmaya giderek, kamyon işini ayıracaklarını söyleyen Yenigün, “Ford Trucks adıyla yeni bir marka oluşturuldu. Türkiye’de de bu logoyu taşıyan bağımsız bayilerimiz olacak. Ağır kamyonla ilgili tüm süreçleri birarada bulunduran 4S plazalarımızın sayısı 40’ı bulacak. Bu plazalar, sadece kamyonlar için çalışacak. Böylece kamyonda da imajı yükselteceğiz” diye konuştu.

“Çin için de çalışıyoruz”
Tüm bunların sadece bir başlangıç olduğunu da hatırlatan Yenigün, “Bu başlangıç. Ancak gidecek daha çok yolumuz var. İnönü fabrikasında da çok yerimiz var. Arkası gelecek” ifadesini kullandı.
Çin pazarı konusunda da çalışma ve araştırmalarının sürdüğünü söyleyen Yenigün, Ford’un Çin’de ağır kamyon üretimi için bazı ortaklıklar kurduğunu hatırlattığımızda şöyle devam etti:
“Evet böyle bir ortaklık gerekliydi. Çin’de üretim için, lisansa sahip bir ortak bulunması şart. Ancak bununla ilgili bir şey söylemek için henüz erken. Yılda 1 milyon kamyonun satıldığı bir pazardan bahsediyoruz. Çalışmalarımız sürüyor, ancak somut karar alınmış değil.”
Ford’un ortaklığı bulunduğu Çinli Jiangling Motors (JMC) şirketi, Taiyuan Changan Ağır Kamyon Şirketi’ni satın almıştı. JMC ve ve Ford, 2015 yılına kadar Çin’de 15 yeni model ve 20 yeni motor seçeneği sunmayı planlıyor.

Moskova’da görücüye çıktı 2013’te Türkiye yollarında

Mazda’nın tamamen yeni baştan yarattığı orta üst sınıftaki modeli Mazda6, üçüncü nesliyle 2012 Moskova Motor Show’da tanıtıldı. CX-5’in ardından markanın yeni tasarım çizgisinin ikinci ürünü olan Mazda6, 2013 yılının mart ayından itibaren Türkiye yollarına çıkmaya başlayacak. İlk olarak 2011 yılının aralık ayında Tokyo Motor Show’da “Takeri” adıyla görücüye çıkan konseptin seri üretime taşınan hali olan Mazda6, sportif ve sürekli hareket hissi veren tasarımıyla markayı bir adım öteye taşırken, iç mekânında kullanılan ve kalite algısı yüksek malzemelerle sürücü odaklı bir otomobil haline getirilmiş. Önceki modele göre daha geniş ve uzun olan Mazda6, bu sayede iç mekanda ve bagaj bölümünde daha fazla alan sunmayı başarıyor.

Teknoloji yükü fazla
Yakıt verimliliği ve çevrecilik üzerine mesai harcayan Japon üretici, Mazda6’da da CX-5’le tanıttığı SKYACTIV teknolojisine sahip motorları kullanıyor. 150 HP’lik 2.0 lt benzinli motorla Türkiye’ye getirilmesi beklenen üçüncü nesil Mazda6, 6 ileri otomatik vitese de sahip. Bunun yanında diğer pazarlar için 2.5 lt’lik bir benzinli motor daha mevcut.
Yeni Mazda6, Mazda3’te ilk kez sunulan ve dur-kalk trafikte motoru kendiliğinden durdurup çalıştırabilen “i-stop”, sürücü ayağını gazdan çektiğinde ya da frenleme sırasında enerjiyi geri kazanarak bunu depolayan “i-ELOOP” gibi yakıt tüketimini azaltan sistemlerle de donatılmış.

Yeni Astra Sedan’da hedefler büyük

Opel’in tamamen yeni baştan yarattığı Astra Sedan, ekim ayından itibaren Türkiye yollarına çıkmaya başlıyor. Yaklaşık bir haftadır ön satışları devam eden yeni Astra Sedan, Opel Türkiye’nin de hedeflerini büyüttü.
Küçük bir makyaj da geçiren yeni Astra HB ile aynı ön tasarım unsurlarını taşıyan yeni Astra Sedan, Opel’in 50 yıllık sedan üretim deneyiminin bir ürünü. Dinamik ve sportif çizgileriyle sınıfında farklı bir yer edinmek isteyen Astra Sedan, özellikle arka tasarımıyla kendisini Astra ailesinden ayrıştırmayı beceriyor. Hatchback modeline göre 90 lt daha fazla bagaj hacmine sahip olan Astra Sedan’da arka koltuklar yatırıldığında bu hacim 1160 lt’yi buluyor. İç mekanında tipik bir Opel olduğunu belli eden ve Astra ailesine ait bir kokpit kullanan Sedan, ferah bir yolcu alanı sunuyor.
Yeni Astra Sedan, Türkiye’de 1.6 lt (115 HP), 1.6 lt (180 HP) ve 1.4 lt 140 HP turbo benzinli motorların yanı sıra 1.3 lt (95 HP) dizel motor seçenekleriyle olacak. Edition, Cosmo ve Sport donanım paketlerine sahip aracın tüm benzinli motorlarında Active Select otomatik vites alternatifi de var. 27 Ağustos - 1 Ekim arasında geçerli 1.000 TL’lik ön satış avantajıyla satışa sunulan yeni Astra Sedan’ın fiyatı 41 bin 750 TL’den başlıyor.

Filoda iddialı olacak
Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik, yeni Astra Sedan için bu yıl sonuna kadar 4 bin adetlik satış hedefi koyduklarını söylerken, bu rakamın gelecek yıl için 12 bin adet olduğunu kaydetti. Yeni Astra Sedan sayesinde filodaki paylarını artırmayı da hedeflediklerini ifade eden Keklik, toplam satışların yüzde 60’ını Astra ailesinin oluşturacağının altını çizdi.

En güçlü Caddy satışta

Volkswagen Ticari Araç’ın tüm dünyada önemli bir satış başarısına imza atan modeli Caddy, güçlü ve yakıt tüketiminde tutumlu Sportline versiyonuna kavuştu. 2.0 lt hacimli ve 140 HP gücünde motorla donatılan yeni Caddy Sportline, yüksek çekiş gücüyle de kullanıcısına rahat bir kullanım sağlıyor. Nitekim araç, istenirse 6 ileri DSG otomatik şanzımanla da satın alınabiliyor. 186 km/s maksimum hız yapabilen ve 0’dan 100 km/s’ye 10.1 sn.’de ulaşan Caddy Sportline, buna karşılık 90 km/s sabit hızda ve yarı yüklü haldeyken fabrika verilerine göre 100 km’de 6.1 lt’lik ortalama tüketime imza atıyor. 16 inçlik alüminyum alaşımlı jantlarıyla dinamik görünüm sunan Caddy Sportline, geniş kapsamlı bir güvenlik paketiyle donatılmış. Yokuş Kalkış Desteği’nin de standart sunulduğu araçta, hız sabitleyici, yağmur sensörü, gündüz farları, far sensörü, yolcu ve bagaj bölümü iç kaplaması gibi donanımlar da mevcut.