01.05.2023 - 11:46 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
25 Nisan tarihinde Haiti'de belki de son yılların en vahşet içeren görüntüsü kameraya yansıdı. Haiti'nin başkenti Port-au-Prince'te, çete mensubu oldukları öne sürülen 13 kişi, öfkeli bir kalabalık tarafından dövüldükten sonra diri diri yakıldı. Polis, kalabalığın grup üyelerini güvenlik güçlerinin elinden nasıl aldığı konusunda bilgi vermedi.
Haiti'de patlayan skandalların yaşanmasının en büyük nedeni ise Temmuz 2021'de sıcak bir yaz gecesinde, bir grup silahlı adamın Haiti Devlet Başkanı Jovenel Moïse'nin evine düzenlediği baskın. Söz konusu baskında Moise işkence edildikten sonra öldürüldü.
Haiti zaten siyasi huzursuzluğun pençesine düşmüştü, ancak o gece 28 yabancı paralı asker tarafından gerçekleştirilen suikast, ülkenin bugün çeteler tarafından istila edildiğini ve korkunç kaosun başlangıcıydı.
Sadece bir ay sonra, Karayip adası 14 Ağustos'ta 7,2 büyüklüğünde ölümcül bir depremle sarsıldı ve iki gün sonra Grace tropik fırtınası patladı. Haiti o tarihten beri bir istikrar sağlayamadı ve uluslararası alanda 'Failed State' olarak kabul ediliyor.
Birleşmiş Milletler, çetelerin iki milyondan fazla kişiye ev sahipliği yapan ülkenin başkenti Port-au-Prince'in yüzde 80'ini kontrol ettiğini söylüyor.
Hükümet ve polis güçleri birçok çete olayına müdahale edemiyor. Son günlerde Haitililer meselelerini kendileri çözüyor. Bölgede bir nevi büyük balık küçük balığı yiyor.
Yerel halk, çetelere karşı savaşmaya kararlı olduklarını ve bunun için gerekirse savaşa girmeye hazır olduklarını söylüyor. 37 yaşındaki bir tamirci olan Jeff Ezequiel, Associated Press'ten gazetecilere verdiği demeçte, 'Savaşmayı ve mahallemizi bu vahşilerden temiz tutmayı planlıyoruz' dedi.
Çeteler tarafından öldürülme korkusuyla soyadını vermeyi reddeden 25 yaşındaki Samuel, 'Kaçacak yer yok' dedi ve ekledi; 'Ayakta durmalı ve karşı koymalıyız'
2021 yılındaki suikast sonrası çetelerin kendi bölgelerine hükmetmek için korku ve baskı yollarını tercih etmesi bölgedeki cinayetlerin sayısını artırdı. Yüzlerce kişi öldürüldü ve kurbanlar, 1 milyon dolara varabilen fidye ödeyene kadar sevdiklerinin tecavüze uğramasını dinlemeye zorlandıklarını anlattı.
Temmuz ayında Port-au-Prince'de on günlük bir şiddet cümbüşünde çeteler, başkentin 250.000 kişinin yaşadığı gecekondu mahallelerinden biri olan Cité Soleil'de birbirlerine karşı açık bir savaş yürüttüler ve rakip bölgelere baskınlar düzenleyerek sivilleri gördükleri anda vurdular.
Gangsterler insanların evlerine baskın düzenledi ve buldukları her kadına tecavüz ettikten sonra kendi bölgelerine geri çekildiler.
Vatandaşlar ana yoldan kaçmaya çalışırken sokaklarda vuruldu. Birkaç çocuk öldürüldü, ebeveynleri onlara düzgün bir cenaze töreni yapmalarına izin verilme onurunu bile karşılamadı. Bunun yerine cesetler yakıldı.
10 gün boyunca yaklaşık 300 kişi öldürüldü ve en az 50 kadın ve kız çocuğu tecavüze maruz kaldı. Bunların çoğu küçük çocuklarının gözleri önünde yaşandı.
Çetelerin geçmişteki vahşi eylemlerinin de hükümetin desteğini aldığı biliniyor. Harvard Üniversitesi hukuk fakültesi tarafından yapılan bir araştırma, tamamı Jovenel Moïse'nin başkan olduğu dönemde, 2018'den 2020'ye kadar olan üç saldırıyı araştırdı.
Araştırmacılar her saldırıda, çetelerin yetkililerin desteğiyle başkentin yoksul mahallelerine girdiğini ve halkın üzerine ölüm saçtığını gördü.
Eylül 2022'de, Başkan Henry'ye karşı çıkan çeteler Haiti'deki petrol ürünlerinin çoğunu besleyen hayati önem taşıyan Varreux yakıt terminalinin girişini bloke etti. Bu durum hükümetin güçsüzlüğünü bir kez daha ortaya çıkardı.
Haiti çeteleri halkı korkutmak için tecavüz ve cinayeti kullanırken, en yaygın suçlardan biri adam kaçırma oldu. BM tarafından yapılan açıklamada geçen yıl 1.200'ün üzerinde kişi kaçırıldı.
FBI'ın Miami ofisi, geçen yılın aynı dönemine kıyasla 2023'ün ilk üç ayında adam kaçırma olaylarında yüzde 300 artış gördüğünü söyledi. BBC'ye göre gangsterler, adam kaçırmak için sabah saatlerini ve sokakların en yoğun olduğu zamanı tercih ediyor.
Haiti benzinsiz ve mazotsuz kaldı, işyerleri ve hastaneler ise kapılarını kapattı. Söz konusu abluka içme suyu da dahil olmak üzere yaygın mal kıtlığına neden oldu.
Bu hafta, BM'nin Haiti özel elçisi, artan çete şiddetine karşı özel bir uluslararası gücün derhal ülkeye konuşlandırılmasını ve Karayip ülkesinin yetersiz personel ve donanıma sahip olan polis gücünün iyileştirilmesini istedi.