25.02.2017 - 10:59 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
ABD Başkanı Donald Trump ve medya arasındaki savaşta yeni bir cephe açıldı. Dün gün içinde CNN televizyonu bir haberi ekranlarına taşıdı. Haber, Trump yönetimiyle Rus istihbaratı arasındaki ilişkileri anlatan haberler hakkında Federal Soruşturma Bürosu'na (FBI) ABD Başkanı'nın yardımcıları tarafından baskı yapıldığını anlatıyordu. CNN'e göre, FBI Trump ekibinden gelen bu baskıyı kabul etmedi.
Gündemi sarsan haberin ardından bu kez Associated Press (AP) haber ajansı devreye girdi, söz konusu bilgiyi Beyaz Saray'daki üç farklı kaynaktan doğrulattığını tüm dünyaya duyurdu. Kimliklerinin mutlaka gizli tutulmasını isteyen AP'nin kaynakları, Beyaz Saray Genel Sekreteri Reince Priebus'un FBI Başkanı James Comey ve yardımcısı ile konuştuğunu söyledi.
BEYAZ SARAY SÖZCÜSÜ DOĞRULADI
Haberlere ilk önce "Biz hikayeyi ortadan kaldırmaya çalışmadık. Yalnızca doğruyu söylemelerini talep ettik" diyerek tepki gösteren Beyaz Saray sözcüsü Sean Spicer, fırtına koparan gelişmelerin ardından saatler sonra bu kez haberi doğruladı.
Priebus'un FBI'dan yardım istemekten başka neredeyse hiçbir şansının olmadığını savunan Spicer, "Başka ne yapabilirdik bilmiyorum" dedi. Beyaz Saray Sözcüsü, Priebus'un FBI Başkanı Comey ve Başkan Yardımcısı Andrew McCabe'den haberi açıkça kınamalarını talep ettiğini, Comey ve yardımcısı McCabe'nin bu isteği geri çevirdiğini söyledi.
Peşinden Muhafazakar Siyasal Eylem Konferansı'nda (CPAC) kürsüye çıkan Başkan Trump ateş püskürdü ve medyanın halkın düşmanı olduğunu söyledi. Haberlerde kimliği gizlenen kaynakların kullanılmasını engellemekten söz eden Trump, "Hepinizin bilmesini isterim ki, sahte habere karşı bir savaş yürütüyoruz. Sahte haber halkın düşmanıdır demiştim, çünkü kaynakları yok. Kaynağı gizlenen haberler yapıyorlar, gerektiğinde ise kaynak üretiyorlar" dedi.
'BULUN ONLARI'
Açıklamalarına Twitter üzerinden devam eden Trump'ın hedefinde FBI da vardı. Trump, "FBI, bizim yönetimimizi hedef alan ve ülke güvenliğini tehdit eden köstebekleri durdurmak konusunda son derece yetersiz. FBI kendi içindeki köstebekleri bile yakalayamıyor. Gizlilik derecesi yüksek olan ve ABD için yıkıcı etkileri olabilecek bilgiler medyaya dağıtılıyor. BULUN ONLARI" diye yazdı.
CNN, BBC, NEW YORK TIMES, DAILY MAIL VE DİĞERLERİ
ABD'yi sarsan gelişme ise Beyaz Saray'da yaşandı. Sözcü Sean Spicer'ın düzenleyeceği basın toplantısına dünyanın en büyük haber ağları CNN ve BBC'nin de aralarında bulunduğu medya kuruluşları alınmadı. New York Times, Los Angeles Times, Daily Mail, New York Daily News gibi gazetelerin yanı sıra Buzzfeed, Politico ve The Hill gibi internet haber siteleri de yasağa takıldı.
AP VE TIME'DAN PROTESTO
Associated Press (AP) ve Time dergisi, yasak kararını protesto ederek giriş izni olmasına rağmen basın toplantısını izlemedi. AP, Trump'ın sağ kolu ırkçı Steve Bannon'a ait Breitbart sitesinin toplantıya alındığını aktardı.
Washington Post ise, davet edilmesine rağmen basın toplantısına muhabir göndermedi.
Beyaz Saray basın sözcülerinden Sarah Sanders, yazılı bir açıklamayla yasağı savundu. Sanders, kararın engelleme değil, bir düzenlemeden ibaret olduğunu vurguladı.
CNN: KABUL EDİLEMEZ
CNN haber kanalı, "Bu Trump yönetimindeki Beyaz Saray'ın kabul edilmez bir adımıdır. Anlaşılıyor ki, hoşlarına gitmeyen gerçekleri haber yaptığınızda bu karşılığı veriyorlar. Biz ne olursa olsun haber yapmaya devam edeceğiz" açıklamasını yaptı.
NEW YORK TIMES: BU BİR İLK
New York Times baş editörü Dean Baquet, farklı partilerden birçok yönetimin uzun süredir haberlerini aktardıkları Beyaz Saray'da bu tür bir engellemenin daha önce olmadığını belirtti.
BBC: SEÇİLMİŞ BİR KISIM BASIN TOPLANTIYA ALINDI
BBC, resmi açıklamasını Washington Büro Şefi Paul Danahar aracılığıyla duyurdu:
"Beyaz Saray'ın yer sıkıntısı nedeniyle oluşabilecek bazı durumlarda akreditasyonlarla ilgili çeşitli ayarlamalar yapabileceğini kabul ediyoruz. Ancak bugün olanlar bu duruma uymuyor. Bugün seçilmiş bir kısım basın, toplantıya alındı. Aralarında BBC'nin de olduğu seçilmiş bir başka kısım ise alınmadı. BBC'nin Beyaz Saray'da düzenlenen tüm basın toplantılarında bir temsilcisi olur ve bu nedenle bugünkü toplantıya neden alınmadığımızı anlamıyoruz. Beyaz Saray'a konu ile ilgili bilgilendirme talebimizi ilettik. Sonuç ne olursa olsun, haberlerimiz tarafsız ve adil olmaya devam edecektir."
WALL STREET JOURNAL: BİLSEYDİK KATILMAZDIK!
Basın toplantısına alınan ancak olaydan haberinin olması halinde Beyaz Saray'ı protesto edeceklerini açıklayan Wall Street Journal ise, "Bazı basın kuruluşlarının alınmaması sebebiyle Beyaz Saray'dan şikayetçiyiz. Eğer zamanında biliyor olsaydık biz de toplantıya katılmazdık" açıklamasını yaptı.
WASHINGTON POST: KORKUNÇ, ANTİ-DEMOKRATİK...
Washington Post gazetesinin yayın yönetmeni Marty Baron, olayı korkunç bulduğunu söyledi:
"Yönetimin tuttuğu bu yol, anti-demokratik bir yoldur. Beyaz Saray'ın halkın bilgiye ulaşımını kısıtlamasından elde edilecek hiçbir şey yoktur."
BuzzFeed genel yayın yönetmeni Ben Smith ise, "Bu tür adımlar bizi yeni yönetimin eylemlerini adil ve agresif bir şekilde aktarmamıza engel olmayacaktır" dedi.
Beyaz Saray Muhabirleri Derneği de kararı şiddetle kınadı.
TRUMP İSİM VERDİ!
Gelişmelerin ardından Başkan Trump isim vererek bazı medya kuruluşlarını hedef aldı. Trump, Twitter'da "SAHTE HABER medyası, bilerek doğruları söylemiyor. Ülkemize yönelik büyük bir tehlike. New York Times ve CNN 'şaka' haline geldi. Üzücü!" yazdı.
RUSYA GÖLGESİ
8 Kasım 2016'da tarihi bir seçim galibiyeti alan Donald Trump, 20 Ocak'ta başkanlık koltuğuna oturdu. Daha kampanya döneminde istihbarat örgütlerinin gündeme getirdiği Rusya'nın seçime müdahale çalışmaları, sandık sonuçlarının belli olmasıyla bir başka boyuta taşındı. CIA'in de aralarında bulunduğu örgütler, Moskova'nın siber saldırılarla seçim sonucunu değiştirdiğini açıkladı.
Trump'ın ekibinde yer alan isimlerin Rusya bağlantılarına dair haberler de peş peşe yayınlandı. Başkan'ın ekibinden ilk kurban Michael Flynn oldu. Rus büyükelçisi ile yaptığı görüşmeler ortaya çıkan Ulusal Güvenlik Danışmanı Flynn, Trump tarafından görevden alındı.