09.03.2020 - 11:46 | Son Güncellenme:
AA
Dünya Sağlık Örgütü'nün en son verilerine göre, 100'ü aşkın ülkede etkili olan Kovid-19, kısa sürede küresel piyasaları da negatif etkileyerek dünya borsalarının zor günler geçirmesine neden oldu.
Hükümetlerin ve merkez bankalarının destekleyici adımlarına karşın virüsün ekonomideki etkileri artarak devam ederken, önde gelen uluslararası kurum ve kuruluşlar, küresel büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmeye başladı. AA muhabirinin derlediği verilere göre, salgına ilişkin artan endişeler güvenli limanlara olan talebi artırırken, riskli varlıklara olan talebi azalttı. Yatırımcıların tahvile ve altına yönelik artan talepleri altın fiyatlarının yükselmesine, tahvil faizlerinin ise gerilemesine yol açtı.
Küresel piyasalarda artan endişeler, pay piyasalarında oynaklığın aşırı artmasına neden olurken, sene başından 6 Mart Cuma kapanışına kadar dünyanın başlıca borsalarındaki kayıplar yüzde 15'e dayandı.
Çin'de Şanghay bileşik endeksi, sadece yüzde 0,52 değer kaybetti
Virüsün yayılmaya başladığı ve son yılların en kötü günlerini geçiren Çin'de Şanghay bileşik endeksi, bu yıla 3.050 puandan başlamıştı. Salgın nedeniyle son bir yılın en düşük seviyesi olan 2.685 puana kadar gerileyen endeks, alınan önlemlerin etkisiyle kayıplarını telafi etti. Şanghay bileşik endeksi, sene başından geçen cuma kapanışına kadar yüzde 0,52 değer kaybetti.
Dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi Japonya'da Nikkei 225 endeksi, ocak ayında tarihi zirvesi olan 24.286 puanı test etse de yılın başından bu yana yüzde 12,29 geriledi.
Bu dönemde Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 7,25, Hindistan'da Sensex endeksi de yüzde 8,91 değer kaybetti.
İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 14,32 geriledi
Avrupa'da virüsten en çok etkilenen ülke olan İtalya'da Kovid-19'dan ölenlerin sayısı 400'e yaklaştı. Ülkede tüm okullar ve üniversitelerde eğitime 15 Mart'a kadar ara verildi. İtalya'da MIB 30 endeksi ise söz konusu olumsuzlukların etkisiyle negatif bir seyir izlerken, yılın başından geçen cuma kapanışına kadar yatırımcısına yüzde 11,51 kaybettirdi.
Avrupa'nın en büyük ekonomisi konumunda olan Almanya'da DAX 30 endeksi de yılbaşından geçen cuma kapanışına kadar yüzde 12,89 geriledi. Bu yılın başlarında Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılan İngiltere'de FTSE 100 endeksi bu dönemde yüzde 14,32, Fransa'da CAC 40 endeksi de yüzde 14,03 değer kaybederek yatırımcılarını üzdü.
New York borsaları
Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'de de virüsün etkisi hisse senedi piyasasında yoğun bir şekilde hissedildi. Salgının ABD ve küresel ekonomiyi olumsuz etkileyeceğine yönelik endişelerle ABD borsalarında sert hareketler görüldü.
Kovid-19 salgınıyla mücadeleye ilişkin yapılan açıklamalar ve ekonomiyi destekleme yönünde atılan adımlara rağmen piyasalardaki virüs endişesi giderilemedi. Yılbaşından geçen cuma kapanışına kadar Dow Jones endeksi yüzde 8,47, S&P 500 endeksi yüzde 8 ve Nasdaq endeksi yüzde 4,42 değer kaybetti.
Salgının ekonomik etkilerine karşı alınan önlemler arasında öne çıkan, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) "sürpriz" faiz indirimi oldu. Fed, Kovid-19 salgınının ekonomik etkilerine ilişkin endişelerin artmasıyla 17-18 Mart'taki Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı öncesi politika faizini 50 baz puan indirerek yüzde 1-1,25 aralığına çekti. Fed'in, 2008 küresel krizinden bu yana ilk kez planlı toplantılarının dışında faiz kararı alması piyasalarda şok etkisi yarattı.
ABD borsalarındaki dalgalanma yatırımcıları güvenli liman arayışına yöneltirken, uzun vadeli devlet tahvillerine olan talep arttı ve ABD'nin 10 yıl ve 30 yıl vadeli tahvil faizleri tarihin en düşük seviyelerine geriledi.
BIST 100 endeksindeki kayıp yüzde 4,22
Türkiye'de şu ana kadar herhangi bir Kovid-19 vakası tespit edilmezken, küresel piyasalardaki olumsuz hava ve artan jeopolitik riskler Borsa İstanbul'da da satışların artmasına neden oldu. Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, bu yıla 114.425 puan seviyesinden başlarken, ocak ayında tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 124.536 puana kadar yükselmişti.
Söz konusu gelişmelerin negatif etkisiyle bu seviyelerde tutunamayan ve düşüşe geçen endeks, 100.000 puanın altını test etmesine karşın gelen tepkilerle kısa zamanda toparlandı. 6 Mart ile biten haftayı 109.400 puandan tamamlayan BIST 100 endeksinin sene başından geçen cuma kapanışına kadar kayıpları ise yüzde 4,22 oldu.
"Dalgalanma kısa süreli olacaktır"
Çin'in Tsinghua Universitesi Finansal Ekonomi Misafir Profesörü Yasushi Hamao, küresel piyasalardaki dalgalanmanın kısa süreli olacağına inandığını söyledi.
Piyasalardaki korkunun derecesini ölçen VIX endeksinin bir kez 26 puan yükseldiğine işaret eden Hamao, "Daha önce yaşadığımız bir SARS deneyimimiz var ve bu o zamandakinden daha akıllı olduğumuz anlamına geliyor. İnsanlar, virüsün olumsuz etkisinin kısa sürede sınırlı olacağına inandığı sürece borsaların çok fazla düşmeyeceğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Hamao, merkez bankalarının doğru kararlar aldığını vurgulayarak, virüs nedeniyle piyasalardaki aşağı yönlü hareketi engellemek için psikolojik olarak adımların atılabileceğini söyledi.
"Bazı ülkeler aşırı tepki veriyor"
Yasushi Hamao, birçok ülkede etkinliklerin iptal edildiğini hatırlatarak, virüsle mücadelede kamuoyunun bilgilendirilmesinin önemli olduğunu ancak bazı ülkelerin aşırı tepkiler gösterdiğini kaydetti.
Hamao, "İnsanlar salgının olası riskleri ve bununla nasıl mücadele edeceğinin bilincinde olduğu sürece kamu etkinliklerinin yapılmasında bir sakınca yok. Tüm etkinliklerin iptal edilmesi ekonomiye körü körüne zarar verir." diye konuştu.
Diğer ülkelerin borsalarıyla karşılaştırıldığında Çin piyasasındaki değer kaybının az olmasına değinen Hamao, ülkede merkezi kamu politikalarının çok etkili olduğunu ve politika kararları konusunda herhangi bir anlaşmazlık yaşanmadığını ifade etti.
"Çin'de parasal genişleme beklentisi var"
Hamao, Kovid-19 salgınına ilişkin kötü haberlerin gelmesiyle Çin piyasalarının düştüğünü anımsatarak, şunları kaydetti: "Çin resmi istatistiklerinin doğruluğuyla ilgili her zaman bir sorun vardır ancak Çin hükümeti, SARS ve domuz gribinden sonra bu kez yalan söyleyemez. Çin'de yeni altyapı çalışmaları ve parasal genişlemeye ilişkin büyük bir beklenti var. Çin pazarının hala güçlü olmasının nedeni budur. Çin ekonomisi ve hükümet politikasına kıyasla özellikle Trump yönetimindeki ABD politikası çok daha güvenilmez."
Piyasalara ilişkin kısa dönem beklentilerini de aktaran Hamao, küresel piyasaların kısa dönemli performansına ilişkin endişeli olmadığını vurguladı.