Deprem felaketini fırsata çevirdiler! Hurda teşviki ve ÖTV muafiyeti önerisi
14.03.2023 - 07:37 | Son Güncellenme:
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm bölgede yaralar sarılmaya çalışılıyor. Türkiye’nin 11 ilini etkileyen depremlerde 1 milyon aracın hasar aldığı ve bazı araçlarında kayıp olduğu belirtiliyor. Sektör yetkilileri hurda araçların bazı sorunları da beraberinde getireceğini belirterek, 'ÖTV' muafiyeti önerisinde bulundu.
Milliyet.com.tr/ Kahramanmaraş merkezli ve toplamda 11 ili etkileyen depremler kapsamında 1 milyon aracın hasar adlığı ve çok sayıda aracın kayıp olduğu belirtiliyor. Peki kayıp araçlar ne gibi sorunlara yol açıyor? Sektör temsilcileri ne dedi? İşte detaylar...
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Tüketici Konfederasyonu Sigorta Komisyonu Başkanı Turusan Bağcı şu ifadeleri kullandı: “Deprem bölgesinde 535 bin 500 aracın kaskosu var. Bu yüzde 17’ye tekabül ediyor. Büyük ihtimalle bölgede 3 milyon araçtan 1 milyona yakınının hasarlı olma durumu var. 530 bin kaskolu aracın ne kadarı hasar görmüştür? 250 bin aracın hasar görmüş olabileceği tahmin ediliyor.
BULUNAMAYAN ARAÇLAR NE OLACAK?
Deprem bölgesinde bulunamayan araçlarla ilgili sigorta şirketleri maksimum 2 ay içerisinde hasarları ödeyeceklerini açıkladılar. Belki enkazın altında kaldı, belki yeraltı parkındaydı, belki de çalındı. Deprem ve hırsızlık kasko poliçelerinde teminattır.
Bulunamayan araçlar için sigorta şirketleri hasarları ödeyeceklerdir.
ŞİKAYETLER ARTTI
1 milyon aracın ortalama yüzde 25’i kullanılamaz durumda yani 250 bin araç, bu araçları motor ve şasi numaraları için satın alıyorlar daha sonra aynı model ve renkte araca kopyalayarak satıyorlar.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bunu engellemesi için bir çalışma yapması lazım, fırsatçılığın önüne geçmek gerekiyor.
Bizim önerimiz de aracı kullanamaz durumda olan depremzedenin hurda belgesi alması durumunda ÖTV muafiyetli araç satın alınması sağlanabilir. Bu hem depremzedeye destek olur hem de bu araçların satışının önüne geçilerek ‘copy araç’ riski engellenebilir.
Satın alınan ÖTV muafiyetli araçların belli süre satılamaması gibi şartlar da getirilebilir.
Ancak kötü niyetli birileri varsa sigorta sahtekarlığı yapan kişilerin eylemi nitelikli dolandırıcılığa girdiği için 8 yıldan başlayan hapis cezaları ile ilgili cezalar uygulanıyor. Bu konuda da vatandaşları uyarmak isteriz.”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel ise şu ifadeleri kullandı: "Depremin etkilediği 10 ilimizde toplam 3,3 Milyon kayıtlı motorlu taşıt mevcut. Bu araçların 1.5 Milyon adedi deprem sebebiyle çeşitli derecelerde hasar görmüş durumda. Bir kısmı da kayıp. Kayıp olan araçlar noktasında henüz net rakama ulaşabilmiş değiliz. Zaman içerisinde sigorta şirketlerine ve emniyet birimlerine yapılan kayıp araç bildirimlerine dair veriler ile bilançonun boyutu net olarak ortaya çıkacaktır.
Kayıp araç sayısı, hasarlı araç sayısına oranla oldukça düşük. Zira deprem nedeniyle hasar gören araçlar, genelde enkaz çevresinde oluyor ya da enkaz kaldırma çalışmalarında bulunuyor. Daha nadir olarak alt katlarda bulunan kapalı otoparklarda saklanan araçlar binanın tamamen çökmesi halinde bulunamayabiliyor. Bu noktada kaskosu olan vatandaşlarımız afet teminatına göre hasarlarının bir kısmını sigorta şirketlerinden tahsil edebilecekler. Hasarlı araçlar afet teminatı, kayıp ve bulunamayan araçlar hırsızlık teminatı üzerinden değerlendirilebilir diye düşünüyoruz. Bu noktada en önemli sorunların başında, kaskosu olmayan vatandaşlarımızın yaşayacağı ciddi maddi mağduriyetler geliyor. Kullanılamaz halde olan araçların lisanslı bertaraf merkezlerine teslim edilmesi koşulu ile sadece depremzede vatandaşlarımızı kapsayacak şekilde bir hurda teşviki ve ÖTV muafiyeti sağlanarak bu mağduriyetler asgariye indirilebilir kanaatindeyiz.
KASKOSU OLMAYAN ARAÇ SAHİPLERİ NE YAPACAK?
Kaskosu olmayan vatandaşlarımız kullanılamaz halde olan araçlarını nakde çevirmek için ilan siteleri üzerinden satışa sunmaktalar. Ancak bu araçların kontrolsüz satılması, bu araçların motor ve şasi numaralarının kopyalanması suretiyle aynı marka model ancak hacizli yada aranan araçlara yazılması yani piyasada “change araç” olarak tabir edilen kanunsuzluklara zemin hazırlayabilir.
Bir mağduriyeti giderirken başka mağduriyetlere sebep olabilir . Konu ile alakalı aldığımız duyumlar doğrultusunda gerek basın gerek sosyal medya aracılığı ile konunun altını çizmiştik. Konu Emniyet teşkilatımızın da dikkatini çekmiş durumda. Emniyet teşkilatımız bu tür mağduriyetler yaşanmaması için çalışmalar yürütüyor. Bizlerde otomotiv sektörü mensupları olarak bu çalışmaları oldukça olumlu buluyoruz."
