26.06.2017 - 04:05 | Son Güncellenme:
TANSU BABURHAN / Milliyet
MİM Grup Yönetim Kurulu Başkanı Musa Turan, Sarnıç’ta açtıkları tesiste boyoz üretiyor, tüm dünyaya da tanıtıyor. Boyozun unutulmuş bir yiyecek olduğunu, oysa simitin her ülkede var olduğunu belirten Turan, “Çin’de, Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Amerikada’da ve İsveç’te de simit var. Yunanistan’ın kendine özgü simiti var. Ama dünyanın hiçbir yerinde boyoz yok. Boyoz İzmir’e has bir yiyecek. İzmir’le özdeşleşmiş, 500 yılı aşkın süredir İzmir’de hayat bulmuş bir ürün. Biz, bu noktadan yola çıktık. Dedik ki, İzmir’i ve boyozu dünyaya tanıtıcağız. Dünyaya belli bir mesaj vereceğiz. Sadece ticari mesaj değil, altında farklı mesajlarda var. Tabii, biz bu mesajı belli bir doyuma, belli bir marka bilinirliğine geldiğimizde anlatacağız. Smyrna İzmir’in eski adı. Boyoz da İzmir’in meşhur yiyeceği. Biz de bunu markalaştırdık. İzmir’in eski adı İzmir’in eşsiz tadı” dedi.
2014’te tescillendi
Boyuzun tescilini 2014 yılında aldıklarını, bugün Çin’den Avustralya’ya, Amerika’dan Avrupa’ya kadar bütün her ülkede, Smyrna Boyoz markasını tescillettiklerini belirten Turan, 20 çeşit boyoz ürettiklerini, ancak bunların büyük bölümünü piyasaya sürmediklerini belirtti; enginarlı, patlıcanlı, cevizli, muskatlı ve Türk kahveli boyozlarının yakında piyasada olacağını ifade etti. Sarnıç’taki fabrikada şu anda 30 kişiye istihdam sağladıklarını, hedeflerinin önce ayda üç, ardından beş milyon boyoz üretimi olduğunu belirten Turan, “Ama yakın gelecekte Sarnıç’taki fabrika bize dar gelecek. 15 yıl içinde dünyadaki en büyük metropollerde yer alacağız. Amerika’nın en büyük eyaletlerinde, Avrupa’da olmayı düşünüyoruz. Bütün bunlar olduktan sonra zaten global marka olup İzmir’e de değer katmış olacağız. Yurtdışında da Türkiye’deki gibi boyoz festivalleri yapmayı planlıyoruz. Amerika’da bir sonraki Türk yürüşüyünde New York’ta Smyrna Boyoz olarak yer almayı düşünüyoruz. yılı kaçırıyoruz ama bir dahaki yıl, bunun altyapısını kurmuş olacağız. Birçok ülkede kendi şehrimizi temsil ederek kendi markamızı ve kendi ülkemizi temsil ederek önemli festivallere de imza atmak istiyoruz. Bu işe sosya ekonomik olarak bakmak lazım. Hedefimiz ayda 100 konteyner mal satmak ” diye konuştu.
‘EXPO’da Ege bütünleşmeli’
EXPO konusuna da değinen Musa Turan, EXPO’ya sadece İzmir olarak bakılmamasını, bir bütün olara Ege’nin ele alınması gerektiğini belirtti, “Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci’nin tezine ben de katılıyorum. Bu dev etkinlik için Ege bütünleşmeli” diye konuştu.
Her tarafı İzmir resmiyle süslüyor
Musa Turan, yurtdışındaki şubelerinin içine İzmir’in eski resimlerini astıklarını, İzmir’in spor kulüplerinin de logolarını koyduklarını belirtti, “Mönüleri değişirmiyoruz. Hep Türkçe isimler kullanıyoruz. Şu anda Yunanistan’da da öyle. Türk ürünlerine ağırlık veriyoruz” dedi.
O kadar çok görevi var ki...
Aynı zamanda Türkiye-Yunanistan Ticaret Odası’nın Türkiye temsilcisi olan Musa Turan, “Görevim devam ediyor. Karşılıklı ticari gelişmeler adına çalışma yapıyoruz. Ayrıca, Malta, İngiltere ve Yunanistan İş Konseyi’nde de İcra Kurulu üyesiyim. İZVAK’ta da Başkan Vekilliği yapıyorum. Türk Sanayi ve İşadamları Vakfı Ege Bölge Koordinatörüyüm” dedi.