17.02.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Mine Özdemir Güneli
Üniversite sınavına hazırlanan adayların ilk tercihleri arasında hukuk fakülteleri yer alıyor. Türkiye’de 47’si devlet, 37’si vakıf olmak üzere toplam 84 hukuk fakültesi var. Talep doğrultusunda hukuk eğitimine ulaşma imkânı artırılırken eğitimde nitelik ve kalitenin yükseltilmesini temel hedef alan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) hukuk fakültelerindeki eğitim ve öğretim programlarında aksaklığa yol açmamak için bir dizi tedbir aldı. Bunlardan en dikkat çekeni, hukuk fakültelerindeki barajın yükseltilmesi oldu. Buna göre YÖK, Adalet Bakanlığı’nın 23 Eylül 2020 tarihli yazısında ilettiği talebi dikkate alarak hukuk fakültelerine yerleştirmedeki başarı sıralaması şartını 2022’de geçerli olmak üzere 125.000’den 100.000’e yükseltti.
190.000 başarı sıralamasının geçerli olduğu 2019’da 15.721; 125.000’e yükseltildiği 2020’de ise 15.070 öğrenci hukuk fakültelerine yerleşti. 2020-YKS’de, devlet üniversitelerinde en düşük puanla yerleşen adayın başarı sıralaması 33.813; vakıf üniversitelerinde ise 125.000 oldu. YÖK, yaptığı açıklamada, bu rakamların başarı sıralaması şartının yükseltilmesinin önemine işaret eden bir husus olduğunu kaydederek karar süreçlerinde tedriciliğe önem verildiğini belirtti.
YÖK, eğitimdeki kaliteyi artırma kapsamında ayrıca devlet veya vakıf üniversitelerindeki hukuk fakültelerinde eğitim öğretime başlayabilmek için kadrolu 6 farklı anabilim dalında, asgari 8 öğretim üyesi ve 3 araştırma görevlisi bulunması şartı getirdi. Bir kısmı yeni kurulan bazı hukuk fakültelerine ise öğrenci kontenjanı tahsis edilmedi. Yeni kurulan fakülteler için yetiştirilmek üzere alınan “öncelikli alan” araştırma görevlileri dâhil olmak üzere 1.013’ü kız, 888’i erkek olmak üzere 1.901 araştırma görevlisi bulunuyor.
YÖK’ten yapılan açıklamada “Öğrenci kontenjanı tahsis etmediğimiz, fakat araştırma görevlisi yetiştirdiğimiz hukuk fakültelerine, ‘kamu zararına yol açmamak için’ dekan ataması, idari kadro ve bina tahsisi yapılmamıştır. Bu fakültelerimizde dekanlıklar, başka üniversitelere doktora eğitimi için gönderilen araştırma görevlilerinin işlemlerinin takibini yapmak üzere rektörler (uhdesinde) veya vekaleten görevlendirdikleri bir öğretim üyesi tarafından yürütülmektedir. Kamuoyundaki kimi hukuk fakültelerimizde ‘hukukçu’ olmayan dekan görevlendirmesi yapıldığı yolundaki bilgi, esasen bu fakültelerle ilgili uygulamaya dayanmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Yasal zemin hazır
YÖK, bir diğer tedbir olarak “Hukuk Meslekleri İcra Sınavı”nı yasal zemine kavuşturdu. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na eklenen “Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı” ile avukatlık veya noterlik stajına başlamak, adli ve idari yargı hâkimliği sınavlarına girebilmek için bu mesleklerin kanunlarında öngörülen şartlarla birlikte bu sınava girip başarılı olma şartı aranıyor.
YÖK açıklamasında “Meslek icra sınavlarının sadece ‘hukuk’ ile sınırlı kalmamasına ve genişletilmesinin doğru olacağına inandığımızı da ifade etmek isteriz” dedi.
Karara farklı tepkiler geldi
Konuyla ilgili dün sosyal medyada çok sayıda mesaj paylaşıldı. Kararı olumlu bulanlar da var sadece barajın yükseltilmesinin kaliteyi artırmayacağını düşünenler de. İşte onlardan bazıları:
Hukukta DGS geçişlerinde de kontenjanlar azaltılsın.
Bunu eğitim fakülteleri ve fen edebiyat fakülteleri için de yapmanız şart. Aksi taktirde bu plansızlık başımıza büyük sosyal sorunlar açacaktır.
Çok yerinde bir karar, olması gereken de buydu. Aynı uygulamayı psikoloji bölümü için de istiyoruz.
Kalite, barajlarla sağlanmaz. Üniversitelerin verdiği diplomaya güvenmiyorsanız o üniversiteler neden var? 2015’te barajı getirdiğinizde kalite arttı mı?
Öyleyse neden yeni hukuk fakültesi açıldı?
Bölümlere kontenjan açıp durdunuz, puanları düşürdünüz, milyonlarca insanı bölümlerde sıkıştırdınız ve mezun olan bu öğrenciler iş bulamadı. Nasıl bir düşünce anlamıyorum.
Bu kararla vakıfların hukuk fakülteleri boş kalacak.
Geç bile kaldınız. Mantar gibi hukuk fakültesi açıldı.
Fizyoterapi ve rehabilitasyon için baraj şart. 23 binle girdim, bölüm 480 binde.
Veterinerlik fakültelerinin kontenjanları düşürülüp 100.000 barajı getirilmelidir.
Bölümlere göre barajlar
Bu yıl Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) bölümlere göre geçerli olan ilgili puan türünde başarı sırası sınırlaması şöyle: Hukuk’ta 125.000; Tıp’ta 50.000; Mimarlık’ta 250.000; Eczacılık’ta 100.000; Diş Hekimliği’nde 80.000; Mühendislik ve Öğretmenlik programlarında ise 300.000.
TBB’den karara tam destek
Hukuk fakültelerine yerleştirmede başarı sırası şartının 100 bin olarak güncellenmesini hukukçular olumlu karşıladı. YÖK’ün bu kararını desteklediklerini belirten Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, “Eğitim öğretim kalitesinin yükselmesini sağlayacak, yeni fakülte açılması taleplerini azaltacak, boş kalacak kontenjanlar sebebiyle mevcut bazılarının da birleşmesi veya kapanması sonucunu zaman içerisinde doğuracak bu önemli kararı destekliyor ve teşekkür ediyoruz” dedi. TBB olarak 2019’da hukuk fakültelerine giriş için 190 bin olan başarı sırası şartını 125 bin olarak güncelleyen YÖK’e tam destek verdiklerini de belirten Feyzioğlu, TBB’nin, baraja karşı açılan davada YÖK yanında müdahil olduğunu ve barajın hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılan davanın Danıştay tarafından reddedildiğini hatırlattı.
‘Öğretmen liseleri geri açılsın’
YÖK’ün kararının ardından Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici, öğretmenlik programları başarı sırası ve öğretmen liselerinin tekrar açılmasıyla ilgili açıklamada bulundu. Öğretmenlik programları için barajın 300 bin olduğunu ve bu programların başarı sıralaması için de güncelleme yapılması gerektiğini kaydeden Öğretici, “Daha iyi öğretmen yetiştirebilmek için başarı sıralaması yükseltilmeli, eğitim fakültesi kontenjanları da azaltılmalı” dedi. Milli ve çağdaş bir eğitim sistemi kurma çalışmaları kapsamında öğretmen yetiştirme sisteminin Cumhuriyet’in ilk yıllarında ele alındığını ve başarılı uygulamalar gerçekleştirildiğini söyleyen Öğretici, “Bu uygulamaların devamı olan öğretmen liseleri, öğretmen yetiştiren yüksek öğretim kurumlarına öğrenci hazırlıyordu. 2014’te fen, sosyal bilimler ve Anadolu liselerine dönüştürülen öğretmen liseleri tekrar açılmalı, öğretmen yetiştirme sistemimiz yeniden ele alınmalı” diye konuştu.