EğitimBakan Özer: Okulların depreme en dayanıklı mekanlar olmasını istiyoruz

Bakan Özer: Okulların depreme en dayanıklı mekanlar olmasını istiyoruz

09.08.2022 - 19:29 | Son Güncellenme:

Uşak programı kapsamında Uşak Valisi Turan Ergün'ü ziyaret ettikten sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Uşak'ın tüm eğitim yatırımlarıyla ilgili 2022 yılı için tahsis edilen bütçenin 100 milyon lira olduğunu, yapılan değerlendirme sonucunda 280 milyon liralık ek ilave yatırımla Uşak'ın yatırımını 380 milyon liraya çıkarttıklarını söyledi.

Bakan Özer: Okulların depreme en dayanıklı mekanlar olmasını istiyoruz

Açıklamasında okullarda depreme karşı güçlendirme, yıkım ve yapım çalışmalarına ağırlık verdiklerini söyleyen Bakan Özer, "Türkiye deprem kuşağında bulunduğu için okulların depreme en dayanıklı mekanlar ve mümkün olduğu kadar da toplanma merkezleri olmasını istiyoruz. Kentteki güçlendirme çalışmalarını bu yıl itibarıyla bitireceğiz. Bu kapsama alınan 40 okuldan 8'ini tamamlandık. 13'ünde çalışmalar devam ediyor. Geriye kalanları da ilave 100 milyon liralık ödenekle tamamlayıp Uşak'ı güçlendirmeyle ilgili hiçbir sorundan bahsedilmeyen bir il haline getireceğiz" dedi.

Haberin Devamı

'BU SÜREÇTEN BAŞARILI ŞEKİLDE ÇIKTIK'

Bakan Özer, buradaki açıklamasının ardından Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen ve okul yöneticilerinin katıldığı 2022-2023 Eğitim Öğretim Hazırlık Toplantısı'na geçti. Burada okul yöneticilerine seslenen Bakan Özer, pandemi döneminde öğretmenlerin ve yöneticilerin fedakarca görev yaptığını söyledi. Pandemi döneminde okullarda alınan salgın tedbirleriyle, okulların en korunaklı yerler olduğunu gösterdiklerini ifade eden Bakan Özer, "Ben sizlere, yöneticilere ve öğretmenlere bu süreçteki fedakarlıklarınız için teşekkür ediyorum. Bakan olarak nasıl söz verdiysem, nasıl birinci dönem tüm öğretmenlerimize bu süreçte tarihe not düşmek için 1.5 yıl aradan sonra kırılan refleksleri onarmak ve okulun sadece eğitim yapılan yerler değil, aynı zamanda bu ülkenin en önemli sermayesi olan beşeri sermayesinin tüm boyutlarıyla yetiştiği yerler olduğunu göstermek anlamında tarihe not düşmek için hepinize nasıl birinci dönem başarı belgesi verdiysek, ikinci dönemde de başarı belgesi vereceğiz ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir Milli Eğitim Bakanı eğitim sistemindeki tüm öğretmenlere ve idari personele başarı belgesi vermiş oldu. Hatırlayın o 1.5 yıllık süreci; dünya kadar fedakarlık yapmanıza rağmen, dijital platformlarda öğrencilerinizin eğitimden geri kalmamaları için fedakarlık yaparken, sanki okullara girmek istemiyormuşsunuz gibi bir algı oluşturuldu. Oysaki sizler ne fedakarlıklarla çalıştınız, kaymakamlıklar ve valilikler de vefa gruplarında vatandaşımızın ihtiyaçlarının yanında oldunuz. O anlamda işte fırsat verildiği zaman, beraber yol yüründüğü zaman okulların nasıl açık kalabildiğini gösterebilmek ayrı bir tarihe nottur. O yüzden hepinize minnettarım. Bu süreçten başarılı şekilde çıktık. Bundan sonra ülkemiz başka salgınlar, başka problemler olduğu zaman süreci nasıl yöneteceğinin deneyimini biriktirmiş oldu" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Bakan Özer: Okulların depreme en dayanıklı mekanlar olmasını istiyoruz

'ÜLKENİN GELECEĞİ İÇİN EN BÜYÜK HAMLELERDEN BİR TANESİYDİ'

Pandemi döneminde çoğu ilde ailelerin çocuklarını okula göndermediğini söyleyen Bakan Özer, "İstanbul'da 'Nasıl olsa kapanacak diye '25 bin servisin 5 bini devreye giriyordu. Çoğu ilde veliler çocuklarını okullara göndermedi. Çoluk çocuk okula gitmemek için direndi. Kararlı bir şekilde durulunca, 'Bunlar okulları kapatmayacaklar, gerekli önlemleri alacaklar, okulları gerçekten her gün temizleyip, hijyen ve mesafe kurallarına uyup okulları açacaklar' diye düşündüler. Bu yaptığımız hamle, ülkenin geleceği için en büyük hamlelerden bir tanesiydi. Eğer 1 yıl daha okulları uzaktan eğitime devam ettirmiş olsaydık sadece öğretmen kayıpları olmayacaktı, öğrencilerin psiko- sosyal gelişimleri, ruh halleri, sosyalleşmeleri, dijital bağımlılıkları gerçekten bir ülke güvenlik meselesi olacak şekilde kritik bir hale gelecekti" açıklamalarında bulundu.

Haberin Devamı

'ÇIRAK VE KALFA SAYISINI 1 MİLYONA ÇIKARTACAĞIZ'

Bakan Özer, son 2-3 yılda meslek liseleri için önemli adımlar atıldığını belirterek, "Artık sorunları konuşulan bir mesleki eğitim değil, üretim yapan, akademik başarılı öğrencilerin gittiği, Ar-Ge merkezlerinde fikri mülkiyet kapsamında patent, faydalı model, marka tasarım tescilleri alan yurt dışına ihracat yapan bir meslek lisesi camiası çıktı. 2021 yılındaki Mesleki Eğitim Kanunu ile getirilen değişiklikler ile hem işverenleri hem de gençleri memnun eden bir meslek eğitim modeli ortaya çıktı.  Bu değişiklikle birlikte çırak ve kalfa sayısı 159 binden bugün 593 bine çıktı. Yıl sonuna kadar 1 milyona çıkartacağız. Artık bu ülkede 'Aradığım çırağı, kalfayı bulamıyorum' diye söz söylenemez hale gelecek" dedi.

Haberin Devamı

'DEMİRÖREN MEDYA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ 0.12'YLE ALDI ÖĞRENCİYİ'

"Katsayı uygulamasından önce tüm Türkiye'deki o mesleki eğitimin en güzel olduğunun söylendiği günlerde tüm Türkiye'deki çırak sayısı 249 bin 774'tü" diyen Bakan Özer konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün 593 bin. Yani katsayı uygulamasının önceki durumu aşmış bir durumda. Yani katsayının hasarını tedavi ettiği gibi ondan önceki durumdan da çok iyi duruma geçmiş ki yıl sonuna göre çok daha iyi noktaya gelecek. Böylece mesleki eğitim güçlendikçe, orta öğretim sistemi çok daha güçlü hale gelecek. Artık okullar arasındaki başarı farkı da azalacak. Çünkü artık meslek liselerine, fen lisesine giden öğrenciler gidiyor. Artık bir tarafta yerde sürünen bir lise yok. Ankara Fen Lisesi'nden çok daha yüksek puanlarla öğrenciler Aselsan Mesleki Teknik Anadolu Lisesi'ne gidiyor. Teknopark Meslek Lisesi'ne gidiyor. En son kurmuş olduğumuz Demirören Medya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 0.12'yle aldı öğrenciyi. Mesleki eğitim de toparlanmaya başladı. Öğretmenler ne kadar güçlüyse eğitim sistemi ve toplum da o kadar güçlü" diye konuştu.

Haberin Devamı

Bakan Özer daha sonra Uşak Belediyesi ile AK Parti Uşak İl Başkanlığı ziyaretinin ardından kentten ayrıldı.