05.04.2021 - 20:00 | Son Güncellenme:
AA
Yellen, Chicago Küresel İlişkiler Konseyi tarafından düzenlenen etkinlikte, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası küresel toparlanmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ABD'nin dünya ile ekonomik ilişkilerine rehberlik eden 3 temel hedefe dikkati çeken Yellen, bunlardan ilkinin ABD ekonomisine fayda sağlayan istikrarlı ve büyüyen bir dünya ekonomisi olduğunu vurguladı.
Yellen, güçlü bir dünya ekonomisini sağlamaya çalışırken finansal istikrara yönelik mevcut ve olası risklere karşı dikkatli olunması gerektiğini bildirdi.
Mali desteği erken çekmeme uyarısı
İkinci hedefin yoksullukla mücadele ve daha kapsayıcı küresel ekonomiyi teşvik etmek olduğunu kaydeden Yellen, harekete geçilmezse zengin ve yoksul ülkeler arasında derinleşen bir küresel ayrışma olabileceğini dile getirdi.
Yellen, gelişmiş ekonomilerin zafer ilan etmesi için henüz çok erken olduğunu vurgulayarak, "Ortaklarımızı güçlü mali desteğe devam etmeye, güçlü toparlanmayı teşvik etmek ve küresel dengesizliklerin ortaya çıkmasını önlemeye yardımcı olmak için desteği çok erken çekmekten kaçınmaya çağırıyorum." dedi.
Yoksul ülkelerin krizi atlatmasına yardımcı olabilmek için öncelikle aşıların ve testlerin olabildiğince erişilebilir olmasını sağlayarak salgının durdurulması gerektiğini anlatan Yellen, düşük gelirli ülkelerin sıranın arkasına düşme riskiyle karşı karşıya bulunduğunu ve mevcut hızda 2023 veya 2024'e kadar aşılama kapsamına giremeyebileceklerine dikkati çekti.
Yellen, düşük gelirli ülkelerin aşı alımlarını güvence altına almak, üretim eksikliklerini gidermek ve yurt içi piyasaya sürmeyi finanse etmeleri için daha fazla çalışma ve finansmana ihtiyaç olduğunun altını çizdi.
Bir diğer küresel zorluk teknolojik değişime uyum
Üçüncü olarak zorlukların küresel olduğunu vurgulayan Yellen, Kovid-19'un salgına yönelik müdahalelerin küresel iş birliği gerektirdiğini açıkça gösterdiğine ve gelecek şoklara karşı hazırlıklı bulunabilmek için ortaklarla birlikte çalışıldığına işaret etti.
Yellen, karşılaşılan bir diğer küresel zorluğun teknolojik değişime nasıl uyum sağlanacağı olduğunu ancak dijitalleşmenin eşitsizliği ve siber güvenliğe ilişkin endişeleri artırdığını anlattı.
Ucuz, anlık ve güvenilir ticari ve finansal işlemler için dijital finansta inovasyonu teşvik etmek üzere yurt içinde ve müttefiklerle yakın şekilde çalışacağını kaydeden Yellen, aynı zamanda bu yeni teknolojilerin kullanımının doğasında bulunan riskleri ve tehditleri hesaba katmak için yasal ve düzenleyici çerçevelerin modernize edilmesi için de çalışacaklarını dile getirdi.
"Küresel asgari kurumlar vergisi için G20 ile çalışıyoruz"
Yellen, birbirine bağlı dünyanın bir başka sonucunun da 30 yıldır süren kurumlar vergisi oranlarını düşürme yarışı olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Rekabetçilik, ABD merkezli şirketlerin küresel birleşme ve devralma tekliflerinde diğer şirketlere karşı nasıl davrandıklarından daha fazlasıyla ilgilidir. Bu, hükümetlerin temel kamu mallarına yatırım yapmak ve krizlere yanıt vermek için yeterli geliri sağlayan istikrarlı vergi sistemlerine sahip olmasını ve tüm vatandaşların hükümetin finansman yükünü adil bir şekilde paylaşmasını sağlamakla ilgilidir."
Küresel asgari kurumlar vergisi oranını belirlemek için G20 ülkeleriyle birlikte çalıştıklarını belirten Yellen, "Küresel ekonominin çok uluslu şirketlerin vergilendirilmesinde daha eşit bir oyun alanına dayalı olarak gelişmesini, inovasyonu, büyümeyi ve refahı teşvik etmesini sağlamak için birlikte küresel bir asgari vergi kullanabiliriz." diye konuştu.
Yellen, dünyanın karşı karşıya bulunduğu en büyük uzun vadeli tehdidin iklim değişikliği olduğuna dikkati çekerek, finansal kurumların, düzenleyicilerin ve yatırımcıların bilinçli kararlar alabilmeleri için iklim riskinin finansal sisteme entegre edilmesini sağlamak üzere çalıştıklarını sözlerine ekledi.