04.06.2024 - 06:40 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Suriye Kabileler ve Aşiretler Meclisi, Suriye'de terör örgütü PKK/YPG'nin yasa dışı korsan seçimlerine karşı harekete geçti.
Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PKK/YPG'nin sözde seçim planına tepkiler artarak devam ediyor. Bir hamle de Suriye'deki Aşiretler Meclisi'nden geldi. Suriye'nin kuzeyinde önemli ve büyük bir buluşma gerçekleşti.
Suriye Kabileler ve Aşiretler Meclisi, Fırat Kalkanı Harekat bölgesindeki Azez’de dün, “Radikal, İstibdat ve Terörden Arındırılmış, Özgür ve Bölünmemiş Suriye’ye Doğru” başlıklı bir konferans düzenledi. Konferans ile PKK’nın Suriye’deki yapılanmalarının Fırat’ın doğusunda ve batısında işgal ettiği bölgelerde yasadışı seçim girişiminin kabul edilmediği ve reddedildiği dünyaya ilan edildi.
Suriye'nin kuzeyinde terörden arındırılan Cerablus, Azez, Afrin, Bab ve Tel Abyad ilçelerinde halk, terör örgütü PKK/YPG'nin işgal ettiği bölgelerde planladığı sözde yerel seçimi protesto etmişti.
ANKARA'DAN PKK'NIN SİNSİ OYUNUNA YAKIN TAKİP
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, terör örgütü PKK’nın Suriye’de sözde yerel seçim hazırlıklarına ilişkin sorular üzerine şunları kaydetti: “Terör örgütü, üçüncü tarafların verdiği cesaret ve destek ile kendini meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Sözde seçim çalışmaları Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından kabul edilemez bir durum olduğu gibi bölgede huzurun ve barışın sürdürülebilmesi açısından olumsuz etkiler doğurabilecek potansiyele de sahiptir. MGK bildirisinde ifade edildiği gibi; Irak ve Suriye’de gasp ettiği toprakları terör yuvası hâline getiren PKK/KCK-PYD/YPG’nin ve ona sağlanan desteğin bölgemizdeki tüm unsurlarıyla birlikte bertaraf edileceğini, millî güvenliğimiz ve komşularımızın toprak bütünlüğü hilafına herhangi bir oldu-bittiye fırsat verilmeyeceğini bir kez daha vurguluyoruz.”
Terör örgütü PKK’nın, uzantıları aracılığıyla Suriye’nin kuzeydoğusunda planladığı sözde yerel seçim süreci Ankara’nın yakın takibinde. Terör örgütünün 11 Haziran’da 6 bölgede yapmayı planladığı yerel seçim girişimi ile ilgili Ankara’da diplomasi koridorlarında yapılan tespit ile değerlendirmeler özetle şöyle:
* 2023 Aralık ayında Toplumsal Sözleşme ilan yoluna giden örgüt yapılanması, bu sözleşme temelinde kurumsallaşma doğrultusundaki adımlarını sürdürmekte ve 11 Haziran tarihinde altı bölgede yerel seçimlere gideceğini açıkladı. Örgütün güdümündeki bu yapılanmanın üniter devlet yapılanmasının bulunduğu Suriye’de seçim düzenleme hakkı bulunmuyor.
* Sahadaki duruma baktığımızda, Arap çoğunluk ve örgütün ideolojisini benimsemeyen Suriyeli Kürtler türlü yöntemlerle bastırılmakta. Sözde özerk yönetim nezdinde kayıt olmayı reddeden ve yerel seçimleri boykot edeceğini açıklayan Suriye Kürt Ulusal Konseyi’nin (SKUK) bünyesindeki partilerin ofislerine ve yetkililerine son dönemde düzenlenen saldırılar örgütün ideolojisiyle uyuşmayan Suriyeli Kürtlerin tamamen bertaraf edilmesinin amaçlandığını gözler önüne seriyor.
* Seçime girmek isteyen tüm adayların (siyasi partilerin gösterdiği adaylar ve bireysel başvurular) katılımı, başında örgütle iltisaklı kişilerin bulunduğu sözde yüksek seçim kurulunun onayına tabi. Oy kullanma hakkı, özerk yönetim tarafından verilen kimlik kartını ikamet edilen bölgede beş yıldır hamil olma (taşıma) şartına bağlanmış durumda. 18 yaşının üstünde olsa da seçmen kartına sahip olmayanların seçimde oy kullanması mümkün değil. Bahsekonu kimlik kartını alabilmek için örgütün silahlı güçlerine (zorunlu askerlik) katılmış olma şartı aranmakta. Zorunlu askerlik hizmeti ile oy kullanma hakkı birbirine bağlanmış durumda. Suriye’deki sözde özerk yönetim bölgesinde, 2014 yılından bu yana 18 ile 38 yaş arasındaki erkekler için zorunlu askerlik hizmeti bulunuyor.
* Mevcut tablo, adayların belirlenme sürecinden sonuçların açıklanmasına kadar tüm sürecin, sonuçlar açıklandıktan sonra da teşkil edilen yerel yönetimler de dahil olmak üzere tamamen PYD’nin kontrolü altında olduğunu ortaya koyuyor.
* Bölgedeki boykot çağrıları ve destek eksikliği gözönünde bulundurulduğunda, ayrıca aşiret unsurları ile SDG arasında süregelen çatışmalar hesaba katıldığında, böylesi bir ortamda düzenlenecek yerel seçimlerin sahadaki istikrarsızlığı daha da artıracağı ortada.
* Özerk yönetim, bilinen nihai hedefleri doğrultusunda sadece yerel seçimlerle yetinmeyecek, bir sonraki aşamada genel seçim ve tanınma talebini de daha güçlü bir şekilde gündeme taşıyacak.