16.06.2011 - 11:19 | Son Güncellenme:
Babalarının turist taşıdığı otobüste gazoz satarak iş hayatına atılan ve yabancı dil öğrenerek rehberlik yapan Akpınar kardeşler, 1994 yılında Ulusoy Grubu’na Rusya pazarına girme tekliflerinin reddedilmesi üzerine Moskova’da başladıkları tur operatörlüğünde, Rusya’nın en büyüklerinden biri haline geldiler.
Pegas Touristik’in ortaklarından Mehmet Akpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babaları Şakir Akpınar’ın 1984 yılında Ege bölgesinde turizm şoförlüğüne başlamasıyla kendisinin de ağabeyi Ramazan Akpınar ile otobüsün arka kapısındaki buzdolabında tuttukları gazozları satarak, turizm sektörüyle tanıştıklarını belirtti.
Meslek lisesini bitirip otobüslerde rehberlik yapma kararı alan ağabeyinin, Ulusoy Grubu’nun turizm ayağında kuryelikle işe başladığını, bir yıl sonra Almanca öğrenebilmek için Avusturya’ya gidip kurs aldığını anlatan Akpınar, şunları söyledi: "Bir süre turist transferinden sorumlu olduktan sonra, kendini geliştirip İstanbul ve Antalya’da rehberlik yapan ağabeyim, 1994 yılında bölge müdürlüğüne geldiğinde Ulusoylara Rusya’ya girme teklifini yaptı. Kabul edilmeyince kendi irademiz ve öz sermayemizle Moskova’da ilk ofisimizi açtık ve tur operatörlüğüne başladık. Bizi o gün reddeden Ulusoy Grubu’na teşekkür ediyoruz. Ayrıca babamıza da verebileceği en paha biçilemeyecek şey olan 24 saat çalışma azmi, dürüstlük ve karakterinden ödün vermeme öğretileri için minnettarız." Mehmet Akpınar, günümüzde, Rusya Federasyonu’ndan toplam 41 değişik şehirden Türkiye, Mısır, Tunus, İspanya, İtalya, Çin, Tayland, Endonezya, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Hindistan’da 23 ayrı destinasyona yayılmış çok büyük bir operasyon yapısına ulaştıklarını vurgulayarak, "Yaklaşık 3 milyon turist taşıyan, bulunduğumuz coğrafyanın en büyük tur operatörüyüz. Rusya’da başarımızın tek nedeni, sadece yaptığımız işle ilgilenmek. Yani diğerlerinin neyi nasıl yaptığıyla ilgilenmektense ’Neler yapabiliriz’i düşündük. Bu nedenle sektördeki ilkleri hep takım ruhuyla yaptık" diye konuştu.
-"TÜRKİYE’YE YATIRIMA AĞIRLIK VERMEK İSTİYORUZ"-
Tur operatörlüğünün yanında Rusya Federasyonu’na kayıtlı Nord Wind Havayolları’nda sadece Pegas yolcularını taşıyan 12 uçaklık filoları bulunduğunu, Mısır’da 10, Türkiye’de 5, Tayland’da 4 ve Tunus’ta 2 tane olmak üzere toplam 21 oteli Dessole ve PGS Hotels markası altında işlettiklerini, bunlardan Kemer’de bulunan 840 odalı ve 5 yıldızlı PGS World Palace’ın Pegas’ın öz malı olduğunu kaydeden Akpınar, "İleri dönük olarak, Türkiye sınırları içerisinde yatırıma ağırlık vermek istiyoruz. Şanlıurfa’dan tutun da Erciyes, Alanya, İzmir, Bolu, Sivas ve Konya’da yatırım yapmak istiyoruz. Amacımız, Türkiye sınırlarındaki her bir şehrimizin turizmde hak ettiği değeri bulmasıdır" dedi.
-"RUS TURİSTLERİN TÜRKİYE İLGİSİ, TEPE NOKTASINA ULAŞMADI"-
Mehmet Akpınar, vizelerin kalkmasının Rus turistlerin Türkiye’ye ilgisine herhangi bir etkisi olmadığını belirterek, geçen yıl Türkiye’ye 800 bin Rus turist taşıdıklarını, bu yıl ise 1 milyon 50 bin turist getirmeyi planladıklarını kaydetti.
Rus turistlerin ilgisinin artarak devam edeceği tahminini dile getiren Akpınar, şöyle devam etti: "Çünkü en yeni oteller ve en iyi servis, Türkiye’de. Dil sorunları yok.
Artık taksi şoföründen sokaktaki satıcısına kadar herkes Rusça konuşuyor. Para birimimiz ortak diyebilirim. Yemeklerimiz ilgilerini çekmekte, özellikle tatlılarımız. Uçuş mesafesi Rus pazarındaki diğer ülkelere göre en yakın ve kısa olan ülke, bizim ülkemiz. Bu yıl Türkiye’ye gelen Rus turist sayısının 3 milyonu aşması bekleniyor ama Rus turistlerin Türkiye ilgisi, tepe noktasına ulaşmadı.
5-6 milyona ulaşınca tepe noktasından bahsedebiliriz." Akpınar, Antalya dolduğu zaman Rusların Dalaman, Fethiye, Marmaris ve Bodrum’a ilgi gösterdiğine değinerek, Ege’nin güzelliğini keşfetmeye başlayan Rusların, yat turizmine ilgisinin arttığını kaydetti.
-"TURİSTİK TESİSLERDE ÖTV İLE İLGİLİ YENİ DÜZENLEMELER YAPILMALI"-
Mehmet Akpınar, son yıllarda özellikle alkollü içecekler üzerinden alınan ÖTV’nin inanılmaz bir şekilde arttığını, bunun da neredeyse yüzde 100’ü "Her şey dahil" sistemde çalışan otellerin maliyetlerinde ciddi oranda artışlara neden olduğunu ileri sürerek, şunları ifade etti: "Bu artışlar da satış fiyatlarına yansıyor. Satış fiyatlarındaki bu artışlar da bizim pazardaki rekabet gücümüzü azaltıyor. Ayrıca bazı tesisler, bu maliyetlerden etkilenmemek için kaçak içki alternatiflerini değerlendiriyorlar ve sonu ölümle biten zehirlenmeler ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle turistik tesislerde ÖTV ile ilgili yeni düzenlemeler yapılmalı. Ayrıca kendi araçlarımız haricinde çalıştığımız araçlarda turistlerin daha güvenli seyahat edebilmesi için sadece kontrol artırmakla kalmayıp, hizmet aldığımız bu şirketlerin maliyetleri aşağıya çekilerek, bir aracın iki değil de 3 şoförle hizmet vermesi sağlanabilir. Bunu da kullanılan yakıtın ÖTV’sini tamamen kaldırılırsa ya da belirli oranda indirilirse başarabiliriz.