20.11.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
İZMİR’de yıkıma neden olan depremde yardıma koşmak için birçok kişi gönüllü olarak çalışmalara katıldı. Deprem sırasında binada olmadığı için kurtulan, yıkılan Doğanlar Apartmanı’nın sakinlerinden Emel Coşkun (45), “Sabahtan öğlene kadar ofisteki işlerimi halledip Kızılay’a geçiyorum” dedi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümü öğrencisi Betül Dökenel de (21), “Ufakken deprem olmuştu. Anneannemin evini tahliye etmiştik. Benim için travma olmuştu. Felaketlerde insanların elinden tutma ihtiyacı hissettim. Türk Kızılayı İzmir ve Manisa şubelerinde 2 yıldır gönüllü olarak hizmet veriyorum. İzmir’de ilk gün enkaz altına girdim. Kuran-ı Kerim ve bir biberon buldum. Bir çok depremzedeyle dertleştim. Üzücü olaylara şahit oldum” diye konuştu. AHBAP üyesi de olan, Kızılay gönüllüsü animatör Gülden Tan (41) ise “Depremi birebir yaşayanlardanım. Evimde şükür bir hasar yok ama çevremde evleri zarar görenler tanıdığım olduğu için yardıma koştum” ifadelerini kullandı.
Katkıları büyük
Sahadaki başarısını gönüllülük hareketine bağlayan İzmir Şube Başkanı Kerem Fahri Baykalmış, “Kızılay, alan elle veren el arasında köprüdür. Gerek İzmir depreminin yaralarının sarılması noktasında gerekse de dünyadaki birçok afet durumunda Türk Kızılayı sahadaki bu yardım çalışmalarıyla bir destan yazıyor. Sahadaki bu çalışmalara vatandaşların olumlu tepkileri ise bizleri motive ediyor” diye konuştu.
Genç Kızılay İzmir Başkanı Dorukcan Mutlu da “Afet boyunca 900 farklı gönüllüyle çalıştık. Evine gönderemediğimiz gönüllü dahi oldu” dedi.