EgeRektum kanserinde ameliyatsız tedavi mümkün

Rektum kanserinde ameliyatsız tedavi mümkün

01.06.2024 - 18:10 | Son Güncellenme:

Işın tedavisinden yüzde 20-25 oranında fayda sağlanması ameliyatsız tedaviyi gündeme getirdi. Artık evre 2 ve 3 rektum kanserli hastaların yaklaşık üçte birinin ameliyatsız tedavisi mümkün.

Rektum kanserinde ameliyatsız tedavi mümkün

Didem Seymen - Kanser tedavisindeki gelişmeler sayesinde, ikinci ve üçüncü evre rektum kanserli hastaların yaklaşık üçte birinin ameliyatsız tedavisi mümkün. Ülkemizin kolorektal cerrahlardan biri olan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cem Terzi, bu hastalığın ‘Total neoadjuvan tedavİ (TNT)’ denilen yöntemle nasıl tedavi edildiğini anlattı…

Haberin Devamı

Ana görevi vücuttan atılacak dışkıyı depolamak olan rektum, kalın bağırsağı makata bağlayan kalın bağırsağın 12-15 cm’lik kısmıdır. Rektum kanseri, rektumdaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesiyle başlayan kanser türüdür. Kalın bağırsakta en sık görülen ikinci kanser türü olan rektum kanserinin en tipik belirtileri, dışkıda kan görülmesi veya bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler olmasıdır.

Genellikle 35 yaştan itibaren sıklığı artmaya başlayan, en sık 50 yaştan sonra rastlanan rektum kanserinin standart tedavisi ameliyatla rektum ve çevresindeki lenf düğümlerinin çıkarılmasıdır. Tümör rektumda çok aşağıdaysa yani makata yakınsa kalıcı bir kolostomi (kalın bağırsağın karın derisine bağlanması ve dışkılamanın bir torba içine yapılması) ile sonuçlanabiliyor.

Haberin Devamı

Ekip ortak karar veriyor

Son gelişmeler sayesinde, kolorektal cerrah, radyasyon onkoloğu, onkologlar, patolog, radyolog, nükleer tıp hekimi ve gastroenterologdan oluşan kolorektal kanser ekibiyle; evre 2 ve 3 rektum kanserli hastaların yaklaşık üçte birinin ameliyatsız tedavisi mümkün. Standart tedavi, birkaç hafta ışın tedavisi ve kemoterapi, ardından cerrahi ve ek olarak dört aylık kemoterapi aşamalarını içeriyordu. Bu yaklaşımla hastaların yaklaşık yüzde 20-25’inde kanserin ışın tedavisine tam yanıt verdiği (tamamen kaybolduğu) anlaşıldı, yani bazı hastaları ameliyattan kurtarmak mümkündü. Bu sayede ameliyatsız tedavi yaklaşımı geliştirildi.

Günümüzde evre 2 veya 3 rektum kanseri teşhisi konan hastalara genellikle beş hafta ışın tedavisi ve kemoterapi ardından dört aylık kemoterapi içeren total neoadjuvan tedavi (TNT) denen yöntem uygulanıyor.

Bu yaklaşım sonrası tümür konseyindeki değerlendirmede kanserde tam yanıt görülürse ameliyattan vazgeçiliyor. Hasta yakın takibe alınıyor. Fizik muayene, fleksible sigmoidoskopi ve en az beş yıl boyunca düzenli aralıklarla MR ve BT taramaları içeren aktif izleme uygulanıyor. Bu yaklaşımla hastaların yaklaşık yüzde 30’u ameliyatsız takip edilebiliyor.

Rektum kanserinde ameliyatsız tedavi mümkün

Metastaz riski benzerdir

Haberin Devamı

Ameliyatsız tedavi yönteminin başarılı olduğu hastalar yakın takip gerektirir. Her 2 ya da 3 ayda bir tetkikler yapılır. Zira bu hastalarda ilk 2 yılda yüzde 25 oranında tümörün yeniden ortaya çıkma riski vardır. Yakın takip edilen hastalarda tümör yeniden ortaya çıkarsa hemen ameliyat edilirler. Hastalara bu bilgiler önceden verilmeli ve tüm faktörleri değerlendirerek tedavi yaklaşımı tümör konseyinde ekip olarak belirlenmelidir. Ameliyat edilen hastalar ile ameliyatsız takip edilen hastalar açısından karaciğer, akciğer gibi uzak organlara sıçrama riski benzerdir.

Ameliyatta erken tanı önemli

Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde makata yakın rektum kanserli hastalarında bir kolorektal kanser ekibi ile ameliyatsız tedaviden yararlanmaları günümüzdeki en önemli gelişmedir. Rektum kanserlerinin tanı ve tedavisi alanında bir ekibin olduğu merkezlerde ameliyatsız tedavi uygulanmalıdır.

Ameliyatsız tedavi yaklaşımının her hastaya uygun olmadığını vurgulamak isterim. Bu yaklaşımı seçen hastalar, bir miktar daha yüksek nüks riskini kabul etmiş oluyor ve sıkı bir takip programına bağlı kalıyorlar. Birçok hasta için bu durum kolay olmayacaktır. Bu yüzden hastanın koşulları iyi değerlendirilmelidir.

Haberin Devamı

Bağırsak fonksiyonlarında değişikliğe yol açabilir

Ameliyat; kanama, enfeksiyon ve diğer komplikasyonları içeren riskler taşır. Hastalar makat koruyucu ameliyata uygun olsa bile rektumun büyük kısmının çıkarılması bağırsak fonksiyonlarında uzun vadeli değişikliklere yol açabilir. Hastalar, daha az veya daha sık dışkılamak durumunda kalabilir. Özellikle tümör makata yakın bir yerleşimdeyse, ameliyatta makat korunamayacaksa, hastaya kalıcı bir torba (kolostomi) yapılacaksa; ameliyatsız tedavi yöntemi ile işe başlanabilir.