Pandemi döneminin yıldız sporu tenis

Pandemi döneminde sosyal mesafeye uygun doğası gereği riski en az olan sporlar içinde yer alan tenise olan talep arttı. Bu ilgiden en büyük payı İzmir’in köklü tenis kulüplerinden Kültürpark Tenis Kulübü aldı. Art arda düzenlediği Coşkun Güner Cup Senyör ve Turgut Ayker Senyör tenis turnuvası heyecan fırtınası estirdi. Etkinlikler pandemiye karşın Türkiye’nin dört yanından ilgi gördü. Kültürpark Tenis Kulübü Başkanı Tolga Şekercioğlu ile bu başarıyı ve pandemi döneminde artan tenis ilgisini konuştuk.

- Önce sizden başlayalım. Tenise nasıl başladınız?

Annem beni 12 yaşlarında tenisle tanıştırmıştı. Kısa süre oynayıp bıraktım. 30’lu yaşlarımda ilgim arttı diyebilirim. Raketimi aldım yeniden başladım. Giderek tutkuya dönüştü. 10 yıldır turnuva seviyesinde tenis oynuyorum. Hal böyle olunca spor yaptığım, zamanımın çoğunu geçirdiğim bu kulübü daha iyi hale getirmekle ilgili de düşünmeye başladım. Yönetime seçildim ve o günden beri bu mekanı üyelerimiz için daha keyifli hale getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz.

- Gördüğüm kadarıyla büyük değişim var. Özellikle de kortlarda. Bunlar pandemi döneminde mi oldu?

Evet, Türkiye’de ilk vakaların tesbitiyle kapılarımızı kapattık ve süreci yatırımla değerlendirdik. Pandemi döneminde yaklaşık yarım milyon liralık yatırım yaptık. Üyelerin ve sponsorların da desteğiyle kortlardan idari binaya, restorandan bahçesine, lavabolarından peyzajına kadar kulübümüzü A’dan Z’ye yeniledik.

- Bu yatırım talepleri nasıl etkiledi?

Tenis açık havada, sporcular arasında 20 metreyi aşkın mesafesi olan, sağlıklı ve güvenli bir spor. Bir de yaptığımız yeniliklerle insanları cezbedince pandemi döneminde bile yeni üye sayısında rekor kırdık. Bir üye geliyor, ardından beş üye daha getiriyor. Yaklaşık 70 kişilik başvuru oldu. Güzel sinerji yakaladık. İzmir’de tenise artan ilgiden en fazla payı kulübümüz aldı. Daha güzel işlere imza atacağımıza inanıyoruz.

- Turnuvalar hakkında nesöylemek istersiniz?

Şans yüzümüze güldü, havalar güzeldi. Pandemi dönemine rağmen büyük katılım oldu, ülkenin dörtbir yanından oyuncu geldi. Coşkun Güner Cup Senyör Tenis Turnuvası’na 180 ve Turgut Ayker Senyör Tenis Turnuvası’na da 140 kişi katıldı. Bu dönemde, bu katılım büyük başarı. İzmir’in en iyi oyuncularından kıran kırana mücadele izledik. Önce pandemi, ardından deprem..

- Yaşanan bu kötü günlerden sonra tenise ilginin artmasını neye bağlıyorsunuz?

Aslında spor bu dönemde insanlara ilaç gibi geldi. Kötü şeyler yaşasak da hayat devam ediyor. İnsanlar buraya geliyor, yaşadıklarını bir anlığına da olsa unutuyor. Teniste temasın yok denilecek kadar az olması da bu dönemde insanları kendine çekiyor.

60’ında başladı, 20 yıldır oynuyor

60 yaşında tenise başlayıp ve yaklaşık 20 yıldır oynamaya devam eden Coşkun Güner, “Bu yaşta bu kadar dinç ve sağlıklıysam, bunu spora borçluyum” dedi.

- Nasıl başladı tenis macerası?

60 yaşında tenis oynamaya başladım, 20 yıldır oynuyorum. Ondan önce de sporculuk geçmişim oldu. Tenis her yaşın sporu, size kendinizi genç hissettiriyor.

- Spor sizin için ne ifade ediyor?

Spor, hayat demek. İnsanı her bakımdan geliştirdiğine inanıyorum. Vücudun gelişiyor, kafan gelişiyor, ahlakın gelişiyor.. Yaşıtım insanların vücudunda ağrılar çoktan başladı ama spor sayesinde ben kendimi onlardan çok daha dinç hissediyorum. Daha sağlıklı ve sosyal arkadaş çevreniz oluyor. İş hayatında kolay odaklanmanıza yardımcı oluyor. Anlayacağınız ben sporu, sporun faydalarını saymakla bitiremem.

Doktor, spor dedi raket ve top aldı...

Eşi Turgut Ayker için tenisin dönüm noktası olduğunu söyleyen Arzu Ayker, “Eşim hem bana hem de çocuklarımıza spor sevgisini aşıladı” dedi.

- Eşiniz tenisle nasıl tanışmış?

Ortaokul dönemindeyken sürekli kolu kırılırmış. Arkadaşları bu yüzden ona ‘tek kanat’ lakabını takmış. Gittiği ortopedi doktorlarından biri, kaslarının güçlendirilmesi gerektiğini söylemiş. O da bunu duyunca ertesi gün raketini ve topunu alıp tenis kulübüne gelmiş. Spor benim ve çocuklarımız için de önemli.

- İş yaşamında da önemli başarılara imza atmış...

Dediğim gibi, eşim çok yenilikçi ve ileri görüşlüydü. Tutkusu yüksek insandı. Vizyonu açıktı. Hedefine kitlenip o yolda doğru ilerlemesinde genç yaşta başladığı sporun etkisi olduğunu düşünüyorum ve gençlere sporu şiddetle öneriyorum. Turnuvayı da bu yüzden destekliyoruz.