11.12.2020 - 06:14 | Son Güncellenme:
AA-İHA
ABD Başkanı Donald Trump, Fas ve İsrail'in tam diplomatik ilişki kurulmasına yönelik anlaşmaya vardığını ve Batı Sahra'da Fas'ın hakimiyetini tanıdıklarına dair bir bildirge imzaladığını duyurdu.
Trump, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Bugün, Batı Sahra üzerinde Fas'ın hakimiyetini tanıdığımız bir bildiri imzaladım. Fas'ın ciddi, güvenilir ve gerçekçi özerklik teklifi, kalıcı barış ve refah için tek ve kalıcı çözümdür." ifadesini kullandı.
Fas'ın 1777'de ABD'yi tanıdığını anımsatan Trump, bu nedenle de kendilerinin Batı Sahra üzerinde Fas'ın hakimiyetini tanıdıklarını kaydetti.
Trump, bugün başka bir "tarihi adım" attıklarını da belirterek, "İki muhteşem dostumuz İsrail ve Fas Krallığı, tam diplomatik ilişki kurulması için anlaşmaya vardı. Bu Ortadoğu'da barış için büyük bir atılım." değerlendirmesinde bulundu.
FAS KRALI İLİŞKİLERİN "EN YAKIN ZAMANDA" KURULACAĞINI DUYURDU
Fas Kralı 6. Muhammed, İsrail ile ilişkilerin "en yakın zamanda" kurulacağını açıkladı.
Fas Kraliyet Divanı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Kral 6. Muhammed ile ABD Başkanı Donald Trump telefonda görüştü.
Görüşmede Kral 6. Muhammed, Fas'ın İsrail ile "en yakın zamanda resmi ve diplomatik ilişkiler kurmayı" planladığını söyledi.
Fas ile İsrail arasında karşılıklı uçuşlara başlanması niyetini de dile getiren Kral 6. Muhammed, iki ülke arasında turistlerin yanı sıra Fas kökenli Yahudilerin de yolculuk yapmasının sağlanacağını kaydetti.
İki ülke arasında teknolojik ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi temennisinde bulunan Fas Kralı, 2002'ye kadar açık olan irtibat bürolarının yeniden açılması konusunda da çalışmalar yürütüleceğini ifade etti.
Açıklamada ayrıca, ABD Başkanı Trump'ın Batı Sahra üzerinde Fas'ın hakimiyetini tanıyan bir bildiriye imza attığı ve Dahla kentinde konsolosluk açacağı duyuruldu.
'FİLİSTİN'İN HAKLARINI SAVUNMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİM'
Fas Kralı 6. Muhammed, Filistin meselesinin ülkesi için meşguliyetlerinin ön sırasında yer aldığını ve Rabat'ın Filistinlilerin haklarını savunmaktan vazgeçmeyeceğini belirtti.
Fas ile İsrail'in tam diplomatik ilişki için anlaşmaya vardığının duyurulmasının ardından Fas Krallık Divanı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Kral 6. Muhammed, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la telefonda görüştü.
Abbas'a ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin içeriğine ilişkin bilgi veren Kral 6. Muhammed, "Filistin meselesini meşguliyetlerinin ön sıralarına koyan Fas, Filistin halkının meşru haklarını savunmadaki rolünden asla vazgeçmeyecek." ifadelerini kullandı.
Fas'ın hükümet ve halk olarak her zaman olduğu gibi Filistinli kardeşlerinin yanında yer almaya devam edeceğini belirten Kral 6. Muhammed, ülkesinin, Orta Doğu'da daimi ve adil bir barışın sağlanması için yapıcı çalışmalarına devam edeceğini kaydetti.
Kral 6. Muhammed, Filistin meselesinin her zaman Batı Sahra meselesiyle aynı seviyede yer aldığını, Faslı olmanın pekiştirilmesinin asla Filistin halkının mücadelesi pahasına olmayacağını ifade etti.
Ülkesinin bölgede (Orta Doğu) barışı desteklemek için Trump ile kararlaştırılan tüm önlemleri ve temasları yerine getireceğine işaret eden Kral 6. Muhammed, bunun Fas'ın Filistin davasını savunma konusundaki kalıcı ve sürekli bağlılığına zarar vermeyeceğini vurguladı.
Fas Kralı ayrıca ülkesinin iki devletli çözümü desteklediğini ve (halihazırda aksayan) Filistin-İsrail müzakerelerinin nihai, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme ulaşmanın tek yolu olduğunu yineledi.
Filistin yönetimi ile İsrail arasında 1993 yılında varılan Oslo Anlaşması sonrasında, Fas ve İsrail arasında düşük düzeyde ilişki başlamıştı. Ancak 2002'de İkinci İntifada'nın başlamasıyla Rabat yönetimi tek taraflı olarak ilişkileri dondurmuştu.
Uzun süredir başta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere Körfez ülkeleri ile İsrail arasında perde arkasından yürütülen ciddi temas süreci, ABD Başkanı Trump'ın 13 Ağustos'ta BAE, 11 Eylül'de de Bahreyn'in İsrail'le barış anlaşmasına vardığını duyurmasıyla alenileşmişti. Daha sonra Sudan da bu normalleşme sürecine katılmıştı.
Filistin yönetimi ile İsrail arasında 1993 yılında varılan Oslo Anlaşması sonrasında, Fas ve İsrail arasında düşük düzeyde ilişki başlamıştı. Ancak 2002 yılında İkinci İntifada'nın başlamasıyla birlikte Rabat yönetimi tek taraflı olarak ilişkileri dondurmuştu.
Uzun süredir başta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere Körfez ülkeleri ile İsrail arasında perde arkasından yürütülen ciddi temas süreci, ABD Başkanı Trump'ın 13 Ağustos'ta BAE, 11 Eylül'de de Bahreyn'in İsrail'le barış anlaşmasına vardığını duyurmasıyla alenileşmişti. Daha sonra Sudan da bu normalleşme sürecine katılmıştı.
NETANYAHU: FAS VE İSRAİL ARASINDA GÜÇLÜ İLİŞKİLER VAR
ABD Başkanı Donald Trump'ın Fas ve İsrail'in ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda anlaştığını duyurmasının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yaptığı açıklamada, "Fas ve İsrail arasında güçlü ilişkiler var” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Fas ve İsrail'in ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda anlaştığını duyurmasının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu açıklamada bulundu. Netanyahu, Kudüs'teki Burak Duvarı önünde düzenlenen bir etkinlikte ABD'nin İsrail Büyükelçisi David Friedman eşliğinde yaptığı konuşmada, "Artık Fas ile diplomatik ilişkiler kurmak için hızla çalışabiliriz. Fas ile barış çok sıcak olacak ve bu barış için bir başka büyük ışık" dedi.
İsrail ile Fas arasında karşılıklı direkt uçuşlar yapılacağını belirten Netanyahu, "Barış köprüsü kurmak için çalışacağız" ifadelerini kullandı. Netanyahu, "Fas ve İsrail arasında güçlü ilişkiler var ve modern çağ boyunca Fas ile Yahudi halkı arasında yakın ilişkiler var. Herkes Fas krallarının ve Fas halkının orada yaşayan Yahudi cemaatiyle nasıl ilgilendiğini bilir" dedi.
Öte yandan son 3 ay içinde Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Sudan'ın ardından Fas, İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda anlaşmaya varan dördüncü Arap ülkesi oldu.
TÜRKİYE'DEN FAS'A "FİLİSTİN" MESAJI
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsrail'le tam diplomatik ilişki kurulmasına yönelik anlaşmaya varan Fas'ın Dışişleri Bakanı Nasır Burita'yla yaptığı telefon görüşmesinde, her ülkenin istediği ülkeyle ilişki kurabileceğini fakat bunun Filistin davası pahasına yapılmasına karşı olduklarını bildirdi.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Çavuşoğlu, Faslı mevkidaşı Burita'yla telefon görüşmesi yaptı. Çavuşoğlu, görüşmede, mevkidaşı Burita'ya her ülkenin istediği ülkeyle ilişki kurabileceğini fakat bunun Filistin davası pahasına yapılmasına karşı olduklarını belirtti.
Çavuşoğlu, Cezayir Dışişleri Bakanı ile de görüştü
Mevlüt Çavuşoğlu, Cezayir Dışişleri Bakanı Sabri Bukadum'la da telefonda görüştü. Bu görüşmeye ilişkin detay ise paylaşılmadı.
İSRAİLLİ İKİ HAVA YOLU ŞİRKETİ, FAS'A DOĞRUDAN UÇUŞA HAZIR OLDUĞUNU DUYURDU
Fas ve İsrail'in tam diplomatik ilişki için anlaşmaya vardığının açıklanmasının ardından İsrailli iki hava yolu şirketi, Fas'a doğrudan uçuşa hazır olduklarını belirtti.
İsrail'deki Yediot Ahronot gazetesinin haberine göre, İsrailli "El Al" ile "Israir" hava yolu şirketleri, Rabat ile Tel Aviv arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının ardından iki ülke arasında doğrudan uçuş rotası başlatmaya hazır olduklarını açıkladı.
Israir CEO'su Uri Sirkis, "Tüm taraflar ciddi ise 3 ay içinde doğrudan bir uçuş rotası açılabilir." ifadelerini kullandı.
"El Al" şirketi de gerekli tüm izinlerin alınması şartıyla Fas'a doğrudan uçuşlar için operasyonel hazırlıklara başlayacağını kaydetti.
BM'DEN FAS VE İSRAİL'İN İLİŞKİLERİ NORMALLEŞTİRMESİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, Fas ve İsrail'in ilişkileri normalleştirme kararına ilişkin, "Ne kadar çok ülke ikili ilişkiler kurarsa, bu uluslararası toplum ve çok taraflılık için o kadar iyi olur. Bu durumun Ortadoğu'da İsrailliler ve Filistinliler arasında olumlu gelişmelere yol açmasını temenni ediyoruz." dedi.
Dujarric, günlük basın brifinginde, Fas ve İsrail'in ilişkileri normalleştirme kararı ve Trump yönetiminin Batı Sahra üzerinde Fas'ın hakimiyetini tanımasına ilişkin soruları yanıtladı.
Fas ve İsrail'in diplomatik ilişkilere başlama kararına değinen Dujarric, "Ne kadar çok ülke ikili ilişkiler kurarsa, bu uluslararası toplum ve çok taraflılık için o kadar iyi olur. Bu durumun Ortadoğu'da İsrailliler ve Filistinliler arasında olumlu gelişmelere yol açmasını temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Dujarric, Batı Sahra konusunda ise BM'nin pozisyonunun değişmediği ve sorunun BM Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda çözülmesini desteklediklerini söyledi.
HAMAS: SİYASİ BİR HATA
Hamas, Fas'ın İsrail'le ilişkileri normalleştirmesinin Filistin davasına hizmet etmeyen siyasi bir hata olduğunu belirtti.
Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırgan politikasının dozunu artırmak için tüm normalleşme adımlarını kullandığını ifade etti.
Fas-İsrail normalleşmesinin Filistin davasına hizmet etmediğini ve siyasi bir hata olduğunu söyleyen Kasım, "Normalleşme, işgalci İsrail'i Filistin halkının haklarını inkar etmeye devam etmesi için cesaretlendiriyor." dedi.
Fas Dışişleri Bakanlığından üst düzey bir yetkili, İsrail ile ülkesi arasında yaşananların "ilişkilerin yeniden başlamasından başka bir şey olmadığını" söyledi.
FAS'LI YETKİLİ: İLİŞKİLERİN YENİDEN BAŞLAMASINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL.
İsminin açıklanmasını istemeyen üst düzey yetkili, anlaşmayla ilgili, İsrail'in 1994'te Fas'ta irtibat ofisi kurduğu zaman ülkesinin İsrail'i tanıdığını ve bunun 8 yıl sürdüğünü kaydederek, "Bugün yaşananlar ilişkilerin yeniden başlamasından başka bir şey değil." dedi.
İsrail'deki Fas Yahudi topluluğunun sayısının yüksek olduğunu ve bu durumdaki vatandaşlarının sürekli olarak Fas'ı ziyaret ettiğini belirten yetkili, bu yolculukların başka ülkeler üzerinden yapılması yerine iki ülkenin karşılıklı olarak hava sahalarını açacağını kaydetti.
Yetkili, hava sahalarının, idari ve hukuki işlemlerin tamamlanmasının ardından açılacağı bilgisini paylaştı.
ABD'nin Fas'ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanımasını "tarihi karar" olarak tanımlayan yetkili, aldığı karardan dolayı Fas'ı eleştirenleri de kınadı.
MISIR VE BAE LİDERLERİ KARARDAN MEMNUN
Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Fas'ın İsrail'le ilişkileri normalleştirme kararını memnuniyetle karşıladı.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi Facebook hesabından yaptığı açıklamada, "ABD gözetiminde, İsrail ile Fas arasında varılan ilişkileri normalleştirme anlaşmasını büyük bir ilgiyle takip ettiğini" kaydetti.
Sisi, "Bölgede istikrarı ve iş birliğini artıracak olan bu önemli adımı takdir ediyorum." ifadesini kullandı.
BAE haber ajansı WAM'a göre, Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid, Fas Kralı 6. Muhammed ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, "ABD'nin, Fas'ın Batı Sahra'daki egemenliğini tanımasından ve Rabat yönetiminin, İsrail'le ilişkileri normalleştirmesinden memnun olduklarını belirtti.
Bin Zayid, atılan bu adımın, bölgede barış, istikrar ve kalkınma yolunda sarf edilen çabaları desteklediğini aktardı.
Kral 6. Muhammed ise Fas'ın egemenlik hakkını desteklemesinden dolayı Bin Zayid'e teşekkür etti.
ABD Başkanı Donald Trump dün, Fas ile İsrail'in tam diplomatik ilişki kurulmasına yönelik anlaşmaya vardığını duyurmuştu.
Fas, bu kararla birlikte, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Sudan'ın ardından İsrail'le diplomatik ilişki kuran dördüncü Arap ülkesi, Mağrib bölgesi düzeyinde ise tek ülke oldu.
FAS PRENSİ ALEVİ, ÜLKESİNİN, FİLİSTİN MESELESİNE DESTEĞİNİ SÜRDÜRECEĞİNE İNANIYOR
Fas Kralı 6. Muhammed'in kuzeni Prens Hişam el-Alevi, ülkesinin Filistin meselesine verdiği tarihsel destekle öne çıktığını ve bu yaklaşımını da sürdüreceğine inandığını belirtti.
Fas'ın İsrail'le ilişkileri normalleştirme kararının ardından Facebook sayfasından açıklama yapan Prens Alevi, "Fas, Filistin meselesine verdiği tarihsel ve pragmatik destekle öne çıktı. Bu yönde devam edeceğinden de hiç şüphem yok." ifadesini kullandı.
Alevi ayrıca, Filistin-İsrail sorununun nihai çözümünün ancak Filistinlilerin meşru haklarını elde etmesiyle gerçekleşeceğini kaydetti.
ABD yönetiminin, Fas'ın Batı Sahra'daki egemenlik hakkını tanımasını "cesur bir adım" olarak nitelendiren Alevi, yeni yönetimin de bu yönde devam etmesini temenni ettiklerini aktardı.
BATI SAHRA SORUNU
Fas'ın 1975'te eski İspanyol sömürgesi Batı Sahra'yı topraklarına katmasının ardından Cezayir'in destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Fas yönetimi arasında başlayan gerginlik devam ediyor.
Fas bölgenin kendi egemenliğinde kalması gerektiğini savunurken, Polisario Cephesi ise Batı Sahra'nın bağımsız devlet olduğunu ileri sürüyor.
Polisario Cephesi, 1991'de BM'nin ara buluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasına kadar Fas güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele yürütüyordu.
Ateşkes anlaşmasından bu yana Batı Sahra'nın statüsüyle ilgili görüşmeler başarıya ulaşamadı.