‘Savaşın çözümü, Rusya ile ABD’de’

FATMA GÜLÇİN KABASAKALLI - Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen ‘AB-Türkiye İlişkileri Forumu’, Avrupa ve Rusya başta olmak üzere uluslararası politika uzmanları ve siyasetçilerini bir araya getirdi. Foruma katılan isimlerden biri de, Rusya Başkanlık Yönetimi’nde farklı görevlerde bulunmuş Sergey Markov oldu. Milliyet’e özel açıklamalarda bulunan ve savaşa dair Rus tarafının bakışını yansıtan Markov, Ukrayna’da ultra-modern hibrit bir savaş sürdüğünü, tarafların ise Rusya ve ABD olduğunu savundu.

Rusya’nın Ukrayna’ya 24 Şubat’ta başlattığı saldırıyla, ‘aslında büyük bir savaşı önlemek amacıyla küçük bir savaşa girmek zorunda kaldığını’ söyleyen Markov, “Rusya, Ukrayna’nın gerçek efendisi olan ABD ve özellikle de Joe Biden’la bir anlaşmaya varılana kadar saldırılarını sürdürebilir. Biden, ABD’nin Ukrayna’yı ‘Rusya karşıtı’ yapma projesine, Ukrayna ve Rusya’daki Ruslara karşı terörist eylemleri sona erdireceğine söz vermeli” diye konuştu.

‘Tehdit altındayız’

Rusya açısından Donbas’ın alınmasının yeterli olmayacağını da belirten Markov, “Bizim toprağa ihtiyacımız yok, Rusya çok büyük bir ülke. Güvenliğe ihtiyacımız var ve buna sahip değiliz. Doğrudan, Ukrayna’yı işgal eden ABD’nin tehdidi altındayız” dedi. Donbas için ABD’nin Minsk Anlaşması’nın uygulanmasına izin vermediğini öne süren Markov, “Ukrayna’daki tüm önemli kararlar Washington’dan alınıyor” diye konuştu.

Markov, mevcut savaşın çözümü için üç şart olduğunu belirterek, “Mevcut krizin çözümü, siyasi terörü durdurmak, tüm siyasi mahkumları serbest bırakmak ve Ukrayna’nın demokratikleşmesini, tarafsızlığını sağlamaktan geçiyor. ABD Ukrayna’nın demokratikleşmesini reddederse, devam etmek zorunda kalırız... Bugün yaşanan çatışma, Rusya ile Ukrayna arasında değil. Çözüm de sadece savaşın tarafları olan Rusya ve ABD arasında bulunabilir” dedi.

Ukrayna’daki savaşı “21. yüzyılın hibrit, vekalet savaşı” diye niteleyen Markov, “Ama bu, ABD’nin vekalet savaşı. Aslında bu tür savaşlara 10 yıl önce, Obama döneminde karar verildi. ABD kendisinin değil, başka ülkelerin askerleriyle savaşacak. Şu anda bunu yapıyor. Rusya’ya karşı Ukraynalıların hayatlarıyla savaşıyor, ki Ukraynalı askerler, aynı zamanda Ruslar ve Rusça konuşuyorlar... Biden bugün Adolf Hitler ve Napolyon’un yaptığı hataların aynısını tekrarladı. Her ikisi de Rusya’nın çok büyük ama içeride çok zayıf olduğuna inanıyordu. Rusya’ya karşı savaşa girince, ülkenin yıkılacağını düşündüler. Bu, tüm Rus düşmanlarının klasik hatası” ifadelerini kullandı.

Transdinyester’e girebilir

Rusya’nın Donbas’tan sonra Odessa’ya ve Transdinyester’e ilerleyerek, bu toprakları birleştirme niyetine dair yorumlarda bulunan Markov, “Bu olasılıklardan biri. Ancak Güney Osetya’ya bakmakta fayda var, iyi bir örnek. Güney Osetya’daki referandum, 4 gün önce Moskova’nın emriyle iptal edildi. Bunun nedeniyse Gürcistan’ın Güney Osetya’yı zorla almak istemediğini açıklayıp, ‘Müzakere etmek istiyoruz ve Rusya’ya karşı yaptırımlara katılmayacağız’ demesiydi. Bu örnek, Moldava ile Transdinyester Cumhuriyeti için de geçerli. Moldova uzlaşır, Rusça’yı yasaklamazsa, NATO askeri talep etmez ve Transdinyester’e askeri harekat yapmazsa, Rusya bu toprakları almaz. Fakat Moldova, Transdinyester’e karşı savaş hazırlığı yaparsa, Rusya, oradaki insanları korumak için burayı alır” diye konuştu.

Türkiye ‘yeni tarafsız ülke’

Son günlerde sıkça tartışılan “tahıl ihracatı” konusuna da değinen Sergey Markov, şunları söyledi:

“Tahıl konusunda bir uzlaşma sağlanırsa, bu, Türkiye nedeniyle olur çünkü bu rol için en iyi ülke. Türkiye ‘yeni bir tarafsız ülke.’ İsveç ve Finlandiya gibi klasik tarafsız ülkeler bile tarafsız olmada başarısız oldu. Pek çok saldırganlığın sürdüğü dünya, tarafsız ülkelere ilgi duyuyor. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hindistan da tarafsız olmayı denedi ancak Türkiye, bunu en iyi yapan ülkelerden biri. Sorun Ukrayna tahılı değil, Rusya’ya karşı tarım yaptırımları. Ukrayna’dan tahıl almak istiyorsanız, o zaman tarım yaptırımlarına son verin. Bu konuda uzlaşma ancak Rusya karşıtı yaptırımları kaldırarak olabilir. Böyle bir uzlaşma hala olası ancak henüz başarılamadı, pazarlık süreci sürüyor.”