05.04.2022 - 15:23 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Ukrayna'daki Rus işgalcilere karşı binlerce tanksavar ve uçaksavar füzesi gönderen Batılı ülkeler, yeni bir dönemi başlattı. Çekya, Ukrayna'ya destek için Rus üretimi T-72 tankları gönderdi.
Çekya televizyonu ayrıca, BVP-1 zırhlı muharebe araçlarının da Ukrayna'ya sevk edildiğini bildirdi.
S-300 gibi Rus üretimi hava savunma sistemleri ya da Rus üretimi savaş uçaklarının Ukrayna'ya gönderilme ihtimali, haftalardır konuşuluyordu. Çekya'nın Ukrayna'ya tank sevk etmesi, bir ilk olma özelliği taşıyor.
Çekya'nın 24 televizyonu, Ukrayna'ya gönderilen tank ve zırhlı muharebe araçlarının görüntüsünü yayınladı, Twitter mesajında "Çek ordusundan bir armağan, NATO müttefikleri tarafından kabul edilen" ifadesi yer aldı. Görüntülerde, trenlere yüklenmiş çok sayıda tank ve zırhlı araç göze çarptı.
Sovyetler Birliği döneminde neredeyse 50 yıl önce üretimine başlanan T-72 tankları, halihazırda Rus ordusu tarafından da kullanılıyor.
BVP-1 zırhlı muharebe araçları ise, Sovyetler Birliği döneminde Çekoslovakya'da üretilen BMP-1'in lisanslı kopyası. İşgalden önce Ukrayna ordusunun elinde yaklaşık 200 kadar BVP-1 zırhlı muharebe aracının olduğu biliniyordu.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, bugün yaptığı açıklamada Avrupa Birliği üyelerinin Ukrayna'ya daha önce sevk etmedikleri silahları göndermeye açık olduklarını söyledi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise, ittifakın Ukrayna'ya sağladığı silah desteğinin daha da ileri götürüleceğini aktardı. Stoltenberg, NATO üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarının Çarşamba günü buluşacağını ve daha fazla silah yardımının konuşulacağını belirtti.
JAVELIN FARK YARATTI
24 Şubat'ta başlayan Rus işgaline karşı direnen Ukrayna ordusu, ABD ve diğer Avrupa ülkelerinden binlerce tanksavar ve uçaksavar füzesi temin etti. Askeri yardımlarda özellikle Javelin ve NLAW tanksavar füzeleri öne çıktı.
ABD binlerce Javelin füzesinin yanı sıra zamanında Afganistan'da Sovyet uçaklarını düşürmesiyle bilinen Stinger füzelerini de Ukrayna'ya ulaştırdı.
Avrupa Birliği de, Ukrayna'ya silah ve askeri teçhizat desteği için 450 milyon euro ayırdı. Bu yardım; hava savunma sistemleri, tanksavar füzeleri ve mühimmat gibi öldürücü silahları ve askeri gereçleri kapsıyor. Avrupa Birliği yakıt, miğfer ve ilk yardım çantası gibi öldürücü olmayan malzemeler için de 50 milyon euro harcayacak.
AB anlaşmaları, Birliğe normal bütçesinden askeri amaçla faydalanma izni vermiyor. Ancak AB, bu yardım için 'Avrupa Barış Tesisi' adlı fonu devreye soktu. Bu fon, 5 milyar dolara kadar askeri yardım yapılmasına imkân tanıyor.
Bu yönde atılan adım, Almanya'nın savunma politikasındaki ciddi bir değişimin ardından geldi. Ukrayna'ya bin tanksavar ve 500 'Stinger' füzesi verme kararı alan Almanya, böylece savaş bölgelerine öldürücü silah göndermeme yönündeki politikasını değiştirmiş oldu.
Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, Batılı ülkelerin şu ana kadarki askeri yardımı, gönderilen silahın türüne bağlı olarak kara ya da hava yoluyla gerçekleşiyor. Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nden (ECFR) Doğu Avrupa ve savunma politikaları uzmanı Gustav Gressel, Ukrayna üzerindeki hava sahasının Rus savaş uçaklarınca kontrol edildiğini hatırlattı ve söz konusu tedarikin Rusya tarafından 'hava saldırıları ve füzelerle engellenebileceğini' belirtti. Gressel, DW'ye yaptığı açıklamada, "Güzergâhları biliyorlarsa, bunları gözlem altına alıp belli nakliye araçlarını bulmaya çalışabilirler" ifadesini kullandı.
Böylesi bir aksaklık olasılığı, gözlerin Polonya'ya çevrilmesine neden oluyor. Polonya'nın Ukrayna'yla 535 kilometrelik sınırı bulunuyor.
Geçmişte özellikle ABD ordusunun bölgeye Polonya üzerinden defaatle asker ve teçhizat gönderdiği biliniyor. Polonya üzerindeki yükümlülük, Macaristan'ın silah sevkiyatı için topraklarının kullanılmasına izin vermeyeceğini açıklamasının ardından daha da arttı.
Polonya'nın rolü
Londra merkezli düşünce kuruluşu Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nden araştırmacı Ed Arnold, "Şu anda bu teçhizatın tamamı öncelikli olarak Polonya sınırında toplanıyor. Örneğin Slovakya istemiş olsaydı da Slovakya'dan Romanya'ya doğru inen sıradağların bulunduğu coğrafyadan dolayı bu kolay bir güzergâh olmazdı. Bu nedenle iki güzergâh var: İlki Belarus sınırına yakın, diğeriyse biraz daha güneyde" dedi.
Cenevre Güvenlik Politikası Merkezi'nin silahlanmayla ilgili bölümünün başındaki Marc Finaud ise sahadaki dinamiklerin her an değişebileceğine vurgu yapıyor. Finaud, "Bu konvoylar ya da sevkiyat araçları vurulursa, yani Batılı ülkeler saldırıya uğrarsa -bu ister NATO topraklarında ister Ukrayna sınırını geçtikten sonra olsun- gerilim daha da yükselir" ifadesini kullanıyor.
DW'ye konuşan Arnold ise bu tehlike nedeniyle Rusların şu an için Batı'nın gönderdiği askeri yardımı hedef almadığını belirtiyor. Ancak buna rağmen Rusya'nın hâlen bu güzergâhları tıkamamasınıysa şaşırtıcığı bulduğunu ifade eden Arnold, "Aslında bu iki güzergâhı ele geçirmek Rusya'nın stratejik açıdan faydasına olurdu. Rusların Belarus'un güneybatısından hareket ederek tüm bu teçhizatı engelleme opsiyonu var" dedi.
Zamana karşı yarış
Bir diğer kritik faktör ise Ukrayna güçlerinin Kiev ve Harkov'a takviye yapabilmesi bakımından hızla tükenen zaman. Arnold, "Bu durum özellikle de doğudaki temas hattında bulunan Ukrayna güçleri için sorun teşkil ediyor. Buradaki güçler kısa süre içinde Dinyeper Nehri'nin batısına kaymazsa, muhtemelen dışarıyla bağlantıları kesilecek. Yeniden ikmale ihtiyaç duyacaklar çünkü en ağır çatışmalara onlar giriyor. Ve bunlar 95'inci Hava Taarruz Tugayı'ndaki en iyi Ukraynalı askerler" uyarısında bulundu.
Peki, Batı'nın silah sistemlerini Ukrayna'daki cephe hatlarına ulaştırmanın başka yolu var mı? Arnold, "Bir diğer seçenek de Ukraynalı ya da yabancı savaşçıların bunları Polonya'da alıp sınırdan geçirmek olabilir. Ama bu da çok yüksek sayıda olmaz" ifadesini kullandı.
Şu an eldeki mühimmatın bitme riskinin kritik önem arz ettiğini belirten Arnold, "Ukraynalıların elindeki ağır sistemler için gerekli olan mühimmat belki beş gün daha yeter. Bir başka seçenek de Rusların bıraktığı silahları almak. Bu onların kısa bir süre daha idare etmesini sağlar. Ama çok uzun sürmez" dedi.