12.08.2017 - 02:57 | Son Güncellenme:
Bana soracak olursanız eğer, “Marka mı, lezzet mi?” diye, hiç tereddütsüz “lezzet” derim. Çok uzun yıllardan beri tanırım o lezzeti. ..
İzmir’in tescilli lezzeti boyoz, İzmir’in Çankaya semtindeki “Doğan Büfe”de bir başka güzel.
Öyle ki, ne lüks sandalyeleri, masaları var; ne de papyonlu garsonları...
Buna rağmen her gün Doğan Büfe’den boyoz almak için park etmiş Mercedes’leri, şık giyimli beyfendileri, hanımefendileri görürsünüz yol kenarında.
Bir de uzayıp giden kuyruk vardır dükkanın önünde. Çünkü boyoz fırından çıkar, anında müşteriye sunulur.
Poğaça ve börek
Bittiğinde, yeni tepsinin gelmesi için beklemek zorunda kalanlar, yazın sıcağında, kışın soğuğunda, yağmurunda hiç sıkılmazlar, öfleyip püflemezler.
Çünkü biraz sonra haşlanmış yumurta ve çayla mideye indirecekleri boyoz için o kuyrukta beklediğine değeceğini bilir.
Uzunca bir zamandır Doğan Büfe, boyozun sadesini ve ıspanaklısını üretiyor. Ayrıca kaşarlı ve sade poğaça, peynirli ve patatesli Karaköy böreği de üretiyor.
Müşterisi, boyozunun da poğaçasının da Karaköy böreğinin de müptelası. Genç işletmeci Mehmet Salih Doğan’a soruyorum, “Nedir senin boyozun, diğer firmaların ürettiği boyozlardan farkı?” diye. İşte cevap:
“Öncelikle kaliteden ödün vermiyoruz. Boyoz için en kaliteli un hangisiyse, onu kullanıyorum. En uygun yağ, hangisiyle onu alıyorum. Haliyle, kaliteli malzemeyle yapılan ürünün farkı, iyi bir ustanın elinde şekillendiğinde, daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.”
Boyoza can verdik
Doğan Büfe’nin ünlü o kadar müşterisi var ki. Hele fuar zamanında, o ünlüleri de kuyrukta görmek mümkün. Gurbetçilerin, İzmir dışında şehirlere gidenlerin tercihi de Doğan Büfe’nin “Uzun Kuyruklu Boyoz”u... Genç işadamı Mehmet Salih Doğan, “Boyoza can verdik” diyor ve ekliyor: “Boyoz almak için bir saat erken kalkan müşterilerimiz var. İşine geç kalma pahasına kuyrukta sıranın kendisine gelmesini bekleyenleri de görüyoruz. 8 metrekarelik dükkanda boyoza can verdik. Şube açmak için teklifler alıyoruz. Biz İzmirli müşterilerimizle mutluyuz.”
Uzak şehirlerden geliyorlar
Mehmet Salih Doğan, dükkanı sabah 03.30’da açıyor, 10.30’da kapatıyor. Doğan, 24 saat süren imalatı bir kenara bırakıp, 7 saatlik satış sürecini şöyle anlatıyor: “Satışlar, her zaman üst düzeyde. Çünkü İzmirliler, kaliteye, lezzete sahip çıkıyor. Saat 04.00’ten itibaren 8 metrekarelik dükkanda satışlar başlıyor. Müşteri portföyümüz genişledikçe, dükkanın önündeki o kuyruk daha da uzuyor. Taksiciler, eğlenceden dönenler, günün ilk müşterilerimiz oluyor. Pilotlar, hostesler, toplu boyoz alıp birlikte yerler. Güneş doğmaya başladıktan sonra esnaflar, daha sonra işine giden vatandaşlarımız, bizden boyozunu, yumurtası alır, kahvaltısını işyerinde yapar. Manisa’dan, Menderes’ten, Çiğli’den, Bornova’dan, Torbalı’dan boyoz almaya gelenler var. 50 tane, 100 tane, 150 tane gibi toplu alımlar yapanlar var. Kuyruk uzatıkça, bizim boyoz ‘Uzun Kuyruklu Boyoz’ diye anılmaya başladı.”