29.12.2021 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bülent Buda: Ligin ilk yarısı bitti. Günün moda deyişiyle Göztepe dibe çöktü. Göztepe çok koşuyor, çok istiyor ama sonuç alamıyor.
Altı yenilgi var o güzelim Gürsel Aksel’in halıyı andıran çimleri üzerinde. Ve muhteşem taraftarının önünde. Yetmedi, aldığı yenilgilerde gol sesi yok Göztepe’nin. Bu işte bir değil birçok yanlış var.
Sürekli, kesintisiz, sağdan soldan kale önüne gönderilen toplar, rakip savunmaları ya da kalecileri günün adamları yapıyor. Bu bağlamda şans faktöründen söz ediliyor. Bence skor tabelalarını dönüştürecek somut eylemlerden söz edilmeli. Adana Demirspor karşısında ilk 45 bütünüyle düş kırıklığı. Neden oyuna hamleler ikinci yarının başlangıcında yapılmıyor da 15 dakika daha avara kasnak tüketildikten sonra yapılıyor? Neyi, Godot’yu mu bekliyorsunuz? Bir biçimde kazanmak için kaslardaki tüm enerjiyi tükettiklerini elbette görüyoruz, tanığıyız o eylemlerin. Ama yetmiyor. Eksik bir şeyler var. Uzun yıllar önce Ankara Sanat Tiyatrosu’nda, Rutkay Aziz’in önderliğinde Elhamra Sineması’nda izlediğimiz, kült bir oyun sergilendi, “Nereye yadigar nereye!?”
Fatih Tanfer: Göztepe, uzun haftalardan beri iyi oynamasına rağmen maalesef üç puanı alamıyor.
Karşılıklı geçen maçta ilk yarıda Balotelli’nin golüyle Adana Demirspor 1-0 öne geçti. Birinci yarıda hücumda en etkili oyuncu Jahovic’ti. Ancak kendisine orta alandan gerekli destek gelmedi (41. dakikada topu takip ediyor.
Bir taraftan da arkadaşlarına ‘Çoğalın’ diye işaret ediyor). Göztepe, ikinci yarıda daha reaktif bir oyun oynadı. Hem merkezi kapattı hem de doğru zamanda yaptığı kaymalarla kanatlarını iyi bir biçimde savundu. Ve gol pozisyonları yakaladı. Daha sonra oyuna Halil ve Ndiaye’yi alıp baskısını artırdı. 52. dakikada Jahovic’in şutu direkten döndü. Bilhassa ikinci yarıdaki oyunuyla bu maçı kazanmak adına her şeyi yaptı. Savunmadaki performansıyla, iyi alan daralttı, kazandığı topları hızlı ve doğru bir biçimde Adana Demirspor alanına taşıdı. Bunda başrol oyuncusu da Obinna’ydı (Şu an itibariyle ligin en iyi orta saha oyuncularından bir tanesi). Adana Demirspor, Göztepe’nin bu oyununa karşı hiçbir alternatif üretemedi. İkinci yarıda sadece iki pozisyon buldu. Göztepe’nin yoğun presi karşısında hata yaptı. Çok top kaybetti. Üç puan gelmedi. Üzücü oldu. Ancak gelecek adına Göztepe umut verdi.
Mehmet Demirtaş: Üç maç üst üste 0 çeken Göztepe’nin puan tablosuna ve rakibine bakmaksızın arkasında duran taraftarı önünde Adana Demirspor karşısında tam konsantre ve baskılı başlaması kaçınılmazdı.
Bu kötü tabloyu tersine çevirmek adına da akılcı, pozisyon üreten ve ürettiğini de bitiren bir kimlikte olması kesinlikle şarttı. Yunus-Bjarnason-Vargas üçlüsünden kurulu orta alan karşısında Obinna rakiplerine nefes aldırmadı.
Maç boyunca enerjisi ile parmak ısırttı. Montella önderliğindeki Adana temsilcisi, ilk yarıda bulduğu birkaç pozisyon ile Göztepe’yi zorlasa da ikinci yarıdaki etkinlik sayısı bir elin parmağını geçmez.
Balotelli’nin bireysel yeteneğiyle buldukları gol, ikinci yarıda daha çok vites düşürüp sakatlıklarla karışık Gürsel Aksel çimlerinde yatmalarına imkan sundu.
Kurduğu baskı, adam adama markaj ve ikiye birlerle rakibini çoğu kez çıkarken hataya zorlayan sarı kırmızılılar da eksik yakaladıkları Adana savunmasının işini bitirmek istiyordu.
Trabzonspor, Fenerbahçe, Karagümrük ve hafta içindeki Beşiktaş maçlarındaki göze hitap eden ancak tabelaya yansımayan oyun, yine burada da kendisini hissettirdi. Sezonun ilk yarısındaki periyotta zaten Göztepe, oyun tahlilindeki yanlışlar, transfer başarısızlığı ve kaostan etkilendi. Bitirici bir forvet eksikliği de eklenince puan kıtlığı yaşandı. Eğer ki akın üreten, bulduğunu atan bir “golcü” olsaydı Göztepe ilk yarıda en azından düşme hattıyla arasındaki makası açabilirdi.
Kuşadasıspor’da Kılıç 5 takviye istedi
TFF 3. Lig 2. Grup’ta İskenderunspor’a deplasmanda 3-0 mağlup olarak ilk yarıyı 28 puanla Play Off hattının bir basamak gerisinde 7. sırada tamamlayan Kuşadasıspor’da Teknik Direktör Erman Kılıç, yönetimden ara transferde 5 takviye istedi. Özellikle savunma ve forvet hattında taze kana ihtiyaç duyduklarını belirten Kılıç, “Yapacağımız transferlerle kadromuzu güçlendirdikten sonra ikinci yarıda taraftarlarımız çok daha iyi bir Kuşadasıspor izleme fırsatı bulacak. Kadrodan 5 veya 6 oyuncuyla da yollarımızı ayırabiliriz” dedi.
Büyük Altay kimliğini unuttu
Spor Toto Süper Lig’de ilk yarıyı 18 puanla düşme hattının hemen üzerinde bitiren Altay, çok iyi başladığı sezonda araya girerken hayal kırıklığı yaşattı. Siyah beyazlıları değerlendiren yazarlarımız, “Biz ilk beş hafta ne izledik? O başka bir takım mıydı? Peki beş hafta sonra neler oldu? Altay’ı tanımakta zorlanıyoruz” dedi
Bülent Buda: Tüm maçları içtenlikle, formasını ve de bu oyunu severek oyuna, maça odaklanarak sürdüren üç futbolcu Lis, Cebrail ve Poko. Gerisi metcezir manzaraları. Marco golcü elbette. Ama Spor Toto 1. Lig golcüsü. Bu ligde top göstermiyorlar. Kasımpaşa ligin kötü takımlarından. Altay’ın karşısında da balayı günlerinde gibiydi.
Atmasını bilseler, bir de kalede iyi bir Lis olmasa tabela beş olur. Altay, dokuz numarasını buldu dedik. Beş haftada gaz kesti, vites küçülttü Bamba. Diğer yabancıları Lis dışında sormayın. Canınız sıkılır yanıtlardan. 19 hafta oynandı. Savunmasını oturtamadı Altay. O kadar transfer var. Stoperde İbrahim. 40 yaşında. Yine de diğerlerinden daha iyi iş görüyor.
O denli yabancı transfer içinde şöyle savunmayı toparlayacak bir stoper yok. Yani biz şimdi ligin ilk beş haftasında bir yanılsama mı yaşadık? Kasımpaşa maçında son bir umutla oyuna hamlelere baktım. İçim acıdı. Biz ilk beş hafta ne izledik? O başka bir takım mıydı? Peki beş hafta sonra neler oldu? Niye o denli hızlıydılar? Şimdi niye bu denli yavaşlar? Acaba kökten, radikal bir rotasyona mı gereksinim var? Ona da çok para ve de mangal gibi yürek gerek.
Fatih Tanfer: Altay’ın Trabzonspor’a karşı oynadığı oyunla Kasımpaşa karşısındaki oyunu arasında maalesef büyük fark vardı. Kasımpaşa maçında puan ve puanlar alması gerekirdi. Ancak rakibi orta alanda sert oyunuyla Altay’ı bozdu. Hızlı hücum geçişlerine engel oldu. Altay ise oyunu rakip alana yıkamadı. Hücumda istenilen etkinliği sağlayamadı. Yazınca güceniyorlar. Maçın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu iki hafta evvel oynanan Giresunspor-Altay maçının da hakemi. Aradan bir hafta geçiyor. Kasımpaşa maçında yine hakem. Ya Allah aşkına hakem mi kalmadı? Bu nasıl bir plansızlıktır? Cebrail’in atılmasındaki bilhassa ilk sarı kart hiç kimsenin içine sinmedi. Altay’ın yenilgisini sadece hakemlere bağlamak yanılgı olur. Ancak bazı şeylerin de gözlerden kaçmadığı bilinmesi gerekir.
Mehmet Demirtaş: Son zafer 24 Eylül’deki Beşiktaş maçı. Ondan bu yana tam 12 maçta üç puanı göremediler. Peki bu kadar kötü süreç öncesi lige fırtına gibi başlayan takım nerede? Neden ve nasıl bir değişim yaşandı? Sürecin izahı nedir? Oturmuş bir takım göremiyoruz.
Oynanan oyun tatmin etmeyi bırakın, ortada futbol yok. Üçüncü bölgede etkili oldukları dakika çok kısıtlı. Sahada bir oraya bir buraya koşturan ve ne yaptığını bence kendisi de bilmeyen oyuncu grubu var. Lis de formsuz bir gününde olsa ortaya daha farklı bir sonuç çıkacaktı. Altay gibi bir takım sahada bu kadar silik olamaz. Yenmek ve yenilmek kavramları bu sporun kimyasında mevcut. Kabullenmek gerek. Ancak taraftarın isyan ettiği nokta, dirençsizlik. Nedir sizi bu kadar korkutan? Hücum etmekten alıkoyan? Mücadele edin, yine yenilin. Mühim olan formanın ağırlığını vermek.
Göz Göz kupa mesaisinde
Süper Lig’de kötü günler geçiren Göztepe, bugün Ziraat Türkiye Kupası 5. Turu’nda 1. Lig temsilcisi Yılport Samsunspor’u konuk edecek. Gürsel Aksel Stadı’nda Arda Kardeşler’in yöneteceği karşılaşma saat 18.30’da başlayacak. Teknik Direktör Nestor El Maestro’nun sahaya yedek ağırlıklı bir kadroyla çıkması bekleniyor.