22.06.2021 - 00:00 | Son Güncellenme:
Selen Deniz - Marka Portresi / El yapımı keçe ürünlerini BorArt.co ile satışa sunan Özlem Akman, 3 boyutlu hayvan figürleriyle dikkat çekiyor. “Basit tasarımlarla başladığım yolculuğumda bugünlere geldiğim için kendimle gurur duyuyorum” diyen Akman, “Pandemi döneminde evde geçirdiğim zamanda, Waldorf felsefesiyle ürettiğim, yüzü olmayan bebekleri bir adım ileriye taşımak istedim. Özel siparişlere ara verip içimden geldiği gibi çalıştım. Bugün geldiğim noktaya bakınca iyi ki vazgeçip bırakmamışım” ifadelerini kullandı. İlgi alanlarında kendini geliştirmeyi sevdiğini belirten ve yaşam koçluğu ile yogada da uzmanlaşan Akman, beş yıldır devam eden keçe serüvenini anlattı.
Öncelikle sizi tanıyalım... Özlem Akman kimdir?
Merhabalar, 1989 yılında İzmir’de doğdum. Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunuyum. Sekiz yılı aşkın süredir kendi kurumsal firmamızda çalışıyorum. Kurumsal hayata devam ettiğim süreç içerisinde bir yandan el sanatları alanında kendimi geliştirdim. Hayatımı kaplayan iki alan dışında kendimi geliştirmeye ve keyif alabileceğim farklı konularda eğitimler almaya devam ettim. Her insanın mutlaka alması gereken eğitimlerden biri olan yaşam koçluğu eğitimimi tamamladım. Severek yaptığım ‘antigravity yoga’nın eğitmenlik yolculuğuna kadar gittim. Hayatımda keyif aldığım ilgi alanlarıma değer katmayı çok seviyorum ve detaylarını merak ediyorum.
Türkiye’de keçe ile figür yapmak çok yaygın bir yetenek değil. Siz bu işe nasıl başladınız?
Türkiye’de keçe ile figürler yapmak son üç beş yıldır denenmeye başlandı ve ön plana çıkmaya çalışıyor. Yine de zorlu ve emek isteyen bir alan olduğu için yaygınlaşması belki yine zaman alacak. El emeğinin ön planda olduğu keçe figürler bence yine yaygınlaşacak bir alan olmayacak.
Keçeyle, 2016’da doğum yaptığım süreç içerisinde sosyal medyada karşılaştım. Benim gördüğüm keçe çalışmaları bebek figürleriydi. Çok beğendim ve satıcısından malzemelerini temin ederek kendi kendime denemeye başladım. Denedikçe keyif aldım. Yeni şeyler ürettikçe üstüne yeni şeyler kattım, farklılaştırdım. Ardından tutkum haline geldi. Her boş zamanımda keçeden figürler yapmaya başladım ve bu zamana kadar hep hayatımda oldu.
‘Oğlumun adı ilham verdi’
Gelelim BorArt.co’ya... Marka hikayenizi bizimle paylaşır mısınız?
Benim için en anlamlı soru olsa gerek. Markamın ismine bakarken, söylerken bile çok heyecanlanıyorum. Oğlumun ismi Bora. Keçe ile de oğlum doğduktan sonra tanıştığım için markamın BORART olmasını istedim ve süreç bu şekilde ilerledi.
2016-2021 dönemi içerisinde edindiğim hobi tutkum haline geldi. Sürekli yeni şeyler üretmek, yeni tasarımlar yapmak ve bu işlerin giderek güzelleşmesi beni çok mutlu ediyordu. Yaptığım bu işlere daha da değer katmak için de markamı oluşturma kararı aldım. Yaptığım tüm ürünlerimi BORART olarak görmek beni daha çok motive ediyor.
‘Değişim zamanı gelmişti’
Bir ürün ne kadar sürede ortaya çıkıyor?
Bazen günler, bazen haftalar alabiliyor. Kendime hedef koyduğum için “10 günde bir ürün kesin çıkması lazım” sözünü verdim. O yüzden bu süre içerisinde hem psikolojimi hem de ürünü hazırlamaya çalışıyorum. Şu anda tam işim bu olmadığı için de net bir süre ne yazık ki veremiyorum. İşin ilginci keçeyi iğneledikçe daha güzel sonuçlar elde ediliyor. Yaptım bitti olmuyor bazen. Yünlerin birbirine girip keçeleşmesi gerekiyor, fazlaca uğraştırdığı bir süreç oluyor.
Waldorf felsefesine uygun bebekler yapıyordum. Onları bir dönem satışa da sundum. Fakat genellikle kişiye özel çalışmalar yapıyordum. Her bir bebeğin bir hikayesi vardı. Nişan, evlilik, aile buluşmaları gibi özel anların fotoğraflarını referans alıyordum. Saç rengi, kıyafet tarzı, ayakkabı, aksesuarlar gibi her şeyi detaylı bir şekilde yapıp, bana gönderilen anılardaki kişilerin aynısını yapmaya çalışıyordum. O dönemden beri hep kişiye özel çalışma fikri aklıma kazındı. O bebeğe bakıldığında anılara doğru yolculuğa çıkmak, yüzlerde tebessüm oluşması… Bunları bilmek çok güzel bir duygu.
Pandemi ile birlikte evde kaldığımız süreç içerisinde ise kez üç boyutlu figürler çalışmaya karar verdim. Çünkü Waldorf bebeklerinin yüzleri yok ve üç boyutsuzdu. Değişim zamanıydı. İnsan ve hayvan portresi çalışmak istiyordum. Deneme yanılma yöntemi ile iki farklı çalışmayı da yaptım, ama hayvan portreleri daha çok ilgimi çekti. Hayvan portrelerinden ilerlemeye karar verdim. Tüm yaptığım çalışmaları içimden gelerek yaptım. Özel sipariş olarak çalışmadım. Çünkü her yaptığım hayvanın bende bir hikayesi oluyor. Biri bitip diğer figüre geçtiğimde kendimi biraz daha zorlayıp ‘Ne kadar ileriye gidebilirim?’ diye onu araştırıyorum. Şu an zaten özel sipariş almıyorum. Yaptığım ürünleri sergide görmek istiyorum.
Koleksiyon genişleyecek
Sergi yapmak istediğinizi söylediniz, sadece hayvan figürlerini içeren bir sergi mi olacak yoksa karışık tarzda mı?
Evet şu anki tek hedefim yeni hayvan figürleri üretmeye devam etmek ve onların hepsini bir konu altında toplayıp sergide satışa sunmak. Sergide yapılan satışın gelirini, çok istediğim sokak hayvanları projesine bağışlamak istiyorum.
Aslan, fil, zebra, Medusa hatta Charlie Chaplin... Bu eserleri fiziksel bir mağazada sergileme, satma planınız var mı?
Tabi ki, neden olmasın. Bir şeyler üretiyoruz elbette karşılığını almak isterim, ama dediğim gibi ilk önce ben tüm hayvanlarımı bir sergide görmek istiyorum. Ardından satışlarım başlayacak.
Geldiğiniz konumdan geçmişe baktığınızda kendinizdeki gelişimi nasıl buluyorsunuz?
Basit bebekler ile başlayıp detaylı çalışmalara giden keçe sanatı yolculuğum var. Bugün geldiğim noktadan arkama baktığımda kendimle gurur duyuyorum. Bu gelişme beni mutlu ediyor ve iyi ki vazgeçmeyip yoluma devam etmişim diyorum.
Sipariş vermek isteyenler size nereden ulaşabilirler?
Sipariş vermek isteyenler info@borart.co e-mail adresinden ya da @borart.co Instagram hesabından bana ulaşabilirler. Ürünlerimi incelemek isteyen arkadaşlar ise www.borart.co adresini ziyaret edebilirler.