‘Karbon emisyonu azaltılmalı’

Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) tarafından düzenlenen çevrim içi toplantıda, Avrupa Birliği’nin 1 Ocak 2026’da devreye alacağı Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile Türkiye’nin Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) masaya yatırıldı. Toplantının açılışında konuşan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, iklim değişikliğiyle mücadelenin artık ekonomik rekabetin temel unsurlarından biri haline geldiğini vurguladı. Zorlu, “Atılması gereken adımlar çok net. Karbon emisyonlarında azaltıma gidilmesi gerekiyor” dedi. Zorlu, Türkiye ile AB arasındaki güçlü ticaret bağlarına dikkat çekerek, “1 Ocak 2026 itibarıyla Avrupa Birliği’nde karbon vergisi uygulamasına geçiş öngörülüyor. Ülkemizde Ulusal Emisyon Ticaret Sistemine ve sınırda karbon mekanizmasına nasıl geçileceği, ortaya çıkacak mali yükümlülüklere karşı özel sektörün nasıl hazırlanacağı rekabet gücümüz bakımından belirleyici olacak” ifadelerini kullandı.

Kalkınma meselesi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Başkan Yardımcısı Orhan Solak ise Türkiye’nin iklim krizinden dünya ortalamasının üzerinde etkilendiğini belirterek, “Bu bir kalkınma ve güvenlik meselesidir. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi, bizim için önemli bir dönüm noktası oldu” diye konuştu. Avrupa Birliği Nezdinde Türkiye Daimi Temsilci Yardımcısı Bahar Güçlü de, “Türkiye’nin kendi yeşil dönüşüm sürecini hızlandırması, sanayimizin rekabetçiliği ve net sıfır hedefleri açısından çok önemli” açıklamasında bulundu. İklim Değişikliği Başkanlığı Karbon Fiyatlandırma Dairesi Başkanı Eyüp Kaan Moralı ise, Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi’nin 2026’da 179 tesisle devreye alınacağını belirtti.

‘Yeşil dönüşüm bir zorunluluktur’

Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda düzenlediği “Yeşil Dönüşümde Güncel Gelişmeler” semineriyle iş dünyasında farkındalık yaratmaya devam etti. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, “Yeşil dönüşüm artık sadece çevresel değil, ekonomik gelişmenin de itici gücü” diyerek sürdürülebilirliği merkeze almayan iş modellerinin rekabet şansının kalmadığını vurguladı. Bu dönüşümün yalnızca riskleri azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda yenilik ve rekabet avantajı sağlayan stratejik bir araç olduğunu ifade eden Özhelvacı, “Yeşil dönüşüm artık bir tercih değil, bir zorunluluktur” ifadesini kullandı. Seminerde konuşan Yeşil Dönüşüm Danışmanı Selen İnal ise Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın Türk iş dünyasına etkilerini aktararak, “Yeşil dönüşüm çevreyi korumanın ötesinde, artık ticari rekabet ve yatırım çekme kapasitesi açısından stratejik bir zorunluluk” dedi. -DHA