02.02.2020 - 00:08 | Son Güncellenme:
Tire’de besi çiftliği ile tezgahlarda kendi etini sunan, Belevi’deki zeytin ağaçlarından kendi zeytinyağını üreten İzmir’in ilk süpermarket sahiplerinden Hanif Pehlivanoğlu, dünden bugüne yaşadıklarını Milliyet Ege’ye değerlendirdi. Marketçiliğin dışında akaryakıt istasyonları bulunan Pehlivanoğlu, ayrıca Amasya’da hidroelektrik santralinin de sahibi.
Toplam 1500 kişiye istihdam sağladıklarını belirten ünlü işadamı, gold konseptini ve e-ticareti çok önemsediğini belirtti, “İşimde yenilik yaratmak benim görevim. Günümüz şartları neyi gerektiriyorsa biz her zaman hazırız. Çalışanlarımızla iyi bir diyaloğumuz var ve böyle de devam edecek. Bir kişi dört kişiye baksa, altı bin kişi grubumuzdan ekmek yiyor” dedi.
İki büyük mera boş
İzmir’in ilk marketlerindensiniz, geçmişle bugünü karşılaştırdığınız zaman nasıl bir fark var arada?
Geçmişte bu kadar süpermarket yoktu. Tansaş ve Pehlivanoğlu vardı, o nedenle bugünle kıyaslamam mümkün değil tabii ki.
Kendi hayvanınızı üretiyorsunuz değil mi?
Ege Bölgesi’nin en büyük hayvan sürüsü şu an bizde. Tabii sıkıntılarımız var, çünkü hayvanlarımız kapalı alanda besleniyor. Dışarı çıkıp otlaması lazım. Çok pahalıya mâl oluyor bize. Oysa etrafımızda iki büyük mera var ve boş. Milli Emlağa ve valiliğe dilekçe verdik. ‘Burasını bize tahsis edin, bizim gibi hayvancılıkla uğraşanlara verin’ dedik. Bu sorunun bir an evvel çözülmesi lazım. Bu yılı küçükbaş hayvancılık yılı ilan edildi.
Çok doğru bir yaklaşım. Bu meralar değerlensin. Hem biz rahatlarız, hem de vatandaşımız ucuz et yer. İstenildiği zaman merayı veririz.
E-ticaretle ilgili neler söyleyeceksiniz?
E-ticarette çok büyük yatırım yaptık. Glova şirketi ile çalışıyoruz lakin Glova Türkiye’den çıkma kararı aldı. Nedenini bilmiyorum birden karar aldılar, Türkiye’den çıkıyorlar. Biz kendi internet sitemizden kendi e-ticaretimizden satışlarımıza başladık, araçlarımızı aldık. Şu an Karşıyaka bölgesinde hizmet ediyoruz ama diğer semtlere de yayıldı. Yani her şey çok güzel, iyi gidiyor.
Talep var yani..
Baya talep var. Zamanında ve kaliteli ürün gönderirsen devamı geliyor işin.
63 mağazanız var, kaçı gold konseptinde? Kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?
Mağazalarımızın yaklaşık 10’u gold konseptinde. Toplam çalışan sayımız 1500 kişiyi buluyor. Hepsiyle iyi ibir ilişki ağımız var abi-kardeş ilişkisi gibi. Bir kişinin dört kişiye baktığını düşünürsek, yaklaşık altı bin kişi ekmek yiyor.
14 Şubat hediyesi
Diğer mağazalardan farkı ne?
Aslında hiçbir farkı yok. Görsellik ve rahatlık açısından farklı. Daha eğitimli personeli gold mağazalarında çalıştırıyoruz ki, daha elit müşteri daha iyi ağırlansın. Yoksa başka bir farkı yok.
Sık sık kampanya düzenliyorsunuz, çekiliş yapıyorsunuz. Bu yıl neler dağıtacaksınız?
Bu yıl 14 Şubat Sevgililer Günü’nde yedi otomobil vereceğiz. Geçen yıl da yedi otomobil vermiştik. Yani, Sevgiler Günü hediyesi veriyoruz.
Market sektörü dışında yaptığınız işler neler?
Sekiz benzin istasyonumuz var, ayrıca hidroelektrik santralimiz var Amasya’da. 12 milyon dolar yatırım yaptık santrale. O zaman için büyük para. 3.6 MW kanaldan suyu alıp enerjiye çeviriyor, çok güzel bir proje. Bu yıl bir iki ay çalıştık. Zaten sulama sezonunda çalışıyoruz, artan suyla. Ama öyle veya böyle çalışsa, güzel bir projeydi. En iddalı olduğumuz proje ise besicilik. Tire’de 600 dönüm civarı koyun, tavuk çiftliğimiz var. Hemen hemen hepsi konsept olarak aynı yönde.
İnşaatla ilgili projeniz var mı ?
İnşaatla şu an ilgilenmiyorum, kardeşlerim bakıyor o işe. Bir ara ilgilendim ama randıman alamadım. Bir de sektörde kazandığın parayı, başka sektöre aktardığın zaman sıkıntı yaşarsın. Bizim sektörde batan insanların çoğu bu sebepten sıkıntıya düştü. Gelen nakit para var ancak o para aslında senin değil tedarikçinin. Sen onu inşaata yatırırsan, batarsın.
Gönül Dostları’nın ilk toplantısı 13 Şubat’ta
Gönül Dostları oluşumu ne aşamada, hedefiniz nedir?
13 Şubat’ta tüzük toplantımızı yapacağız. Amaç beklentisiz şeyler, spontene görüşmeler, kimsenin kimseden bir çıkarı yok. Ufak tefek birikimlerle güzel şeyleri hayata geçirmek istiyoruz. Mesela Beşiktaş’lıların yaptığı gibi, o tür şeyler yapılabilir, öğrencilere burs vermek gibi. 13’ünde ki toplantıda gündeme gelecek bu konular, neler yapılabilir hedeflerimiz ne olabilir gibi. İyi olursa zaten devam eder.
Gönül dostları gibi oluşuma İzmir’in ihtiyacı var.
Sizlerinde düşünce ve katkılarıyla hep beraber yaparız bu işi. Olacaksa beraber yapmalıyız, yoksa tek kişi ile yapılacak iş değil. Benim görmediğimi siz görürsünüz, onun görmediğini diğeri görür. Toplandığımızda söyledim, amacımız olmazsa sıkılırız, bir amacımız olmalı diye konuştum. Şu an mesela Kemeraltı yeni yapılanıyor, bu bölgeden eski bir bina alıp restore edebiliriz. Dernek binası haline getirip orda değişik meslek gruplarının atölyesini kurup, belli insanları meslek sahibi yapabiliriz. Satışını da hayata geçirebiliriz. Ayrıca eğitim verebiliriz. Mesela ben gazetecilik yapamam, kolay gözüküyor ama çok zor bir iş. Sen yılların emeğini vermişsin. Ama sen de marketçilik yapamazsın. Her işi ehline vermek lazım. Bu yüzden Gönül Dostları’nda da işin ehli kimse, onunla bu işi yapmak lazım. Yani, yapacağımız projelerde de herkes fikrini ortaya koyacak, en doğru olan seçilmeli. Çünkü, yanlış bir proje bu tür kurumların önünde büyük engel teşkil eder.
İş dünyasından iyi bir ekip kurmuşsunuz.
İşlerimizi ileriye dönük olarak tasarlamalıyız. Her kesimin ufkuna bakmak lazım.
FOTOĞRAFLAR: YUSUF ÇINAR
Kendi adına vakıf kurmak istiyor...
Çocukluğunuz Akhisar’da geçti, neler söyleyeceksiniz?
Akhisar’a gittiğim zaman tanıyamıyorum. Akhisar Stadı’nın bulunduğu arazi, bizim futbol oynadığımız yerdi. Şu anda muhteşem bir stadyum var. İnce dikenli otlar çıkardı, onları temizleyip saha yapardık kendimize. Geçmiş dönem Belediye Başkanımız Salih Hızlı ile bölgeye gittik, “Bak abi, sizin top oynadığınız yere stadyum kurduk” dedi. Çok duygulanmıştım.
Sosyal sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz?
İzmir Ticaret Borsa da İzmir Ticaret Odası’nda yapılan şeylere katkıda bulunuyorum. Hedeflerimden biri, kendi adıma vakıf kurmak. Sağlık ve eğitim vakfı diye. Onun altyapı çalışmalarına başladık. Belevi’de 1000 dönümlük bir arazimiz var, zeytinlik. 250 dönümünü boş bıraktım. Buraya idealimde yaşlılar için bir yurt yapmak var. Ama klasik bir şey değil, müstakil evler olacak küçük küçük bahçeler yapacağız. Ortak bir zaman geçirme alanı olacak.
Hobi bahçesi türünde mi olacak?
Evet, hobi bahçesi. Kendi soğanını yetiştirecek, ben bağış yaparım ama önemli olan kendi emekleriyle geçinmeleri. Yedi yıldır İzmir’in en lüks kız öğrenci yurtlarından birini çalıştırdım, külliyen zarar ettim. Milli Eğitim’e verdim, en azından değerlendirsinler diye. Kontenjan verdiler bize, 10-15 öğrenci gönderebiliyoruz.